Esas No: 2022/8940
Karar No: 2022/9443
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8940 Esas 2022/9443 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8940 E. , 2022/9443 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (...) Avcılar İşletme Müdürlüğü Sayaç Fen Muayene Bölümünde 01.....2004-22.....2015 tarihleri arasında çalıştığını, davalı ...'ın özelleştirilmesi sonucunda 22.....2015 tarihinde ... sözleşmesine son verildiğini, 01.09.2013 tarihinde diğer davalı ... Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hiz. A.Ş. (... A.Ş.) bünyesinde aynı konum ve şartlarda çalışmaya devam ettiğini, ... sözleşmesinin 22.04.2016 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, davacının davalı ... ile ... Sendikası arasında yapılmış olan 01.03.2011-28.02.2013 ve 01.03.2013-28.02.2015 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmeleri hükümlerinden ve ...'ın kadrolu işçilerine sağlanan haklardan faydalanması gerektiğini ve ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili, Cumartesi zammı, ulusal bayram ve genel tatil, ücret farkı, sosyal yardım, ilave tediye, ikramiye, ... riski tazminatı, gıda yardımı, elektrik yardımı, yemek yardımı ve ... bulma alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın kısmi dava olarak açılmasına muvafakat etmediklerini, davacının çalıştığı dönemlere göre husumet itirazlarının olduğunu, davacının tüm iddialarının zamanaşımına uğradığını ve toplu ... sözleşmesinden de yararlanmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2017 tarihli ve 2015/420 Esas, 2017/421 Karar sayılı kararı ile toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının, davalılardan ...'ın işçisi sayılması ve toplu ... sözleşmelerinden kaynaklanan haklardan faydalanması gerektiği, davacıya ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 12.03.2020 tarihli ve 2017/4311 Esas ve 2020/383 Karar sayılı kararı ile davacının baştan itibaren davalılardan ...'ın işçisi olarak çalışmakta iken Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 07.03.2013 tarihli ve 2013/20 sayılı kararı sebebiyle 01.09.2013 tarihinden itibaren davalı BEDA A.Ş. bünyesine geçtiği, davalı BEDA A.Ş.'nin 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi uyarınca devralan işveren sıfatıyla davacının işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunduğu, davalı ...'ın ise özelleştirildiği 28.05.2013 tarihinden sonra bir özel şirket olarak kamu ihale mevzuatına tabi olmaktan çıktığı, davacının devir sonrasında davalılardan ...'ın taşeronu olan firmadan çıkışının yapılarak 01.09.2013 tarihinde davalı BEDA A.Ş. işçisi olarak çalışmasının devam ettiği, davalı Şirketlerin faaliyet alanlarının ve Yönetim Kurulu üyelerinin aynı olması değerlendirildiğinde davalı Şirketler arasında organik bağ bulunduğu ve ödenmeyen dava konusu işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.02.2021 tarihli ve 2020/1822 Esas, 2021/4108 Karar sayılı kararı ile bilirkişi raporunun denetime elverişli şekilde hazırlanması gerektiği, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacakları bakımından dosyaya sunulan imzalı bir kısım ücret bordrolarındaki tahakkukların değerlendirmeye alınmadığı, yıllık ücretli izin süresi yönünden ise davacının davayı somutlaştırma, hâkimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü sebebiyle davacı asılın beyanı alındıktan sonra tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizin bozma kararına uygun olarak ek rapor aldırıldığı, bu raporun denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; davalılardan ...'ın, fiili devir tarihi olan 28.05.2013 tarihinden itibaren en fazla iki yıl sorumlu tutulabileceğini, dava tarihi dikkate alındığında bu sürenin geçmiş olduğunu, bu davalı yönünden husumet yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davacının 01.09.2013 tarihinden itibaren ise BEDA A.Ş.'de çalıştığını, bu Şirket tarafından ikramiye ve sosyal hakların her ay eksiksiz olarak ödendiğini, davacının, işvereni olan BEDA A.Ş.'nin taraf olmadığı toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmasının kabul edilemeyeceğini, 01.07.2013-29.02.2016 tarihleri arasındaki toplu ... sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, ...'ın taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin işyeri devri sebebiyle davacıya uygulanmasının hatalı olduğunu, davacı tanık anlatımlarına itibar edilemeyeceğini, Mahkemece hem fazla çalışma hem de Cumartesi çalışma zammı alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalılar yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacının herhangi bir talep hakkının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasında dava konusu edilerek hüküm altına alınan alacak kalemlerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yapılan ödemelerin dikkate alınıp alınmadığı, yıllık ücretli izin alacağı ve vekâlet ücreti konularındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeler, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun).
3. Değerlendirme
1. Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi tarafından Daire bozmasından önce kurulan hükümde, özelleştirme tarihine kadar olan dönem için 6772 sayılı Kanun'a göre ilave tediye alacağı hesaplatılarak yasal faizi ile hüküm altına alınmıştır. Bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda ise bu husus gözetilmeden gerek hesaplama dönemi itibarıyla 6772 sayılı Kanun'a gerekse usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı şekilde, bu alacak kalemi için en yüksek işletme kredi faizine hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile” ibaresinin çıkartılarak yerine “işleyecek yasal faizi ile” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.