5. Ceza Dairesi 2016/5224 E. , 2017/1144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet ve görevi kötüye kullanma (sanıklar ... ve ... hakkında), zimmet ve Türk Ticaret Kanunu"na aykırılık (sanık ... hakkında), görevi kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme (sanıklar ..., ... ve ... hakkında), denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme (sanık ... hakkında), 1163 sayılı Yasaya aykırılık (sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında)
HÜKÜM : Sanıklar ..., ... ve ..."ın eylemlerinin TCK"nın 44. maddesi uyarınca zincirleme biçimde zimmet suçunu oluşturduğunun kabulüyle mahkumiyetlerine, diğer sanıkların atılı suçlardan beraatlerine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
İddianame içeriğine göre ...’in iddialarına ilişkin olarak açılmış kamu davası bulunmaması karşısında atılı suçlardan müdahil sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan katılan ...’in usulsüz olarak müdahilliğine karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden, temyiz talebinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin O yer C.Savcısı ile sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
O yer C.Savcısının temyiz isteminin beraat hükümlerine yönelik olduğu gözetilerek fiili ve hukuki irtibat nedeniyle Dairemizin 2015/13337 Esas sırasına kayıtlı dava dosyası ile birlikte yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, 20.113,46 TL’nin zimmete geçirilmesine ilişkin olarak sadece sanık ... hakkında, 23.090,15 TL’nin zimmete geçirilmesine ilişkin olarak ise sadece sanık ... hakkında dava açıldığı gözetilmeden anılan miktarları her iki sanığın birlikte zimmetlerine geçirdiklerinin kabul edilmesi toplam zimmet miktarlarına göre sonuca etkili görülmemiş, bir kısım eylemlerin basit zimmet olarak kabulü isabetli ise de, ilgililerin yerine imza atmak, ortaklardan ya da avukatlardan alınan paraların kayıtlara geçirilmemesi, bir kısım makbuzların iptal edilmesi şeklindeki hileli davranışlarla gerçekleştirilen mal edinme eylemlerinin nitelikli zimmet vasfında olacağı gözetilmeksizin sanıklar hakkında basit zimmet suçundan ceza tayin edilmesi ve suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamış, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin ilamının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan sanıklar Mahmut ve ... haklarındaki mahkumiyet, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA.
Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanık ...’in aşamalarda suçlamayı kabul etmediği, iş ve işlemleri murahhas üye Mahmut’un yaptığını, kasa işlerini muhasebeci ...’in gerçekleştirdiğini ifade ettiği, bir kısım beyanlarda da anılan kişilerin tam yetkili olduklarının, imzaları ile kooperatifi sorumluluk altına alma yetkisinin verildiğinin beyan edildiği, Dairemizin 2015/13337 Esas sayılı dava dosyasında katılan kooperatif başkanlığınca mahkemeye yazılan 05/05/2009 günlü cevabi müzekkerede de yönetim kurulunun 05/12/2006 tarihinde almış olduğu kararla Kooperatif Yardımlaşma Fon Hesabında bulunan paraların tahsilatı için ...
... ve ...’ın görevlendirildiğinin ifade edildiğinin anlaşılması karşısında sanığın atılı suça ne şekilde iştirak ettiğinin tartışılması sonrasında, hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık ...’ın hükümden önce 10/01/2011 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu hususun araştırılıp sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Sanığın iştirak ettiği kabul edilen yukarıda açıklanan bir kısım eylemlerin nitelikli zimmet vasfında olacağı gözetilmeksizin basit zimmet suçundan ceza tayin edilmesi,
Suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararın Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiin ve O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.