
Esas No: 2015/2947
Karar No: 2017/1093
Karar Tarihi: 12.04.2017
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2947 Esas 2017/1093 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında 11.07.1991 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, müvekkiline düşen ve davalının herhangi bir itirazı olmaksızın inşaatların bittiği tarihten itibaren müvekkilinin kullanımında olan dükkanın davalı tarafından tapuda ferağının halen verilmediğini ileri sürerek, söz konusu dükkanın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu bağımsız bölüme yönelik müdahelesinin men"ine ilişkin kesinleşmiş yargı kararı bulunduğundan davanın öncelikle kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini, ayrıca davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtikten sonra açılmış olduğunu, bunun yanında davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle müvekkilinin 24.11.1992 tarihli noter ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine uygun olarak tüm edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeyen davacı yüklenicinin, dava konusu bağımsız bölümün tescilini isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 01.03.2013 tarih ve 2012/6376 E. 2013/1203 K. sayılı ilamıyla, davalı arsa sahibine isabet eden bağımsız bölümlerde eksik bırakıldığı iddia edilen işlerin sözleşme hükümleri ile birlikte değerlendirilerek kim tarafından tamamlandığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, davalı tarafından tamamlanan işler bulunduğunun tespiti halinde, hükme en yakın tarih itibariyle mahalli piyasa rayiç bedelleri bulunup, bu miktarın davalıya ödenmesi koşulu ile yani birlikte ifa suretiyle, davacı yüklenicinin tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davacı yararına bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafın, keşif ve bilirkişi avanslarını kesin süre içerisinde yatırmadığından bozma ilamında belirtilen araştırmanın yapılamadığı ve böylelikle davacı tarafın davasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.