1. Hukuk Dairesi 2017/93 E. , 2020/4587 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, asıl davada; mirasbırakan annesi ...’nin maliki olduğu 513 sayılı parseldeki 32 no’lu bağımsız bölümünü 25.07.2000 tarihinde kızları olan davalılara satış göstererek temlik ettiğini, temliki vekaleten damadı olan davalı ... ’in yaptığını, mirasbırakanın mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı hareket ettiğini, taşınmazın daha sonra davalı ...’in arkadaşı ...’a, ondan da yine arkadaşları... ’e devredildiğini, devirlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tasarrufların iptalini ve miras payı oranında adına tescilini mümkün olmazsa payı oranında tazminini istemiş, birleştirilen davada ise davalılar ...ve... ’e karşı; asıl davanın davalısı Selen tarafından yapılan devirlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, iptal-tescil, olmazsa tazminat isteğin bulunmuştur.
Davalılar, asıl davaya yönelik; mirasbırakanın sağlığında mallarını paylaştırmak istediğini, bu kapsamda Ahmet Bülent’e vekaletname verdiğini, davacının çekişmeli taşınmazdaki miras payını nakit olarak istemesi üzerine miras payına karşılık 20.000 doların kendisine tanık huzurunda verildiğini, mal kaçırma amacı olmadığını, davacının payını aldığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Davalı... Berrin, birleştirilen davaya yönelik; arkadaşlar arasında yapılan alım satımın tek başına muvazaanın kanıtı olmadığını, taşınmazı bedeli karşılığında aldığını, aldığı tarihte bu kadar değerli olmadığını belirtip, hakkındaki davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., birleştirilen davaya yönelik; çekişmeli taşınmazı 110.000,00 TL karşılığında Selen’den aldığını, eşinin işlerinin kötüye gitmesi nedeniyle de 130.000,00 TL’ye satmak zorunda kaldığını, işlemlerde muvazaa bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın dava tarihinde 3. kişi... ... adına kayıtlı olduğu, davalıların tapu kayıt maliki olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ … Bilindiği üzere, tapu iptal ve tescil davaları kayıt malikleri aleyhine açılır. Somut olayda davaya konu 513 parsel sayılı taşınmazdaki 32 nolu bağımsız bölümün dava dışı... ... adına tapuda kayıtlı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda iptal-tescil isteğinin reddedilmiş olması doğrudur. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil istemi yanında terditli olarak bedel isteğinde de bulunmuştur. Hal böyle olunca, davacının bedel isteği yönünden işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı... ... vekili Avukat ..., davalılar ... vd. vekili Avukat... ve davalı ... vekili Avukat ...geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. fıkrasında; ‘’ Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur. ‘’ düzenlemesine yer verilmiştir.
Birleştirilen dava, ... ve... ... aleyhine mal kaçırma amaçlı temlik yapıldığı iddia olunarak açılmış, ne var ki mahkemece, mirasbırakanın yaptığı temlikin ( ilk temlik ) mirastan mal kaçırma kastıyla yapıldığının ispat edilemediği gerekçesiyle asıl dava, asıl dava reddedildiğinden bahisle de sonraki temlikler yönünden inceleme yapılamayacağından birleştirilen dava reddedilmiştir. O halde, birleştirilen davada davalılar ...ve... ...yönünden ret sebebinin ortak olduğu ortada iken, ...ve... ...lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükümden; ‘’ Davalı... ... kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 14.936,64- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı... ..."a VERİLMESİNE, Davalı ... kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 14.936,64- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."a VERİLMESİNE, ‘’ cümlelerinin çıkarılmasına, yerine; ‘’ Davalılar... ... ve ... kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 14.936,64- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar... ... ve ...’a VERİLMESİNE, ‘’ cümlesinin yazılmasına, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.