Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1778
Karar No: 2020/4588
Karar Tarihi: 29.09.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1778 Esas 2020/4588 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/1778 E.  ,  2020/4588 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-MENFİ TESPİT-MADDİ TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, menfi tespit, maddi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.09.2020 Salı günü saat 10.20"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil, menfi tespit ve maddi tazminat isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, borçları olduğu bir dönemde avukatları olan davalı ...’ın, maliki oldukları dava konusu 791 ada 42 sayılı parseldeki 5 no’lu bağımsız bölümü kendisine satmış gibi göstererek çekecekleri kredi ile bir havuz oluşturacağını ve havuzun getirisi ile borçlarını ödeyebileceklerini ve akabinde taşınmazın iade edileceğini söylediğini, davalı ...’ın arkadaşı olan banka müdürü davalı ... ile anlaşarak kredi kullandığını ve taşınmazı üzerine aldığını, yine çekilen 400.000,00 TL krediyi de davalı ...’ın bir çalışanı aracılığıyla üzerine geçirdiğini, ne var ki kendilerine boş senetler imzalatılarak krediyi almış gibi gösterildiklerini, davalı ...’ın kredi taksitlerini ödememesi nedeniyle davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, dolandırıldıklarını, davalı ...’ın tapuyu iade etmediğini ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini, davalı bankaya karşı menfi tespit ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini istemişlerdir.
    Davalı ..., 18 yıllık sicili temiz bir bankacı olduğunu, davalı ... ile uzun yıllardır arakadaş olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bir müşterisi vasıtasıyla yeni tanıştığını, olayların içinde yer almadığını, hakkındaki ceza soruşturmasında takipsizlik verildiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davacılar ile diğer davalı ... arasında inançlı işlem iddiasının mevcut olduğunu, müvekkil banka lehine tesis edilen ipoteğin hukuki vasfını koruduğunu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını bildirip, müvekkil banka yönünden davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ..., davaya cevap vermediği gibi duruşmaları da takip etmemiştir.
    Mahkemece, inançlı işlem iddiasında bulunulduğu ve yazılı delil ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava konusu 791 ada 42 sayılı parseldeki 5 no’lu bağımsız bölüm 1/2’şer oranda karı-koca olan davacılar ... ve ... adına kayıtlı iken, 25.06.2008 tarih ve 13950 yevmiye no’lu işlemle davalı ... adına satış suretiyle tescil edildiği anlaşılmıştır.
    Öte yandan, dosya içerisinde bulunan tescil belgesi uyarınca, çekişmeli 5 no’lu bağımsız bölümün İzmir 22. İcra Müdürlüğü’nün 2009/10316 esas sayılı dosyası üzerinden 25.06.2010 tarihinde 3. kişi Gökhan Kocayol’a ihale edildiği, ihalenin 17.02.2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 23.06.2010 tarihinde açıldığı, 5 no’lu bağımsız bölümün yargılama sırasında el değiştirdiği tespit edilmiştir.
    Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 125/1. maddesi " Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
    a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
    b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." hükmünü içermektedir.
    Anılan düzenleme, kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceği sorulmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
    Ne var ki eldeki davada, çekişmeli taşınmazın yukarıda değinilen el değiştirmeye konu olması karşısında 6100 sayılı HMK"nın 125/1. maddesi uyarınca gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmeden sonuca gidilmesi hatalıdır.
    Bir diğer önemli hususa gelince;
    Davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağını oluşturan tüm olayları (vakıaları) bildirmekle yükümlüdür (6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 119/1-e). Aynı Kanunun 25. 26. ve 31. maddelerinin buyurucu nitelikteki hükümlerinde belirtildiği üzere Hâkim kanunda gösterilen istisnalar dışında, davanın sınırlarını çizen bu olaylarla bağlı olup, bunlar dışına çıkamaz ve inceleme yapıp karar veremez. Ancak, davada ileri sürülen olaylar belirsiz (müphem) veya çelişkili ise, belirsiz veya çelişkili gördüğü iddia veya sebepler (vakıalar) hakkında açıklama isteyebilir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, hâkim yukarıda değinildiği gibi davacının bildirdiği maddi olaylar ve son istekle bağlı ise de, HMK"nın 33.maddesi uyarınca ileri sürülen maddi olaylarda hangi hukuki sebebe göre karar vereceğini tayin ve takdir etmek durumundadır. Başka bir anlatımla, maddi olgu ve olayları (vakıaları) bildirmek yanlara, bildirilen bu olay ve olgulara göre hukuki nitelendirmeyi yapmak, uyuşmazlığı çözüme ulaştıracak kanun hükmünü bulup uygulamak hakime aittir. Öyle ki, hukuki sebep yanlış gösterilmiş veya hiç gösterilmemiş olsa dahi hakim tarafından en uygun hukuki sebebin bulunması ve ona göre karar verilmesi gerekir.
    Dava dilekçesinin içeriği, iddianın ileri sürülüş biçimi ve özellikle, ceza soruşturması dosyaları, avukat olan davalı ...’un bu vakıa nedeniyle meslekten men edildiği iddiası ve dosya kapsamındaki beyanlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde; eldeki davanın aldatma ( hile ) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır.
    Ancak mahkemece, hatalı hukuksal neden üzerinde durularak karar verilmiştir.
    Hal böyle olunca, öncelikle 6100 sayılı HMK’nin 125/1. maddesi uyarınca gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, akabinde yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek aldatma ( hile ) hukuksal nedeni üzerinde durulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, usul hükümleri gözetilmeksizin ve hatalı hukuksal neden üzerinde durularak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi