Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/19249
Karar No: 2013/1857

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/19249 Esas 2013/1857 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İş Mahkemesi'nde görülen davada, sigortalının tedavisi için yapılan giderleri tazmin etmek için davalıya yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve inkar tazminatı istenmiştir. Mahkeme, itirazın iptaline karar vererek takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatı karşılığı 601.32 TL'nin davalıdan tahsil edilmesine karar vermiştir. Temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda, 5510 sayılı Kanunun geriye yürümemesi kuralı nedeniyle, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 63/3. maddesi gereği, üçüncü kişiler zarara uğrattıkları sigortalıların yardım edilmesine neden olan kazalar nedeniyle rücu edilebilirlerken, sigortalının eşi, çocukları veya ana-babası zararı karşılamakla yükümlü tutulmamaktadır. Tedavi giderleri kapsamında, zorunlu sigorta teminat tutarlarına kadar sorumluluğu olan işletenlerin ve sürücülerin yararlandığı 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesi değiştirilerek, sosyal güvencesi olmayan kazazedenlerin tedavi giderleri de SGK tarafından karşılanmaktadır. Poliçe limitini aşan tedavi giderleri zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olan kişiler tarafından karşılanmalıdır. Mahkemenin likit ve belirli olmayan alacaklar hakkında icra inkar tazminatına hükmetmesi doğru değildir.\u0000
Kanun Maddeleri:
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
- 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu
- 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi
10. Hukuk Dairesi         2011/19249 E.  ,  2013/1857 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, 01.06.2004 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan sigortalının tedavisi için yapılan giderlerin, davalıdan rücuan tahsili için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline takibin devamına ve ayrıca %40 oranında icra inkar tazminatı karşılığı 601.32 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Her ne kadar 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de , söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Kanunun 63. maddesinin olduğu anlaşılmaktadır.
    1479 sayılı Yasanın 63. maddesinde; “Üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar.
    Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere ve diğer sorumlulara rücu eder. Bu kimselerin hak sahiplerine yaptıkları ödemeler dolayısıyla Kurumun zarara uğraması halinde, hak sahiplerine rücu hakkı saklıdır.” hükümleri öngörülmüş iken, anılan maddeye 02.08.2003 tarihinde 4956 sayılı Yasa ile eklenen fıkrada ise ”Taksirli suç sayılır hareketi ile bu
    Kanunda sayılan yardımların yapılmasına neden olan üçüncü kişinin sigortalının eşi, çocukları, ana ve babası olması halinde, bu kişilere rücu edilmez” düzenlemesi gereğince, sigortalının yaralanmasına neden olan kişi sigortalının eşi,çocukları veya ana-babası olması halinde bu kişilere karşı rücu hakkının bulunmadığı belirtilmiştir.
    Eldeki davada, sigortalı ...’ın, davalı oğlunun kullandığı araç içerisinde 01.06.2004 tarihinde meydana gelen tarfik kazasındaki kusurlu eylemi nedeniyle kaza sırasında yaralandığının anlaşılması karşısında mahkemece 1479 sayılı Yasanın 63/3. maddesi hükmü gözetilmeksizin karar verilmesi isabetsizdir.
    Diğer taraftan,tedavi giderleri ile ilgili olarak 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
    6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri, yine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 85/1 maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91. maddesine göre de “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
    Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
    Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleteni ve sürücülerin yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanlar bu haktan yararlanamazlar. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
    Kabule göre de, likit ve belirli olmayan alacaklar hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değilken mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi isabetsiz olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi