1. Hukuk Dairesi 2018/1953 E. , 2020/4612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve Davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan annesi Şerife"nin 41 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümünü vekil kıldığı davalı ... aracılığıyla 16.05.2007 tarihinde davalı ..."a, onunda 09.07.2007 tarihinde davalı ..."a, Dursun"nun da 10.08.2007 tarihinde diğer davalı ..."ye devrettiğini, akit tarihinde ..."nin ehliyetsiz olduğunu, davalıların arkadaş olup el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile muris Şerife adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., kayıt maliki olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ... ve .... iyiniyetli olduklarını belirtip davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise savunma getirmemiştir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "… davalı ... ve son kayıt maliki Sevgi"nin iyiniyetli olup olmadıklarının araştırılması, özellikle taşınmazın sık aralıklar ile el değiştirdiğinin gözetilmesi davalı ..."nin davaya konu taşınmazın yer aldığı apartmanda temlikten önce ikamet edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması, tanıkların davalı ... ve...nin birbirleri ile ilgilerinin olup olmadıkları konusunda etraflıca beyanlarının alınması, taşınmazda davalılar tarafından yapılan tadilatlar varsa bu tadilatları da nazara alınarak akit tarihlerinde taşınmazın gerçek değerinin saptanması, tarafların bildirecekleri tüm delillerin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte irdelenmesi, davalıların iyiniyetli olup-olmadığının, bir başka ifadeyle Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp- yararlanamayacaklarının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ... ve son kayıt maliki Sevgi"nin iyiniyetli olmadıkları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan Şerife"nin 41 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümünü noterde düzenlenen 10.05.2007 tarihli vekaletname ile vekil kıldığı İbrahim aracılığıyla 16.05.2007 tarihinde, 19.300,00-TL bedelle davalı ..."a, onunda 09.07.2007 tarihinde 19.300,00-TL bedelle davalı ..."a, Dursun"un da 10.08.2007 tarihinde 19.500,00-TL bedele diğer davalı ..."ye satış suretiyle devrettiği, muris Şerife"nin Adli Tıp Kurumu Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan rapor ile vekâletnamenin düzenlendiği 10.05.2007 tarihinde ehliyetsiz olduğunun saptandığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, Adli Tıp Kurumu raporuyla mirasbırakan Şerife’nin temlikten 6 gün önce düzenlenen vekâletname tarihinde ehliyetli olmadığı saptandığına göre davalı ...’a yapılan ilk temlikin geçersiz olduğunda kuşku yoktur.
Bu tespitten sonra çözümlenecek ilk uyuşmazlık, Ramazan’dan sonra taşınmazı satın alan ikinci el konumundaki davalılardan Dursun ile Dursan’dan temlik alan davalı ...’nin durumu bilip bilmediği veya kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde bilebilecek durumda olup olmadıklarıdır.
Somut olayda; dinlenen tanık beyanlarından Ramazan’dan temlik alan Dursun’un kötüniyetli olduğu sonucuna ulaşılacak somut bir olgunun bulunmadığı, ayrıca Dursun’dan temlik alan Sevgi ve eşi Tamer’in de ilk el Ramazan’ı tanıdığına ilişkin herhangi bir delil ve belgeye rastlanılmadığı, kayıt maliki Sevgi’nin de durumu bildiğini veya kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde dahi bilebilecek konumda olduğunun ispatlanamadığı gözetildiğinde, Sevgi’nin TMK’nin 1023. maddesi koruyuculuğundan istifade edeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.