Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2081
Karar No: 2020/4627

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/2081 Esas 2020/4627 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/2081 E.  ,  2020/4627 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakanları ...’nın adına kayıtlı 339 ada 10 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı ...’e devrettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin murisin ölüm tarihinden bu yana işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, yatırım amaçlı olarak Armutlu civarında bir taşınmaz satın almak istediğini, bu sebeple emlakçılar nezdinde araştırma yaptığını, ilerleyen aşamada yurt dışına çıktığını ve uygun bir taşınmaz bulunduğunda satın alması için mirasbırakana 06/07/2012 tarihli taşınmaz alım ve bankalardan para çekme yetkisi veren bir vekaletname verdiğini, murisin bu vekaletnameye istinaden banka hesaplarından çeşitli tarihlerde çektiği paralar ile dava konusu taşınmazı satın almak için Gemlik"e geldiğini, ancak tapu devri esnasında vekaletnamesi yanında olmadığı için taşınmazı adına aldığını, daha sonra kendisine devrettiğini,mal kaçırma amacının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının savunması üzerinde durulmak suretiyle yapılan temliki işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1936 doğumlu mirasbırakan ...’nın 08.02.2014 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızı..., davalı kızı .... ve dava dışı çocukları ... ile ...’ın kaldıkları, murisin adına kayıtlı 339 ada 10 parsel sayılı taşınmazını 21.06.2013 tarihli satış işlemi ile davalı kızına devrettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile TMK"nın 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
    Somut olaya gelince, tüm dosya içeriği ve dinlenen tanık beyanları itibariyle, muris tarafından dava konusu taşınmazın davalıya temlik edilmesinin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı açıktır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, muvazaa olgusunun ne şekilde gerçekleştiği açıklanmadan yanılgılı değerlendirme ve ispat yükünü ters çevirmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının katılma yolu ile ileri sürdüğü temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi