Esas No: 2022/8634
Karar No: 2022/8963
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8634 Esas 2022/8963 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8634 E. , 2022/8963 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 03.....2005-10.07.2015 tarihleri arası ... Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Kadın ve Aile Şube Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Şentepe, Etlik, Kuşçağız, Ala Aile Yaşam Merkezi ve en son Altındağ Hanımlar Lokalinde, her yılın 15 Aralık tarihine başlayıp, izleyen yılın 14 Aralık gününde sona eren "Taahhütname" başlıklı evraka rehber ve usta öğretici olarak imzası alınmak suretiyle spor eğitmeni (usta öğretici) unvanı ile çalıştığını, sözleşmelerde ders saat ücretinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun (657 sayılı Kanun) 176 ncı maddesine göre ek ders ücreti olarak hesaplanacağının belirtilmesine rağmen hesaplamanın Kanun hükmüne göre yapılmadığını, ücretinin eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ayrımcılık tazminatı, eksik ödenen ücret, ilave tediye ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 03.....2005-11.07.2015 tarihleri arasında davalı ... bünyesinde usta öğretici olarak çalıştırıldığını, usta öğreticilerin ücretlerinin 657 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesine göre hesaplanarak ödendiğini, usta öğretici olarak çalışanların sosyal haklarının 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) göre ödeneceği hususunda herhangi bir düzenleme yapılmadığını, davacının işten ayrılırken herhangi bir ihbarda bulunmadığını, davacının başka bir ... bulduğunu beyan edip istifa ettiğini, eşit davranma yükümlülüğüne aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, davacının işçi statüsünde çalışmadığından yıllık izin hakkı ve ilave tediye alacağı olmadığını, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacakları taleplerinin yerinde olmadığını, davacının ücretinin ders saatine göre ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli ve 2015/1396 Esas, 2017/596 Karar sayılı kararı ile davacının işyeri şahsi sicil dosyası, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 14.11.2019 tarihli ve 2018/348 Esas, 2020/2675 Karar sayılı kararı ile tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esas yönünden reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 09.03.2021 tarihli ve 2020/2598 Esas, 2021/5843 Karar sayılı bozma ilâmında; davacının kıdem süresi hesabında kullandığı ücretsiz iznin dikkate alınması, davacının ücretinin fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenerek belirlenmesi, dava konusu kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, davacının son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gerektiği gerekçesiyle temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yeniden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Tarafın Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacıya imzalatılan rehber usta öğretici taahütnamesinin 4857 sayılı Kanun’un 5 inci maddesine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunu, davacı ile aynı nitelikte çalışan kişilere yapılan ödemeler gözetilmek suretiyle alacak ve tazminatlarının hesaplanması gerektiğini, davacının çalıştırıldığı süre boyunca ücretlerinin aynı dönemde aynı statüde ya da eşdeğer bir işte çalıştırılan kişilere yapılan ödemelere göre belirlenmesi ve davacıya yapılan eksik ödemelerin de bunlarla karşılaştırılarak tespit edilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bozma ilâmında belirtilen esaslar yanlış yorumlanarak düzenlendiğini, davacının çalışma süresinin işe giriş ve çıkış tarihleri arasında geçen süre dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini, davacının yılda 20 gün ücretli izin hakkı bulunduğu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı Tarafın Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının işçi olmadığını, statü hukukuna tabi olduğunu, görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, davacının işçilik alacakları açısından taleplerinin yersiz olduğunu, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının istifa ettiğini, yıllık ücretli izin ve ilave tediye alamayacağını, davacının tüm ücretlerinin ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ders saati ücretiyle çalışan ve her ay çalıştığı ders sayısı farklı olan davacının ücretinin hesap yöntemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 657 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi, 6772 sayılı Kanun ve 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
2. 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.
3. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
4. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.