Esas No: 2022/8469
Karar No: 2022/8916
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/8469 Esas 2022/8916 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/8469 E. , 2022/8916 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan ... Teknik Üniversitesi ... Rektörlüğü işyerinde, Nisan 2018 tarihinde kadroya geçene kadar ihale yoluyla hizmet sunan şirketlerin işçisi olarak çalıştığını, davacının üyesi olduğu Devrimci Turizm İşçileri Sendikası ile bahsi geçen şirketler arasında 2015, 2016 ve 2017 yıllarında Yüksek Hakem Kurulu tarafından tanzim edilen toplu ... sözleşmelerinden doğan haklarının Beyoğlu 10. Noterliği tarafından davalı .... Rektörlüğüne gönderilen ihtarnameye rağmen ödenmediğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye ve sosyal yardım alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı İTÜ Rektörlüğü vekili cevap dilekçesinde; davalı İdareye husumet yöneltilemeyeceğini, husumet itirazları baki kalmak kaydıyla davanın davacı işçiyi çalıştırmış işverenlere ihbarı gerektiğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın dayanağı olan toplu ... sözleşmelerinin bir yıldan az olması nedeniyle başvuru ve süre koşullarına uygun bulunmadığından geçersiz olduğunu, davacının sendika üyeliğinin ve taraf sendikanın faaliyetine devam edip etmediğinin araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı... Yemek Üretim Tes. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde: davacının alacaklarının basit bir hesaplama ile tespiti mümkün olduğundan davayı belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacının çalıştığı dönemde tüm yönetim, denetim ve işten çıkarma yetkisinin diğer davalı... Rektörlüğünde olduğundan işçinin tüm alacaklarından da... Rektörlüğünün sorumlu olduğunu, önceki işverenler ile aralarında organik bağ ve muvazaalı devir olmadığından yalnızca kendi dönemlerinden sorumlu tutulabileceklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Taraflar arasında davacı işçinin talep konusu 15/05/2015 - 31/12/2017 tarihleri arasında kalan dönemde davalı idare işyerinde aşağıda dökümü yapılan yüklenicilerin işçisi olarak tarihleri arasında çalışmış olduğu hususunda tartışma yoktur. YHK Başkanlığı 15/05/2015-14/05/2015 dönemini kapsayan 2015/275 sayılı TİS, 01/04/2016-31/12/2016 dönemini kapsayan 2016/1045 sayılı TİS, 15/02/2017-31/12/2017 dönemini kapsayan 2017/1715 sayılı TİS, kapsamında yararlanması gereken ücret zammı tutar ve oranları üyelik tarihi de dikkate alınarak belirlenmiştir. İdarece sunulan klasör içerisinde yer alan ücret bordroları incelendiğinde (SGK bildirgesine eklenenler ile imzalı ücret bordrolarında çelişki olduğundan imzalı bordolar dikkate alınarak) davacıya ikramiye ödemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının ücret bordrolarında almış olduğu brüt ücret ile Nisan 2015 baz tarihinden itibaren TİS zamları tatbik edilmiş olsaydı alabileceği ücret tutarları arasındaki TİS yürürlük tarihi bazlı fark alacak tespit edilmiştir. Yine ücret bordroları incelendiğinde (SGK bildirgesine eklenenler ile imzalı ücret bordrolarında çelişki olduğundan imzalı bordolar dikkate alınarak) davacıya çocuk yardımı, yakacak yardımı ve eğitim yardımı ödemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının evlendiği yıl, çocuk sayısı, ilgili dönemdeki eğitim durumları vd değişkenler dikkate alınarak alması gereken sosyal yardımlarının net tutarları hesaplanmıştır. ..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı İTÜ Rektörlüğü vekili; husumet itirazlarının haksız olarak reddedildiğini, toplu ... sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince yetkili olup olmadığının Mahkemece araştırılması talep edilmesine rağmen araştırma yapılmadığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş aşamasında önceki çalışma dönemine ilişkin imzaladığı feragatname ve sulh sözleşmeleri göz önünde bulundurulduğunda alacak kalemlerine ilişkin hak ve alacak talebinde bulunamayacağını ve istinafa başvuru dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı... Yemek Üretim Tes. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; basit bir hesaplamayla tespit edilebilecek alacaklara ilişkin açılan belirsiz alacak davasının hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının diğer davalı asıl işveren Üniversite ile yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırıldığını, asıl işveren Üniversitenin davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, davacının sürekli işçi kadrosuna alındığını, feragatname ve sulh sözleşmesi imzalandığını, davacının sendika üyesi olup olmadığı ve sendikanın faaliyetine devam edip etmediği yönünde yeterli araştırmanın yapılmadığını ve istinafa başvuru dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Üniversiteye bağlı işyerlerinde yemek hizmeti ihtiyacının dışarıdan satın alınması halinde satın alan üniversite ile hizmet satan şirket arasındaki ilişki geçerli bir asıl - alt işveren ilişkisidir. Hizmet satın alınmasının ihale suretiyle yapılması bu kabulü değiştirmez. Hizmeti satın alan asıl işveren üniversi tüm hizmet süresi itibariyle talep edilen alacakların tamamından müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu nedenle husumet itirazı yerinde değildir.
Sayfan Yemek şirketi işe alım, işten çıkarma, yönetim ve denetimin İTÜ'ye ait olduğunu, kendilerinin sorumluluğu bulunmadığını ve ayrıca önceki taşeronlarla ilgisi bulunmadığına yönelik savunmasının yerinde olmadığı kendilerinin son taşeron olduğu, daha önceki taşeronlarla aralarında organik bağ olmasa da işyeri devri söz konusu olduğu için kendinden önceki taşeronlar döneminde doğan haklardan da sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır. Üniversite ile aralarındaki ilişkinin geçerli bir asıl - alt işveren ilişkisi olmaması veya başka bir deyişle muvazaalı bir ilişki olması dahi kendi sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, husumete ve sorumluluklarına yönelik itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalı üniversite tarafından sunulan sulh sözleşmesi, feragat edileceğine dair dilekçeler, kadroya alım işlemi sırasında, taşeron şirket işverenliğinde geçen dönemlerde doğan haklarla ilgilidir. Matbu olarak düzenlenmiştir. Boşluk doldurma yöntemiyle doldurulmuştur. Dosya veya icra numaralarının yer alması gereken kısımlar boş bırakılmıştır. ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara yöneliktir. Davacının özgür iradesinin sonucu olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, aynı zamanda dava konusu edilen alacaklar toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan haklar olması nedeniyle, bu belgelerin kapsamı dahilinde kalmadığı bu yöndeki davalılar vekillerinin istinaf istemlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır...Yüksek Hakem Kurulu kararları kesindir ve TİS hükmündedir. Kararın verildiği tarih itibariyle, sendika üyesi bulunanlar için bildirimde, bulunma yükümlülüğü yoktur. Davacının üye kayıt fişine göre, yüksek hakem kurulu kararının verildiği ve TİS hükmündeki kararın uygulanacağı tarihten önce sendika üyesi olduğu 15/05/2015 tarihinden önce sendika üyeliğinin bulunduğu, ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın talep dönemine yürürlükte bulunan her 3 TİS hükmünden yararlanacağı kanaatine varılmakla davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. ..." gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilleri; istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişten önceki dönemde alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında tanzim edilen sulh sözleşmesindeki feragat beyanının işçilik alacağı taleplerine etki edip etmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6356 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Sulh" kenar başlıklı 313 ncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir." düzenlemesini içermektedir.
3. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımı Sözleşmeleri Kapsamında Çalıştırılmakta Olan İşçilerin Sürekli İşçi Kadrolarına Veya Mahalli İdare Şirketlerinde İşçi Statüsüne Geçirilmesine İlişkin 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesinde belirtilen kamu idareleri ve bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ile ve yine maddede belirtilen idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 04.12.2017 tarihi itibarıyla çalışmakta olanların, maddede öngörülen şartları taşımaları, yazılı olarak başvurmaları ve yapılacak sınavda başarılı olmaları kaydıyla sürekli işçi kadrolarına geçirilecekleri düzenlenmiştir.
4. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :
"...
...Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu ... sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel ... sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitiminden önce toplu ... sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir."
..."
5. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 ve Geçici 24. Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçen işçiler yönünden aynı maddenin yukarıda ilgili hukuk bölümünde yer verilen düzenlemesinin nasıl uygulanması gerektiğinin belirlenmesi önem taşımaktadır.
3. Kural olarak sürekli işçi kadrosuna geçiş tarihinden önce alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmakta olan işçiler, kadroya geçtikleri tarihten sonra da yürürlük süresi bitinceye kadar bu toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Uygulamada sıklıkla toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihinin imza tarihinden geriye etkili olarak kararlaştırıldığı ve sözleşmeden yararlanma şartlarını taşıyan işçilerin de bu sebeple geriye etkili şekilde sözleşmeden yararlandıkları görülmektedir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden 375 sayılı KHK hükmü ile bu uygulama şekli birlikte değerlendirildiğinde şöyle bir sonuç ortaya çıkmaktadır: Kanun koyucu 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinde yer alan "... Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; ... ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu ... sözleşmesi ..." şeklindeki ifade ile geçiş tarihinden sonraki dönemde alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam edilebilmesi için iki ayrı şartın gerçekleşmesini öngörmektedir. Bu iki şarttan ilki, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin geçiş tarihinden önce alt işverenin taraf olduğu bir toplu ... sözleşmesinden yararlanmakta olması, ikincisi ise bu toplu ... sözleşmesinin yapıldığı tarihin yani imza tarihinin geçişten önceki bir tarih olmasıdır. Bir diğer ifade ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin geçiş sonrasında da alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmesi için bu toplu ... sözleşmesinin mutlaka geçiş tarihinden önce imzalanmış olması gerekmektedir. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 ve Geçici 24. Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar'ın 6 ncı maddesi gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin topluca kadroya geçirilmeleri için son gün 02.04.2018 tarihidir. Bu açıklamalara göre işçinin alt işveren ile sendika arasında 02.04.2018 tarihinden sonra geriye etkili olarak imzalanmış bir toplu ... sözleşmesinden, 02.04.2018 tarihinden önceki yürürlük dönemi için yararlanması ve bu kapsamda alt işverenden talepte bulunması mümkün ise de 02.04.2018 tarihinden sonraki dönem için yararlanmaya devam etmesi mümkün değildir. İlgili KHK hükmünde açıkça "... geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği ..." ifadesine yer verilmesi, 03.04.2018 tarihinde imzalanmış bir toplu ... sözleşmesinin yürürlüğü geriye etkili (geçiş öncesindeki döneme ilişkin olacak şekilde) olsa dahi sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilere 02.04.2018 tarihinden sonraki dönem için uygulanamayacağını göstermektedir. Dolayısıyla 02.04.2018 tarihinden sonra imzalanan alt işverenin taraf olduğu bir toplu ... sözleşmesinden yararlanma; ancak 02.04.2018 tarihine kadar mümkündür. Bu tarihten sonraki dönem için tabi olunacak toplu ... sözleşmesi, 375 sayılı KHK gereğince Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihinde sona erecek olan toplu ... sözleşmesi olmalıdır.
4. Yukarıda açıklanan istisnai durum dışında 02.04.2018 tarihinden önce imzalanan ve yürürlüğü geçiş sonrasında da devam eden alt işverenin taraf olduğu bir toplu ... sözleşmesinin mevcudiyeti hâlinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin, geçiş sonrasında da sözleşmeden yararlanmaya devam edeceği konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Bazı hâllerde, sürekli işçi kadrosuna geçiş yapılan işyerinde hâlihazırda çalışmakta olan işçiler için uygulanmasına devam edilen bir toplu ... sözleşmesi yürürlükte olabilir. Sürekli işçi kadrosuna geçen ve alt işverenin taraf olduğu sözleşmeden yararlanmayı sürdüren işçilerin, geçiş sonrasında işyerinde hâlihazırda çalışmakta olan işçiler için yürürlüğü devam eden toplu ... sözleşmesi kapsamına girmeleri ve bu sözleşmeden yararlanmaları mümkün değildir. Çünkü bu kapsamdaki işçilerin, 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'nden 31.10.2020 tarihine kadar yararlanmaları öngörülmüştür. Aynı durum sürekli işçi kadrosuna geçiş tarihinden önce herhangi bir toplu ... sözleşmesinden yararlanmayan işçiler için de geçerlidir. Alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu ... sözleşmesinden yararlanmayan işçiler, 02.04.2018 tarihinde kadroya geçtikleri andan itibaren herhangi bir sendika üyelik şartı aranmaksızın 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi kapsamına girerler.
5. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu alacak talepleri, sürekli işçi kadrosuna geçiş tarihinden önce alt işverenlerin taraf olduğu ve davacının sürekli işçi kadrosuna geçmeden önce yürürlük süreleri sona eren toplu ... sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır. Dosyada mevcut belge ve bilgilerin incelenmesinde; davacının Devrimci Turizm İşçileri Sendikasına üye oldugu, adı geçen Sendika ile davalılardan... Yemek Üretim Tes. ve Tic. Ltd. Şti. ve dava dışı diğer alt işverenler arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığı tarafından karara bağlanan 15.05.2015-14.05.2016, 01.04.2016-31.12.2016 ve 15.02.2017-31.12.2017 yürürlük süreli toplu ... sözleşmelerinin bulunduğu, davacının 696 sayılı KHK doğrultusunda kadroya geçirildiği anlaşılmaktadır.
6. Yukarıda belirtilen 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında, alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçirilme koşulları arasında feragat taahhüdü ve sulh sözleşmesiyle ilgili prosedürün de tamamlanması öngörülmüştür. Bu kapsamda davacı, sürekli işçi kadrosuna geçerken davalılardan İTÜ Rektörlüğü ile imzalanan sulh sözleşmesi ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğini kabul ve beyan etmiştir.
7. Sulh; mevcut bir dava veya takip konusu uyuşmazlıkla ilgili olabileceği gibi henüz açılmış bir dava olmadan bir uyuşmazlığın ortadan kaldırılması amacıyla da yapılabilir. Bu itibarla davacının sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında imzaladığı sulh sözleşmesinde daha önce alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak verdiği feragat beyanına, davalı İTÜ Rektörlüğü yönünden hukuki değer atfedilmelidir. Şu hâlde davacının sadece davalılardan... Yemek Üretim Tes. ve Tic. Ltd. Şti. sorumlu olmak üzere işçilik alacaklarına hak kazanabileceği kabul edilmesi gerekirken her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
8. Diğer yandan İlk Derece Mahkemesi kararında, kabulüne karar verilen alacak taleplerine temerrüt tarihlerinden itibaren faiz işletilmiş ise de uygulanacak faizin başlangıç tarihi yönünden hüküm, infaza elverişli değildir. Her bir alacak talebi için toplu ... sözleşmelerinde ayrı bir ödeme günü belirlenip belirlenmediği de göz önünde tutularak infazı mümkün şekilde hüküm oluşturulması gerekmektedir. Bu yön gözetilmeden hüküm kurulması da isabetli değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı... Yemek Üretim Tesisleri ve Tic. Ltd. Şti.'ye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.