Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9701
Karar No: 2017/694
Karar Tarihi: 13.02.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/9701 Esas 2017/694 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/9701 E.  ,  2017/694 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi








    Davacı, babasından aldığı ve 22.10.2011 tarihinden itibaren ödenmeyen yetim aylığının yeniden bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13/02/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.Başkan


    KARŞI OY

    Dava; 5510 sayılı Kanunun 56/son maddesi gereğince davalı Kurumca kesilen aylıkların iadesine ilişkin Kurum işleminin iptali davasıdır.
    İlk derece mahkemesince, davacının boşandığı eşi ... ile fiilen birlikte yaşamadığı tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Anılan karar Yargıtay Yüksek Özel Dairesi Sayın Çoğunluğu tarafından oy çokluğuyla onanmıştır.
    Yüksek Özel Daire Sayın Çoğunluğu ilk derece mahkemesinin kararını onamasına dair hükmüne aşağıdaki nedenlerden dolayı katılmıyorum.
    5510 sayılı Kanunun 56/son maddesine göre; "Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 nc maddeye göre geri alınır."

    Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu maddenin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvurusu 28.04.2011 tarihinde reddedilmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 56"nca maddesince; oldukça yalın olarak "eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", "hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir. Maddede boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurumca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken; eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle, kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içerisinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır. Şu durumda sonuç olarak vurgulanmalıdır ki, boşanma tarihi itibarıyla gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
    Somut olayda; davacı ... (Arslan) 28.02.2006 tarihinde ... ile ikinci evliliğini yapmıştır.
    Davacının babasının 25.02.2008 tarihinde vefatının ardından 04.08.2008 tarihinde eşi ..."dan anlaşmalı şekilde boşanmıştır.
    Davacının ..."dan boşandıktan sonra 506/5510 Yasaya istinaden 3411290526 tahsis numarası ile davalı Kurumdan babası sigortalı Nafiz Meydan üzerinden yetim aylığı almaya başlamıştır.
    Davacının 17.09.2010 tarihinde ... ile yeniden evlenmiştir. Bu nedenle kendisine bağlanan aylık evlenme nedeniyle kesilmiştir.
    Davacının, Kuruma 24.09.2010 tarih ve 393165 varide ile intikal eden dilekçesi ile davacının ... ile 17.09.2010 tarihinde ikinci kez evlenmeleri nedeniyle 5510 sayılı Yasa gereği çeyiz yardımı talebinde bulunmuştur. Bu talep üzerine Kurumca araştırma yapılmıştır.
    Davacının Kuruma verdiği ifadesinde; "eşinden boşandıktan sonra kredi kartları kullandığını, bu nedenle icralık olduğunu, bu konuda maddi sorunlar yaşadığını icralık olduğunu, ..."ın yeniden bir araya gelme teklifini kabul ederek 2010/8. ayında yeniden evlendiklerini" beyan etmiştir.
    Kurumca tanık olarak ifadesine başvurulan ... (Davacının, yanında kaldığını beyan ettiği kızı Kadriye"nin evinin sokağında Mini Market sahibi) verdiği beyanında; "..."nin annesinin adını bilmediğini ancak kocasından boşanmış olduğunu ve ikinci kez yeniden evlendiğini, yeniden evlendiği kişiyle birlikte ..."da yaşadıklarını, ..."nin annesi ile ..."lerin bir arada yaşamadıklarını, ..."nin annesinin ara sıra misafirliğe geldiğini hatta ..."nin annesi ile ikinci kez evlendiği eşinin iş yapmak üzere bir ara ..."a gittiklerini ancak yapamayıp geri döndüklerini" beyan etmiştir.
    Davacının boşandığı eşi ... 03.01.2011 tarihinde Kurum yetkililerine ifade vermiş ancak bu ifadesinin akabinde 19.08.2011 tarihinde yeniden ifade vermiştir. Bu ifadesinde; "03.01.2011 tarihinde vermiş olduğu ifadesinin davacının yönlendirmesi ile verdiğini ve onun kendisinden söylemesini istediği şeyleri söylediğini, 03.01.2011 tarihli ifadesinin gerçekleri yansıtmadığını, eşi davacı ..."ın devletten para alabilmek adına kendisini kandırarak boşanmalarına neden olduğunu, boşanmalarını müteakip muhtelif adreslerde birlikte yaşadıklarını, ..."da ... ..."da bir restoranda birlikte çalıştıklarını ve kaldıklarını, Eski ..."da Devlet Hastanesi yanındaki rıhtım restoranda da birlikte çalıştıklarını ve kaldıklarını, davacının Ziraat Bankası ... şubesinden kredi kullandığını, davacıya babasının kefil olduğunu, yeniden nikah yaptıklarını ve davacının babasından kalan maaşı devlete bırakmayacağını ifade ettiğini, çeyiz parası için Kuruma başvurduğunu, Kurumun denetim yapması üzerine bu denetime kendisinin neden olduğunu öne sürerek davacının, kendisini terk ettiğini, boşanma davası açtığını, ... adında biriyle birlikte yaşadığını, boşanmanın gerçekleşmesi sonrasında bu kişiyle evlenip çeyiz yardımını almayı düşündüğünü, bu yardımı aldıktan sonrada bu kişiyle de boşanıp tekrar babasının maaşını almasını planladığını davacının kendisine ifade ettiğini, ikinci kez evlendiklerinde oturdukları adrese kayıt yaptıramadıklarını, zira eşinin HSBC ve Finans Bank"a kredi kartları nedeniyle borçlu olduğunu, haciz gelir korkusu yaşadıklarını" beyan etmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; davacının ... 13. Aile Mahkemesinin 2011/722 E, 2011/940 K. sayılı dosyasında eşi ..."dan 12.10.2011 tarihinde anlaşmalı olarak boşandığı ve ilamın 21.10.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda anlatılan tüm bu delillerin incelenmesinde; davacı ile eşinin 28.02.2006 tarihinde evlendikleri, davacının babasının 25.02.2008 tarihinde vefatından sonra 04.08.2008 tarihinde eşinden boşandığı, 3411290526 tahsis numarası ile babasından yetim aylığı almaya başladığı, 17.09.2010 tarihinde boşandığı eşi ... ile tekrar evlendiği, 24.09.2010 tarihinde davalı Kurumdan çeyiz yardımı talebinde bulunduğu, bu talep üzerine Kurumca araştırma ve inceleme yapıldığı, bu inceleme sonucunda Kurum kontrol memuru tarafından düzenlenen 24.08.2011 tarihli raporda, davacının eşinden 04.08.2008 tarihinde boşandıktan sonra birlikte yaşamaya devam ettiğinin, ölüm aylığına ve tekrar evlenmesi nedeniyle evlenme ödeneğine hak kazanmadığının belirlendiği, davacının bu kez babasından maaş alabilmek için 12.10.2011 tarihinde tekrar boşandığı, davacı ve eşinin sırf Kurumdan ölüm aylığı alabilmek için bu hukuki yolları kullandıkları anlaşılmıştır.
    Tüm bu açıklanan nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesince, davacının boşandığı eşi ... ile fiilen birlikte yaşamadığı tespit edilerek davanın kabulüne ve Kurum işleminin iptaline karar vermesi usul ve yasaya uygun değildir. Anılan kararın Yüksek Özel Daire Sayın Çoğunluğu tarafından onanmasına ilişkin hükme bu nedenlerden dolayı katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi