Esas No: 2022/6941
Karar No: 2022/8605
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6941 Esas 2022/8605 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6941 E. , 2022/8605 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1989 tarihinde davalı Bakanlığa bağlı Ceza ve İnfaz Kurumu olan Keçiören Yarı Açık Ceza Evinde işe başladığını, en son olarak yine davalı Kurumun bünyesinde ... Silivri Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumunda 2011 yılından beri çalıştığını, müvekkilinin üyesi olduğu ... Türkiye Ağaç ve Kağıt San. İşçileri Sendikası ile davalı İdare arasında toplu iş sözleşmesi imzalandığını, 01.01.2013-31.12.2014 tarihleri arasında akdedilen toplu iş sözleşmesinin ücret zammına ilişkin maddesinde sendika üyesi işçilere uygulanacak zam oranının dönem dönem ayrılarak açıkça %4 olarak belirlendiğini, ancak burada belirtilen %4 oranındaki zammın gerçeğe uygun şekilde yapılabilmesi için öncelikle geçmiş yıllardaki artış oranlarının doğru olarak tespit edilmiş ve uygulanmış olması gerektiğini, 05.01.2009 tarihli ve 2009/14539 sayılı; 06.01.2010 tarihli ve 2010/7 sayılı ile 03.01.2011 tarihli ve 2011/1241 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında açıkça 17.04.2006 tarihli ve 2006/10344 Karar sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki olan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar'ın uygulanmaya devam edeceğinin belirtildiği, bu sebeple müvekkilinin bu döneme kadar olan ücret artışlarında Sendika ve Bakanlık arasında akdedilen toplu iş sözleşmelerinin "Ücret zammı" başlıklı maddeleri gereği devlet memurlarına verilen zam oranında ve bahis konusu Bakanlar Kurulu kararının da dikkate alınarak artış yapılması gerektiğini, Sendika ile davalı İdare arasında akdedilen ve yıllara yaygın şekilde imzalanmaya devam edilen toplu iş sözleşmeleri gereği sendika üyesi işçilere sağlanması gereken zam tutarları ve iyileştirmelerin müvekkiline ve arkadaşlarına yansıtılmadığını belirterek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK ) gereğince memurlara denge tazminatı adı altında ücret verilmeye başlandığını, Bakanlar Kurulu Kararı gereği 375 sayılı KHK ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (666 sayılı KHK ) eki cetvellerinde belirtilen denge tazminatı adı altında yer alan ücretlerin işçi ücretlerine yansıtılarak toplu iş sözleşmesinden kaldırıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 15. İş Mahkemesinin 10.10.2019 tarihli ve 2016/598 Esas, 2019/668 Karar sayılı ilâmı ile;
"...
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının bakanlık ile sendika arasında akdedilen TİS hükümleri gereğince 2010-2011-2012 yıllarında ücretine uygulanacak zammın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, devlet memurlarına verilen zammın aynen uygulanması ile tespit edileceği, 666 Sayılı KHK.nun 1.maddesi ile 375 sayılı "657 Sayılı DMK, 926 Sayılı TSK Personeli Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2914 Sayılı YÖK Personel Kanunu, 5434 Sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu ile diğer bazı kanun ve kanun hükmünde kararnameerde değişiklik yapılması, devlet memurları ve diğer kamu görevlilerine memuriyet taban aylığı ve kıdem aylığı ile ek tazminat ödenmesi hakkında KHK'ya eklenen 9.maddede enyüksek devlet memuru aylığına ekli bir sayılı cetvelde yer alan kadro ve görev ünvanlarına karşılık gelen oranların uygulanma suretiyle hesaplanan tutarda ek ödeme yapılacağına dair düzenlemeye yer verildiği, aynı şekilde 375 Sayılı KHK.'ya eklenen 15.maddede ve 657 Sayılı ...nun 43.maddesinde buna ilişkin düzenlemelere yer verildiği, davacının oto tamircisi işçisi görevinde çalışması nedeniyle 375 sayılı KHK.nun ek 9.maddesi gereğince, davacının ücretine eklenecek ek ödemenin belirlenmesinde %42 oranının uygulanması gerektiği, 01/01/2013'ten itibaren yapılan ödemelerin, denge tazminatı tutarı dikkate alınarak bordroya yansıtıldığı, bu bağlamda ayrıca mahsup işlemine gerek olmadığı, işverence sonradan yapılan ücret farkı ödemelerinin de çıkan fark alacağından mahsubunun gerektiği ..." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.03.2021 tarihli ve 2020/2993 Esas, 2021/590 Karar sayılı ilâmı ile;
"...
Davacının talebi nazara alındığında davalı idare ile ... Sendikası arasında imzalanan 01/01/2009-31/12/2010 tarihlerini kapsayan ilk toplu iş sözleşmesinin ücret zammı başlıklı 36. maddesinde; ' ...31/12/2008 tarihinde almakta oldukları aylık çıplak brüt ücretlerini 01/01/2009 tarihinden itibaren % 4 oranında zam yapılacaktır. 30/06/2009 tarihinde almakta oldukları aylık çıplak brüt ücretlerine 01/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere % 4,5 oranında zam yapılacaktır. Ancak devlet memurlarına bu oranların üzerinde zam verilmesi durumunda bu artışlar sendika üyesi işçilere aynen yansıtılır. 01/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere işyerinde çalışan tüm sendika üyesi işçiler almakta oldukları aylık çıplak brüt ücretlere 657 sayılı Devlet Memurlarına verilecek olan her türlü artış oranında zam yapılacaktır...' hükümleri; 01/01/2011-31/12/2012 tarihlerini kapsayan TİS'in 36. maddesinde; '... 31/12/2010 tarihinde almakta oldukları ücretlerine 01/01/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna göre devlet memurlarına verilen zam sendika üyesi işçilere aynen yansıtılır. 30/06/2011 tarihinde almakta oldukları ücretlerine 01/07/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre devlet memurlarına verilen zam sendika üyesi işçilere aynen yansıtılır. 31/12/2011 tarihinde almakta oldukları ücretlerine 01/01/2012 tarihinden geçerli olmak üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre devlet memurlarına verilen zam sendika üyesi işçilere aynen yansıtılır. ..' hükümleri; 01/01/2013-31/12/2014 tarihlerini kapsayan TİS ' in 35. maddesinde; '..Taraf sendika üyesi işçilerin 31/12/2012 tarihinde almakta oldukları denge tazminatı adı altındaki tazminat (285,64 TL/ay) 30'a bölünmek suretiyle bulunan 9,50 TL 01/01/2013 tarihinden itibaren günlük çıplak ücretlerine ilave edilecektir. 01/01/2013 tarihinden itibaren denge tazminatı adı altında ödenen tazminatı ödenmeyecektir..." hükümleri 01/01/2015-31/12/2016 tarihlerini kapsayan TİS ' in 34. maddesinde; ise ".. Taraf sendika üyesi işçilerin 31/12/2014 tarihinde almakta oldukları aylık çıplak brüt ücretleri 1.800,00 TL'nin altında olanlar 1.800,00 TL' ye çekilir...' hükümleri bulunduğu,
Bu işlem yapıldıktan sonra bulunacak günlük çıplak ücretlere;
01/01/2015 tarihinden geçerli olmak üzere % 6 zam yapılarak işçilerin 30/06/2015 tarihi itibariyle almakta oldukları günlük çıplak brüt ücretlerine 01/07/2015 tarihinden itibaren % 4, işçilerin 31/12/2015 tarihi itibariyle almakta oldukları günlük çıplak brüt ücretlerine 01/01/2016 tarihinden itibaren %5, işçilerin 30/06/2016 tarihi itibariyle almakta oldukları günlük çıplak brüt ücretlerine 01/07/2016 tarihinden itibaren % 4 oranında zam yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda davacının üyesi olduğu sendika ile davalı arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin ücrete dair hükümleri gereğince davacının TİS 'le getirilen ücret zamları yanında devlet memurlarına yapılan zam oranlarında zam yapılması gerektiği ve devlet memurlarına verilecek olan her türlü artış oranında zam yapılacağı belirli olmakla bakanlar kurulu kararından da yararlanacağı, davalı tarafça davacıya yapılan tazminat ödemesinde 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 nolu cetvelinin ç bendinde düzenlenen 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında çalışan sözleşmeli personel olarak kabul edilerek % 42 oranının kabul edildiği, davalı tarafın da itiraz etmediği üzere davacının oto tamircisi olarak çalıştığı, bu nedenle davacının aynı kanun hükmünde kararname ile sınıfının teknik hizmetler olarak değerlendirilmekle birlikte yaptığı iş itibariyle %42 oranı nazara alınarak buna göre yapılacak hesaplamalardan ödemelerin mahsubu ile itibar olunan bilirkişi raporu ile tespit edilen fark ücret alacağına karar verilmesi gerekmiş, hesaplamalarda zamanaşımı dava ve ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıl olarak ve ilk talep nazara alınmıştır.
... " gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.10.2021 tarihli ve 2021/7243 Esas, 2021/13683 Karar sayılı ilâmı ile davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek;
"... davalı işverenlikçe 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davacıya ek ödeme yapılmış olması, davacı işçiye aynı düzenlemelerde yer alan daha yüksek ya da farklı oranlarda ödeme yapılmasını talep hakkını vermez. Buna göre mahkemece davacının anılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı göz önüne alınarak, davacının taraf olduğu sendika ile davalı arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümleri ayrı ayrı incelenerek devlet memurlarına verilen zam oranının davacıya yansıtılacağına ilişkin toplu iş sözleşmelerinde hüküm bulunduğu dönemler itibari ile devlet memurlarına verilen zam oranının davacıya yansıtılıp yansıtılmadığı tespit edildikten sonra davacının fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı konusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacının yukarıda anılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereği kamu görevlilerine verilen ek ödemeden faydalanması gerektiği kabulü ile hüküm kurulması hatalı olup ..." gerekçesi davalı vekilinin temyizi doğrultusunda kararın bozularak dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davacının Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili, toplu iş sözleşmesinde memurların ücretlerine yapılacak her türlü ödemenin işçilere de yansıtılacağının belirtildiğini, davalı tarafından memurlara yapılan ödemelerin davacıya yansıtılmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili, denge tazminatı adı altında yapılan ödemelerin işçilerin ücretine yansıtılarak yürürlükten kaldırıldığını, davacının ödenmeyen ücretinin bulunmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fark ücret alacağı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
02.11.2011 tarihli ve 28103 mükerrer sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 666 sayılı KHK'nın 1 inci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya aşağıdaki ek madde eklenmiştir:
“EK MADDE 9- Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre almakta olan personele, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı Cetvele dahil pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personele, subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, sözleşmeli subay ve astsubay adayları ile uzman jandarma ve uzman erbaşlara, mali haklar kapsamında yapılan her türlü ödemeler dahil almakta oldukları toplam ödeme tutarı dikkate alınmak suretiyle aynı veya benzer kadro ve görevlerde bulunan personel arasındaki ücret dengesini sağlamak amacıyla, en yüksek Devlet memuru aylığına (ek gösterge dahil), ekli (I) sayılı Cetvelde yer alan kadro ve görev unvanlarına karşılık gelen oranların uygulanması suretiyle hesaplanan tutarda ek ödeme yapılır.
Ek ödemeye hak kazanılmasında ve bu ödemenin yapılmasında aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu maddeye göre yapılacak ek ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye ödemesi, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.
Birinci fıkra kapsamına giren personelden; 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) ve (f) fıkraları ve 14/4/1982 tarihli ve 2659 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi kapsamında döner sermayeden ek ödeme yapılan personele, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin (Ç) fıkrası uyarınca sağlık hizmetleri tazminatı ödenen personele, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Kanunun 221 inci maddesi, 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin sekizinci fıkrası ve 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ödeme yapılan personele, sözkonusu mevzuat hükümlerine göre ödeme yapılmaya devam olunur ve bunlara bu maddeye göre ayrıca ek ödeme yapılmaz. Bu fıkra kapsamında yer alan idarelerin döner sermaye saymanlık hizmetlerini yürüten personele sözkonusu mevzuat uyarınca döner sermaye gelirlerinden herhangi bir ödeme yapılmaz.
Birinci fıkra kapsamına giren personelden; 21/12/1967 tarihli ve 969 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin son fıkrasında öngörülen ödemelerden yararlananlara, birinci fıkraya göre ödeme yapılmaz. Ancak üretimi teşvik primi ödenen personele, ödemenin yapıldığı tarih ile bir sonraki yılda yapılacağı tarih arasındaki dönemde birinci fıkra uyarınca kadro veya pozisyon unvanları için ödenmesi öngörülen ek ödemenin toplam net tutarı, anılan 3 üncü maddeye göre ödenen üretimi teşvik priminin net tutarına ulaştığı tarihten itibaren birinci fıkraya göre ödeme yapılmaya başlanır.
Birinci fıkra kapsamına giren personelden; kurumlarınca bir kadroya kurum içinden veya kurum dışından vekalet ettirilenlere, vekaletin 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine istinaden yapılmış ve bu hususun onayda belirtilmiş olması, vekalet görevinin Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek karar ile atama yapılması gereken kadrolar için ilgili bakan, diğer kadrolar için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi, vekalet eden personelin asaleten atanmada aranan tüm şartları (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadrolar için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil) taşıması kaydıyla vekalet ettikleri kadro için öngörülen ek ödemenin asli kadroları için öngörülen ek ödemeden fazla olması halinde, aradaki fark, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu görev fiilen yapıldığı sürece ödenir. Ancak, mehil müddeti, yıllık izin, mazeret izni, hastalık ve refakat izni, geçici görev, vekalet, görevden uzaklaştırma, hizmet içi eğitim, seminer ve kurs nedenleriyle görevlerinden ayrılanlara vekalet edenlere bu şekilde ödeme yapılmaz.
Ücret ve tazminatları ek 10 uncu maddeye göre ödenenlere, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlarda görev yapan personele ve bir kadroya açıktan vekil olarak atananlara bu madde uyarınca ek ödeme yapılmaz.
Bu maddeye göre yapılacak ek ödeme, bu maddenin yürürlük tarihinden önce hakları şahıslarına bağlı olarak saklı tutulanlar için şahsa bağlı haklardan sayılmaz ve ilgili mevzuatı uyarınca fark tazminatı uygulamasından yararlanan personel bakımından önceki kadro veya pozisyonun ücretinin artırılması sonucunu doğurmaz. Bu ek ödeme, fark tazminatı uygulamasından yararlanan personel hakkında, yukarıdaki hükümler esas alınarak ilgililerin yeni kadrolarına ilişkin mali haklarının belirlenmesinde fark tazminatı hesabında dikkate alınmak suretiyle uygulanır.
Kültür ve Turizm Bakanlığının, Sağlık Bakanlığının, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun ve Meteoroloji Genel Müdürlüğünün merkez teşkilatı personeli ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Karayolları Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü personeline bu madde uyarınca yapılan ek ödemeler döner sermaye bütçelerinden yapılır. Devletin mali imkanlarını gözönünde bulundurmak suretiyle merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde istihdam edilen personele bu madde uyarınca yapılan ek ödemenin tamamını veya bir kısmını teşkilat yapısı esas alınarak merkezi yönetim bütçesinden veya döner sermayesi bulunan kurumlar için döner sermaye bütçesinden yaptırmaya Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Kadro karşılığı sözleşmeli personel ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı Cetvele dahil pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personel hariç olmak üzere, çeşitli statülerde istihdam edilen sözleşmeli personele, çalıştıkları birim ve bulundukları pozisyon unvanı itibarıyla aynı veya benzer unvanlı memur kadrosunda çalışan, hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personel için belirlenmiş olan ek ödeme oranını aşmamak üzere, statüleri ile mali haklar kapsamında yapılan her türlü ödemeler dahil almakta oldukları toplam ödeme tutarları gibi kriterler birlikte veya ayrı ayrı dikkate alınarak bu madde hükümleri çerçevesinde ek ödeme yapılıp yapılmayacağını, yapılacak ek ödeme oranını sözleşme ücreti ile ilişkilendirilmeksizin belirlemeye, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu ödeme tutarı damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."
3. Değerlendirme
1.Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemiz bozma ilâmında açıkça belirtildiği üzere, davacının 666 sayılı KHK uyarınca 375 sayılı KHK'ya eklenen ek 9 uncu madde uyarınca kamu görevlilerine ödenmesi öngörülen ek ödemelerden yararlanması mümkün değildir.
3. Yine Dairemiz bozma ilâmında Mahkemece yapılması gerekenin; davacının taraf olduğu sendika ile davalı arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümleri ayrı ayrı incelenerek devlet memurlarına verilen zam oranının davacıya yansıtılacağına ilişkin toplu iş sözleşmelerinde hüküm bulunan dönemler itibari ile devlet memurlarına verilen zam oranının davacıya yansıtılıp yansıtılmadığının tespiti ile varsa fark ücret alacaklarının hüküm altına alınması olduğu belirtilmiştir.
4. Mahkemece Dairemiz bozma ilâmı sonrasında alınan bilirkişi raporunda, davacının ücretine yapılan zam oranlarının memur ücretlerine yapılan zam oranından fazla olduğu belirtilmiştir. Bu belirlemeden sonra ise davacının 01.01.2013 tarihinde almakta olduğu ücretine, toplu iş sözleşmesi gereği günlük 9,50 TL denge tazminatı eklenmek sureti ile fark ücret hesaplaması yapılmıştır.
5. Dosya içerisinde bulunan bordroların incelenmesinde ise davalı tarafça davacının 01.01.2013 tarihinden itibaren almakta olduğu günlük ücretine 9,50 TL denge tazminatı eklenerek ilgili toplu iş sözleşmeleri uyarınca gerekli zamların yapıldığı görülmüştür.
6. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, Dairemiz bozma ilâmı doğrultusunda davacının anılan KHK hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı ve bozma sonrasında alınan bilirkişi raporunda davacının ücretine memurların ücretlerine yapılan zam oranından daha yüksek zam yapıldığının anlaşılması karşısında, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.