Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17612
Karar No: 2013/2324

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/17612 Esas 2013/2324 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/17612 E.  ,  2013/2324 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2007/1016-2011/360


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 16.06.2001 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile, yapılan ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ayrıca, bir kusur incelemesi yapılmaksızın, tazminat dosyasında alınan % 25 davalı Kat Maliklerinin, %40 sigortalının, % 35 sigortalının bünyesine bağlı faktörlerin etkili olduğuna ilişkin kusur incelemesi esas alınarak; davalı ... Yöneticiliğinin % 25 kusuruna göre hüküm kurulmuştur.
    a)506 sayılı Yasanın 26.maddesinde düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalı olup; sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında bağlayıcı nitelikte bulunmamakta; 506 sayılı Yasanın 26.maddesi çerçevesinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde, güçlü delil olarak kabul edilmektedir.
    Mahkemenin, hükmüne esas aldığı, tazminat dosyasında verilen 14.09.2010 tarihli kusur raporununda; % 25 davalı Kat Maliklerinin, %40 sigortalının, % 35 sigortalının bünyesine bağlı faktörlerin etkili olduğu belirtilmişse de; tazminat dosyasında belirtilen raporun hükme esas alınmadığı, hükme esas alınan 18.09.2006 ve 14.02.2011 tarihli raporlarda, işverenin % 70, sigortalının % 30 kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmakta olup, hükme esas alınan raporun oluşa uygun olmadığı gibi, tazminat dosyasında da hükme esas alınmadığı, kaldı ki hükme esas alınsa dahi işbu rücu dosyasında bağlayıcı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Şu halde, Mahkemece; iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman farklı bilirkişilerden oluşacak kuruldan yöntemince düzenlenmiş kusur raporu alınarak, tarafların iş kazasının oluşumunda kusur oran ve aidiyetleri usulünce yeniden belirlenip, yapılacak değerlendirme sonuca göre bir karar verilmelidir.
    b) Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleridir.
    Somut olayda; 506 sayılı Yasanın 26.madde koşullarının gerçekleşmiş olduğu sübuta ermiş ise de, 9 ve 10. madde koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp incelenmemiştir. Davanın, her iki madde hükmüne dayanılarak açılması halinde, Dairemizin yerleşmiş görüşüne göre, 10.maddenin uygulama önceliği bulunmaktadır.
    506 sayılı Yasanın 10. maddesinde, “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır.
    Ancak, yukarıki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile, gelir bağlanırsa, bu gelirlerin 22 nci maddede sözü geçen tarifeye göre hesabedilecek sermaye değerleri tutarı, 26 ncı maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” hükmü öngörülmüştür.
    Anılan maddeye göre, işverenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayanmakta olup, zararlandırıcı sigorta olayında, işverenin hiç kusuru olmasa bile; şayet, sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca, yapılan sosyal sigorta yardımlarından, 10.maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
    Mahkemece; Hukuk Genel Kurulu’nun 19.03.2008 tarih 2008/10-254 E, 266 K sayılı kararlarında da açıklanan bu yön öncelikle araştırılarak, koşulların oluştuğunun anlaşılması halinde, tarafların kusur oranı gözetilmeksizin belirlenen ilk peşin sermaye değerinden, Borçlar Kanunu’nun 43-44. maddeleri (... Borçlar Kanununun 51-52. maddeleri ) uyarınca sigortalının kusurunun %50"sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, davalının sorumlu olduğu miktar belirlendikten sonra, rücu alacağına hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    c) İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri, hak sahiplerinin yaşı, gelirin kesilme olasılığı ve iskonto oranı gözetilerek belirlenen tutarı ifade etmektedir. 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi ise, "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
    İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine 16.06.2001 tarihinden itibaren bağlanan gelir, hak sahiplerinin aynı zamanda ölüm aylığına hak kazanması nedeniyle, Peşin Sermaye Değeri Hesap Tablosunda 506 sayılı Yasanın 92.maddesi gereğince mahsup işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Kurumun, hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda, Kurumun ödemediği veya ödeyemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
    Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca yarıya indirildiği gerçeği karşısında, bu indirimin davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına da yansıtılması gereği üzerinde durulmaksızın, peşin sermaye değeri hesap tablosunun ilk satırındaki miktar esas alınarak sonuca varılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi