Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3646
Karar No: 2020/1739
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/3646 Esas 2020/1739 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/3646 E.  ,  2020/1739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Davacı, davalılardan iş verene ait iş yerinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum ve davalı işverenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava 19.09.1999-01.01.2004 tarihleri arasındaki kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay"ın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.Somut olayda; Mahkemece 12/03/2014 tarih ve 2012/24 E - 2014/92 K sayılı ilamı ile “davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ait işyerinde 19.09.1999-31.12.1999 ve 01.01.2002-01.10.2003 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, davacının tespit edilen zorunlu sigortalılık dönemi ile çakışan 01.10.2002-31.08.2003 tarihleri arasındaki isteğe bağlı sigortalılık süresinin iptaline, karar verilmiş” olup kararın davalılar tarafından temyiz edildiği, Dairemiz 08.06.2015 tarih 2014/16307 E -2015/13054 K sayılı ilamı ile araştırma bozması yapılarak “çalışmanın kesintili olduğunun tespiti halinde ilk dönem bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğini göz önüne almak, ancak kesintisiz bir çalışma olduğunun tespit edilmesi durumunda kazanılmış hakları da göz önüne alarak sonucuna göre karar vermek” gerektiği belirtilmiş olup Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek araştırmanın genişletildiği “Davanın kabulüne ve davacının 19/09/1999-01/01/2004 tarihleri arasında hizmet akti ile sigortalı çalıştığının tespitine” karar verildiği buna göre 01.01.2002-01.10.2003 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesinde bir hata bulunmadığı, ancak mahkemenin 12/03/2014 tarih ve 2012/24 E - 2014/92 K sayılı kararını temyiz etmeyen davacı lehine ve temyiz eden davalılar aleyhine karar verilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan 01.01.2002-01.10.2003 tarihleri dışında kabul kararı verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle:hüküm fıkrasının 1. ve 2. bendi silinerek yerine;
    a) Hüküm fıkrasının 1. bendi silinerek yerine; “Davanın Kısmen Kabulüne”
    b)Hüküm fıkrasının 2. bendi silinerek yerine; “Davacının davalıya ait (60823) ss işyerinde 01.01.2002-01.10.2003 tarihleri arasında hizmet akti ile sigortalı çalıştığının TESPİTİNE,”
    c)Hüküm fıkrasının yargılama giderine ilişkin 5. bendi silinerek yerine;Davacı tarafça yapılan tolam; 410,00 TL yargılama giderinden takdiren 205 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
    d)Hüküm fıkrasının davalıların yargılama giderinin düzenlendiği 6. bendi silinerek yerine;”Davalı işverence yapılan toplam 67,00 TL.yargılama giderinin takdiren 33,50 TL.nin davacıdan alınarak davalı işverene verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı işveren üzerinde bırakılmasına,”
    e)Hüküm fıkrasına son bentten (8. bent) sonra gelmek üzere 9. bent olarak; “Davalı SGK tarafından yapılan toplam 43,00 TL.yargılama giderinden takdiren 21,50 TL.nin davacıdan alınarak davalı kuruma verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı kurum üzerinde bırakılmasına,”
    f)Hüküm fıkrasına 10. bent olarak; “Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine,01/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi