Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2007/4962
Karar No: 2009/3113
Karar Tarihi: 21.10.2009

Danıştay 3. Daire 2007/4962 Esas 2009/3113 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Vergi Dairesi Müdürlüğü-ALİAĞA, davacı kurum adına düzenlenen haciz bildirisine süresinde itiraz edilmemesi üzerine, borç davacının zimmetine sayıldı ve ödeme emrine karşı açılan dava reddedildi. Davacı, asıl vergi borçlusunun ortağı olduğu şirketten hakediş ve alacağı varsa haciz koyularak davalı idarenin banka hesabına aktarılmasını talep etti. Mahkeme, davacının hiçbir borcu olmadığı kapsamındaki iddiaları değerlendirmediği için kararın bozulması gerektiğine hükmetti. Kanun maddeleri ise şöyle:
- Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un \"haciz\" başlıklı 62 nci maddesi
- Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un \"üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi\" başlıklı 79 uncu maddesi, 2 nci fıkrası

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/4962
Karar No: 2009/3113

Temyiz Eden :
Vekili :
Karşı Taraf : Vergi Dairesi Müdürlüğü-ALİAĞA
İstemin Özeti : … isimli bir başka mükellefin vergi borcu nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 79'uncu maddesi gereğince davacı kurum adına düzenlenen haciz bildirisine süresinde itiraz edilmemesi üzerine söz konusu borcun davacının zimmetinde sayılması suretiyle düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davayı; asıl vergi borçlusu gerçek kişinin ortağı olduğu davacı şirkette hakediş ve alacağı varsa haciz şerhi konularak davalı idarenin banka hesabına aktarılmasının istendiği 29.4.2007 tarih ve 773 sayılı haciz bildirisinin davacı kuruma 3.5.2007 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın süresinde itiraz edilmemesi üzerine borç zimmetinde sayılan davacı kurumun bu durumun aksini haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde açacağı menfi tespit davasında ileri sürerek kanıtlamasına olanak tanıyan 6183 sayılı Yasanın 79'uncu maddesinin 4'üncü fıkrası dikkate alındığında düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; haciz bildirisine süresinde itiraz edilmemesinin içeriğinin doğru olduğu anlamını taşımadığı, … Asliye Hukuku Mahkemesinde açılan menfi tespit davasının bekletici mesele sayılması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacı şirket adına ödeme emri düzenlenebilmesi için öncelikle asıl vergi borçlusunun davacı nezdinde doğmuş bir hak ve alacağının bulunması gerektiği halde davacı şirket nezdinde ödeme emrinin düzenlenmesini gerektirecek bir alacak ya da hak olduğu yolunda bir saptama bulunmadığı gibi asıl amme borçlusunun vergi borcu tutarında düzenlendiği anlaşılan ödeme emrine karşı davacının ileri sürdüğü "borcum yoktur" kapsamındaki iddialar değerlendirilmeksizin karar verildiği anlaşıldığından, haciz bildirisine süresinde itiraz etmeyen davacının borcu olmadığını ancak 6183 sayılı Yasanın 79'uncu maddesi gereğince menfi tespit davası açmak suretiyle ispatlayacağı yolundaki düzenlemenin, dava konusu uyuşmazlıkta vergi mahkemesinin alacak-borç ilişkisini saptamasına engel teşkil etmeyeceği gözardı edilerek verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.


Savcı : …
Düşüncesi : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "haciz" başlıklı 62 nci maddesinin 1 inci fıkrasında; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun "üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesinin 2 nci fıkrasında da; borçlunun alacağı veya üçüncü şahıstaki bir malı haczedilip de üçüncü şahıs, borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden evvel borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş yahut kusuru olmaksızın telef olmuş veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise keyfiyeti, haczin kendisine tebliğinden 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı beyanla bildirmeye mecbur olduğu, bildirmediği takdirde mal elinde ve borcun zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik olunacağı öngörülmüştür. Bu düzenlemelere göre amme borçlusunun üçüncü şahıslardaki alacakları üzerine haciz uygulanabilmesi için amme borçlusunun üçüncü şahıs nezdinde alacağının bulunduğunu bildirmiş olması veya idarece borçlu şirketin bu şahıslardan alacağı olduğunun tespit edilmesi ve tespit edilen tutar için haciz konulması gerekmektedir.
Olayda, bu şekilde bir tespit olmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi hükmü uyarınca yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması ibraz edilen belgelerin gösterilen delillerin kabul edilmemesi, ileri sürülen iddiaların değerlendirilmemesi sonucunu doğurmaz. Bu nedenle, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların "böyle bir borcun olmadığı" kapsamında incelenerek değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması gerekçesiyle davanın reddinde isabet görülmediğinden Mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına, 21.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi