Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7679
Karar No: 2022/8427
Karar Tarihi: 29.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7679 Esas 2022/8427 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/7679 E.  ,  2022/8427 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 10. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.06.1997 tarihinde davalı işverenlik bünyesinde çalışmaya başladığını, yıllık iznini kullandığı süre içerisinde 19.08.2015 tarihinde sendika başkanının kendisini arayarak genel merkeze çağırdığını ve 18.08.2015 tarihli Yönetim Kurulu kararına istinaden 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı bendi gereğince iş sözleşmesine son verildiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu kaydında işten çıkış tarihinin 18.08.2015 olduğunu, işe iade davası açtığını, ... 43. İş Mahkemesinin 2016/606 Esas, 2017/372 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2018/6702 Esas, 2018/16407 Karar sayılı ilâmı ile kesin hüküm olarak onandığını, kanuni süresi içerisinde keşide etmiş olduğu Etmiesgut 1. Noterliğinin 27.07.2018 tarihli ve 33746 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile işe iade istemini davalıya ihtaren bildirdiğini, bu ihtarnamenin 30.07.2018 tarihinde işverence tebellüğ edildiğini, ancak davalı işveren tarafından işe davet edilmediğini ve parasal haklarını alamadığını, arabuluculuk görüşmesinde davalı vekili tarafından ... 16. Noterliğinin 31.07.2018 tarihli ve 12801 yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğinin, kendi keşide ettiği ihtarnamede yer alan adrese gönderilen ihtarnamenin adreste tanınmaması gerekçesi ile tebligatın iade edildiğinin ve feshin geçerli olduğunun beyan edildiğini; bunun kabulünün mümkün olmadığını, MERNİS'te yer alan adreste yıllardır ikamet ettiğini ve binanın yöneticisi olduğunu, tanınmama ihtimali olmadığını, tahminince davalı Sendikanın haberleşme alanındaki gücünü ve yetkisini kullanarak tarafına tebligat yapılmamasını sağladığını, sorumluluğun kendisine yüklenemeyeceğini, davet çağrısının gerçek olmadığını, yıldırma politikası izleyerek kanuni süreci zorlaştırma amacı taşıdığını, işe başlatılmadığının kabulünün gerektiğini, yılda iki kez ikramiye, bir kez izin harçlığı, 3, 6, 9, ve 12.. aylarda ikramiye aldığını, ücretlerin banka kanalı ile ödendiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini, ikramiye ve yıllık izin alacağı olduğunu iddia ederek işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti alacağı, kıdem ve ihbar tazminatları, ulusal bayram ve genel tatil, ikramiye ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının işe başlama talepli ihtarnamesine cevaben keşide edilen ... 16. Noterliğinden 31.07.2018 tarihli ve 12801 yevmiye numaralı ihtarname ile davacının işe başlaması için davet edildiğini, söz konusu ihtarnamenin 02.08.2018 tarihinde tebligat memurunun işlem kaydına göre “iade-tanınmıyor” açıklaması ile Noterliğe iade edildiğini, Noterlikten gönderilen işe davet ihtarnamesinde davacının adresi “Ertuğrul Gazi Mah. Şirinevler Sok. Ayşan Sitesi E Blok No:24/14 Sincan/..." olarak gösterilmiş olup bu adresin, davacının işe başlama talepli ihtarnamesindeki bizzat kendi bildirdiği adres olduğunu, müvekkili Sendikanın davacıya ihtarnamenin tebliğ edilmemesi ile ilgili hiçbir dâhlinin bulunmadığını, davacının işe başlama ihtarnamesinin akıbetini merak etmediğini, işe başlatılıp başlatılmayacağı konusunda hiçbir girişimde bulunmadığını, gerçekte işe başlama iradesinin olmadığını, işe başlanmadığı için iş sözleşmesi feshinin haklı ve geçerli hâle geldiğini, bu nedenle davacının işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer hakları ile kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını, istisnai olarak ulusal bayram ve genel tatil çalışması olduğunu, çalışılması durumunda karşılığı ilave ücretin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacağı talebinde bulunmuştur.Feshin haklı sebeple yapıldığının ispat yükü işverendedir ve işveren bildirmiş olduğu fesih sebebiyle bağlıdır.Dosya içerisine alınan ve feshin geçersizliğine ile işe iade talebine ilişkin davada feshin geçersiz olduğu tespit edilmiş olup, anılan karar yargıtay onamasından da geçerek kesinleşmiş ve böylelikle feshin geçersiz sebeple olduğu tespitli hale gelmiştir. Davacının süresi içerisinde işverene başvuruda bulunulduğu görülmüş olup işverence işe davet yazısı yazılmış isede çıkarılan tebligatın iade gelmiştir. İşe davet tebligatının iade gelmesine rağmen TK. 21/2 Doğrultusunda işe davet mektubu davacıya tekrar teblige çıkarılmamıştır, bu doğrultuda kesinleşen işe iade kararına karşın davacının işe başlatılmadığı anlaşılmakla davacı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmıştır.Bu sebeple bilirkişi tarafından hazırlanan 04/12/2019 tarihli rapor usul ve yasaya uygun bulunarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekmiştir.
    Davacı yıllık izin ücreti alacağı talebinde bulunmuştur.Yıllık izin konusunda izinlerin kullanıldığının ispat yükümlülüğü işverendedir ve bu ispat ancak yazılı bir belge ile gerçekleştirilebilir.9.H.D. E:2006/14578 K:2006/20798 T:12.07.2006:"...Davacının davalı işyerinde çalıştığı dönem için yıllık ücretli izin kullandığı davalı işverence imzalı izin defteri veya yazılı bir belge ile ispatlamadığı halde izin ücreti talebinin reddi hatalıdır...." Davacının yıllık izin kullandığına dair bir evrak sunulmuş olmayıp, bilirkişi tarafından hesaplanan yıllık izin ücreti alacağının kabulü gerekmiştir.
    Davacı UBGT alacağı talebinde bulunmuştur.Dosya üzerinden alınan bilirkişi raporunun tanık beyanlarında izah edilen çalışma programına uygun olduğu, bilirkişi tarafından yapılan %30'luk indiriminde yeterli olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin indirimli miktar üzerinden olan talebinin kısmen kabulü gerekmiştir.
    Davacı Boşta geçen süre alacağı ve işe başlatmama tazminatı talebinde bulunmuştur. Davacının Kesinleşen iade davası sonucunda başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmadığı anlaşıldığından bilirkişi tarafından hesaplanan ücret mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunarak davacının talebinin kabulü cihetine gidilmiştir.
    Davacı ikramiye alacağı talebinde bulunmuştur, davacı ikramiye ücret alacağının varlığını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığından bu talebinin reddi cihetine gidilmiştir.
    ... " gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde, Mahkemece somut ve haklı itirazlarının değerlendirilmediğini ve gerekçeli kararda da bu itirazları bakımından herhangi bir hukuki gerekçeye yer verilmediğini, müvekkilinin davacının ihtarnamede bizzat bildirdiği adresine ihtarname göndererek üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davacıya ihtarnamenin tebliğ edilememesi ile ilgili hiçbir dâhli bulunmadığını, tebligatın usulsüzlüğünü kabul manasına gelmemekle birlikte, davacının ihtarnamesinin akıbetini merak dahi etmemiş, işe başlatılıp başlatılmayacağı konusunda hiçbir girişimde bulunmamış olduğunu, davacı süresinde eski işinde işbaşı yapmamış olduğundan, iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli hâle gelmiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının karşılığı bulunan bütün alacakları usulüne uygun olarak tutulan kayıtlar doğrultusunda tespit edildiğini ve banka aracılığı ile ödendiğini, 18.00-08.00 saatleri arası çalışmasının nasıl olduğuna dair iddialarına bir açıklama getirilmediğini, istisnai olarak ulusal bayram ve genel tatil çalışması olduğunda karşılığı ücreti bordrolarda tahakkuk ettirilerek banka kanalı ile ödenmiş olduğunu, davacı tarafından ödemeleri kabul etmediklerine ilişkin bir iddialarının da bulunmadığını ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Davacının, davalı işveren bünyesinde 01/06/1997-18/08/2018 tarihleri arasında 18 yıl, 2 ay, 18 gün süre ile çalıştığı, iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiği, bunun üzerine davacı tarafından işe iade davası açıldığı, davacının işe iadesine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onanmak suretiyle kesinleştiği, davacının işe iade edilmesi için davalı sendikaya süresinde başvurduğu, davalı işverence işe davet tebligatının iade gelmesine rağmen TK. 21/2 maddesi gereğince işe davet mektubu davacıya tekrar tebliğe çıkarılmamış olduğu hususu dikkate alındığında, davacının işe başlatılmadığı, bu durumda davacının, boşta geçen süre ücretine ve işe başlatmama tazminatına hak kazandığı, yine kesinleşen işe iade kararı karşısında davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, davacıya bakiye yıllık izninin kullandırıldığının ya da ücretinin ödendiğinin ispat edilemediği, davacının mahkemece dinlenen davacı tanık anlatımları ile arife günleri hariç Ramazan ve Kurban bayram günlerinin yarısında ve resmi tatillerde çalıştığını ispat ettiği, aksinin ödemenin yapıldığının işveren tarafından yasal delileri ile ispat edilemediği, mahkemece verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır.
    ..." gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde, bilirkişi tarafından kanuna açıkça aykırı olarak arabuluculuk tutanağının rapora esas aldığını, müvekkilinin işe davette işveren olarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davacının niyetinin işe başlamak değil sebepsiz zenginleşme olduğunu, davacının çalışma sistemine ilişkin iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve kabul edilebilir olmadığını ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalı işverenin kesinleşen işe iade kararı sonrasında yaptığı işe davetin samimi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının işe iade davasının mali sonuçlarından faydalanıp faydalanamayacağına ve fazla çalışma ücretlerine hak kazanıp kazanamayacağına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri.

    3. Değerlendirme
    1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi