Esas No: 2022/7456
Karar No: 2022/8398
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7456 Esas 2022/8398 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7456 E. , 2022/8398 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.11.1998 -18.09.2015 tarihleri arasında, çuval makine operatörü olarak davalı Şirkete ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesi sona erdirilmiş olmasına rağmen kanuni hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil hafta tatili ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 11.02.2015 - 18.09.2015 tarihleri arasında davalı Şirkette çalıştığını, dava dilekçesinde ileri sürülen fazla çalışma ve resmî tatil alacağı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, nadiren yapılan fazla çalışmaların karşılıklarının ödendiğini, iş sözleşmesinin ikale yoluyla karşılıklı anlaşılarak feshedildiğini ve davacıya toplam 3.876,91 TL ödeme yapıldığını, önceki işveren yanındaki çalışması sona erdiğinde de toplam 3,117,47 TL ödenerek kendisinden ibraname alındığını, ayrıca alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 31.10.2017 tarihli ve 2015/748 Esas, 2017/589 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı işyerindeki hizmet süresinin 01.11.1998-18.09.2015 tarihleri arasında toplam 16 yıl 10 ay 18 gün olduğu, ücretinin iddia, savunma, tanık beyanları, emsal ücret araştırması dikkate alınarak 1.750,00 TL brüt, sosyal yardımlarla birlikte 2.714,07 TL brüt olduğu, tanık beyanlarına göre davacının haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı, aylık hafta tatillerinin yarısında çalışmış olduğu, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yılda 2 gün çalışmasının olduğu, 243 gün yıllık izin alacağının bulunduğu ve karşılığının ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 09.02.2021 tarihli ve 2018/361 Esas, 2021/219 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.05.2021 tarihli ve 2021/5062 Esas, 2021/9277 Karar sayılı ilâmı ile;
"...
Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 16 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 294 gün olduğu belirlenmiş, yıllık izin defterinde yer alan toplam 51 gün izin kaydı dikkate alınarak 243 gün yıllık izin ücretine hak kazanabileceği kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmiştir. Ancak, dosyaya sunulan 2015 yılına ilişkin 6 gün yıllık izine dair izin talep ve onay formunun değerlendirilmediği gibi yıllık izin defterinde yer alan ve imza da içeren toplam 56 gün karşılığı izin parasının alındığına dair kayıtların değerlendirilmediği görülmektedir.
Bu nedenle yapılacak iş; 2015 yılına ilişkin 6 gün yıllık izine dair izin talep ve onay formunun değerlendirilmesi ve davacı asil çağrılmak suretiyle toplam 56 gün karşılığı izin parasının alındığına dair kayıtların sorularak beyanının alınmasından sonra sonucuna göre izin parası olarak ödeme yapılmış ise faizsiz olarak yıllık izin ücreti alacağından mahsup edilmesi gerekmektedir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma ilamı dışında kalan hususlar kesinleştiğinden bu hususlarda herhangi bir inceleme yapılmamış, bozman ilamı doğrultusunda davacı asilin beyanın alınması için duruşmaya çağrılmış ise de, 11.11.2021 tarihli celsedeki davacı vekilinin " Covid nedeni ile müvekkilim gelmemiştir. Kendisi söz konusu bozmada yer alan 6 günlük yıllık iznini kullanmış olup, yine bozmada yer alan 56 günlük yıllık izin ücretini dosyada ekli belge tutarında almıştır. Bu yönüyle ek rapor alınmasını talep ederiz, " şeklindeki beyanı doğrultusunda asilin ayrıca dinlenmesinin dosyamıza yenilik katmayacağı görülmekle, bozma ilamı doğrultusunda yeniden hesaplama yapılması için dosya önceki bilirkişiye tevdi edilmiş ve eksiklikler tamamlanmıştır. Yeniden aldırılan rapor neticesinde yıllık izin alacağının 9.332,04 TL olduğu anlaşılmış ve bozma ilamı dışında kalan hususlar kesinleştiğinden bu hususlarda herhangi bir inceleme yapılmayarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Anadolu 17. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece Yargıtayın bozma kararına uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen, davacının usulüne uygun şekilde isticvap edilmediğini, davacı vekilinin beyanlarına göre karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini, kararın gerekçesiz olduğunu, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ikale sözleşmesi ile karşılıklı olarak anlaşma sureti ile sona erdirildiğini, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak işçilik alacaklarının tespitinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm işçilik alacaklarının bordroya yansıtılıp ödendiğini, davacının ücrete ilişkin somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hizmet alınmayan şirketler nezdindeki çalışmalardan sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda bahsi geçen şirketlerin, davalı ile aralarında yalnızca hizmet alım ilişkisi olduğunu, bunun haricinde bu işyerinde çalışan işçiler üzerinde herhangi bir sevk ve idaresinin bulunmadığını, davacının fazla çalışmalarını yazılı delille ispatlayamadığını, soyut tanık beyanlarına göre karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda açık hesaplama hatalarının olduğunu, davacının müvekkili Şirketten hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yıllık izin alacağının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen ... Anadolu 17. İş Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.