3. Hukuk Dairesi 2020/5048 E. , 2021/4184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; avukat olduklarını, davalıların murisini 26.08.2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi gereğince diğer davalı ...Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan dava ve icra takiplerinde vekil olarak temsil ettiklerini, sözleşmede tazmin edilecek olan tutarın yasal faiziyle ulaşacağı miktarın %18"inin, KDV’si iş sahibine ait olmak üzere avukatlık ücreti olarak kararlaştırıldığını, yine sözleşmede davadaki tüm masrafların kendileri tarafından karşılanacağı, daha sonra masrafların karşı taraftan tahsil edileceğinin belirtildiğini, murisin 26.07.2011 tarihinde vefat etmesi üzerine davalı mirasçıları ile diğer davalı ...Genel Müdürlüğü’nün sulh olduklarını, davalı ...Genel Müdürlüğü’nün davalı mirasçıların harç, faiz, yasal vekalet ücreti ve yargılama giderleri olarak toplam 270.797,98 TL’den vazgeçmeleri üzerine 1.885.133,66 TL ödeme yaptığını, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesine göre sulh durumunda her iki tarafın da vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla harç, faiz, yasal vekalet ücreti olarak 270,797,98 TL ile sözleşmeden doğan vekalet ücreti olarak 339.334 TL’nin ödeme tarihi olan 19.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, sözleşmeye göre ödenmesi gereken vekalet ücretinin KDV’si olan 61.078,32 TL’nin davalılarından tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 329.324,06 TL sözleşme vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve ayrıca 61.078,22 TL KDV’sinin davalılar ..., ..., ..."dan miras payları oranında tahsiline, davalı ...Genel Müdürlüğü’ne yönelik talebin reddine, vekalet ücreti, masraf, harç ve ferilere yönelik 270.797,98 TL’nin dava tarihi itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı ...Genel Müdürlüğü’nün temyiz itirazlarının incelenmesine;
Davacılar eldeki dava ile, davalıların murisi ...’ı, aralarında akdedilen 26.08.2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi ile davalı ...Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan çok sayıda dava ve icra takibinde vekil olarak temsil ettiklerini, murisin vefatı sonrasında davalı mirasçıların diğer davalı ...Genel Müdürlüğü ile sulh olarak, harç, faiz, icra yasal vekalet ücreti olmak üzere toplam 270.797,98 TL’den feragat ederek 1.885.133,66 TL tahsil ettiğini, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesine göre sulh halinde vekalet ücret alacağından davalıların müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, 270,797,98 TL ile sözleşmeden doğan vekalet ücreti olarak 339.334 TL’nin ödeme tarihi olan 19.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, sözleşmeye göre ödenecek vekalet ücretinin KDV’si olan 61.078,32 TL’nin davalılarından tahsiline karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece, iş sahibi murisin sözleşme ve bu çerçevede verilen vekalet ile davacılar tarafından açılan davaları kazandığı, davalar sonrasında hükmolunan alacak ve tazminatların davalı mirasçılar tarafından tahsil edildiği, bu nedenle murisin ölüm tarihinden sonra sonuçlanan davalar bakımından sözleşmenin geçerli olmadığı yolundaki savunmalarına itibar edilmeyeceği, davalı mirasçıların diğer davalı ...Genel Müdürlüğü’ne verdikleri 02.12.2012 tarihli dilekçe ile takip-harç-faiz ve icra vekalet ücreti olarak toplamı 270.797,98 TL"den feragat ettikleri, böylece davalı ...Genel Müdürlüğü’nün belirtilen miktar kadar borçtan kurtulduğu, feragat edilen miktarın davalıların murislerinin imzaladığı avukatlık sözleşmesi kapsamında olan faiz, vekalet ücreti, harç ve icra masraflarından olduğu, sözleşmeye göre de davalıların murisinin davacı avukatlara herhangi bir masraf ödemediğinin anlaşıldığı, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesine göre feragat edilen 270.797,98 TL’den tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalıların murisi ...’ın davacıları 26.08.2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi ve aynı tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiği, davacıların da ücret sözleşmesi kapsamında murisi diğer davalı ...Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan çok sayıda davada ve icra takibinde temsil ettiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 513. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 397.) maddesi gereğince, kural olarak vekalet sözleşmesi, vekilin veya vekalet verenin ölümü ile kendiliğinden sona erer. Somut olayda, davacılar muris ...’ın vekiliyken, murisin 27.06.2011 tarihinde vefatı ile davacılar ile muris arasındaki vekalet ilişkisi kendiliğinden sona ermiştir. Dosya kapsamında davalı mirasçıların davacıları vekil olarak tayin etmediği, dolaysıyla mirasçı davalılar ile davalı ...Genel Müdürlüğü arasında 02.12.2011 tarihli uzlaşma talepli dilekçe ile gerçekleşen sulh aşamasında, davacıların vekil sıfatına haiz olmadığı anlaşılmaktadır. Sulh sırasında muris ile aralarındaki vekalet ilişkisi ölüm ile son bulan davacıların, ayrıca davalı mirasçılar tarafından vekil olarak tayin edilmediği dikkate alındığında, Avukatlık Kanunun 165. maddesi kapsamında davalı ...Genel Müdürlüğü’nden talepte bulunması mümkün değildir. O halde Mahkemece, açıklanan nedenlerle davalı ...Genel Müdürlüğü yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesi gereği davalı ...Genel Müdürlüğü’nün davalılar arasında gerçekleşen sulh sebebiyle feragat edilen 270.797,98 TL’den sorumlu olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalılar ..., ..., ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yukarıda açıklandığı üzere davacılar ile muris arasındaki vekalet ilişkisi 27.06.2011 tarihinde murisin vefatı ile kendiliğinden son bulmuş, davalı mirasçılar davacıları ayrıca verilecek vekaletname ile vekil olarak tayin etmemiştir. Davalılar arasında gerçekleşen sulh aşamasında davacıların vekil sıfatına haiz olmadığı dikkate alındığında, davacılar lehine sulh olunan miktar üzerinden, vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün değildir. Ancak her ne kadar davacılar ile davalı mirasçılar arasında vekalet ilişkisi kurulmamış ise de, davalı mirasçılar murisin borçlarından müteselsilen sorumlu olduklarından, murisin davacıya karşı ödemekle yükümlü olduğu vekalet ücretlerinden de müteselsilen sorumludurlar. Bu itibarla davacı avukatların, murisin ölüm tarihi itibariyle kesinleşen davalar yönünden muris ile akdedilen 26.08.2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesine göre, murisin vefatından önce açılan ancak ölüm tarihi itibariyle devam edip henüz kesinleşmeyen dosyalar bakımından ise, sarf etmiş oldukları emek ve mesaiye, hak ve nesafete göre belirlenecek bir ücrete hak kazandığı kabul edilmelidir. O halde mahkemece, açılanan hususlar dikkate alınarak davacı avukatların kazanmış olduğu ücret belirlenerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, açıklanan bu husus göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4- Bozma sebebine göre davalılar ..., ..., ...’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, dördüncü bentte açıklanan nedenle davalılar ..., ..., ...’ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 15/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.