10. Hukuk Dairesi 2012/3886 E. , 2013/2652 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/b bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olmakla beraber, geçiş hükümlerini içeren aynı kanunun geçici 7.maddesi gereğince 1479 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, söz konusu mevzuat hükümleri gereği inceleme yapılmıştır.
Somut olay incelendiğinde; davacının, ...Sanayi Tic.A.Ş ortağı olması nedeniyle, 09.12.1999 tarihinde, 1479 sayılı Yasa kapsamında tescilinin yapıldığı, 09.03.2002 yılında hisselerini devrettiği, 09.12.1999 - 09.03.2002 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi istediği,mahkemece istem gibi davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4/b-3.maddesine göre, Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, sigortalı sayılırlar.Aynı Yasa’nın 9/b-3.maddesine göre, Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının Ticaret Sicili Memurluğunca tescil edildiği tarihtennitibaren sona erer.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 30.05.2000 tarihli bildirgeye göre şirket ortaklığı nedeniyle 09.12.1999 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak tescil edildiği, ticaret odası tarafından verilen onaylı iş bırakma formunda ortak olduğu Kavacık Gıda ve İnş. San. Tic.A.Ş nın 11.03.2002 tarihli Genel Kurul Kararı ekinde hazirun cetvelinde isimine rastlanılmadığının tanzim ve tasdik edildiğini, buna göre 11/03/2002 tarihi itibarıyla terk işleminin yapıldığını,davalı Kurum tarafından yönetim kurulu kararı ve hisse devri ile ilgili pay defterinin ibraz edilmemesi nedeniyle davacı hizmet sürelerinin tespit edilemediğini görülmüştür.
Hal böyle olunca, Mahkemece, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık koşullarının devam edip etmediğinin tesbiti yönünden, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği gözetilerek, davacının ortağı olduğu ... San. Tic.A.Ş.’nin ortaklar kurulu kararı getirtilerek sigortalılık koşulları belirlenerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.02.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.