1. Hukuk Dairesi 2019/4760 E. , 2020/4725 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından asıl kararın süresi geçtikten sonra, ek kararın süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR-
Davacı, ... ilçesi ...Köyü 117 ada 6 nolu parselini oğlu ...’in borcuna kefilliği yüzünden 1988 yılında arkadaşı ..."a muvazaalı olarak sattığını ancak tasarruf ve zilyetliğinin devam ettirdiğini, kefillikten kurtulduktan sonra ..."a müracaat ederek taşınmazın tapusunu ileride diğer 4 oğluna paylaştırmak üzere davalı oğlu üzerine temlik ettirdiğini, kadastro tespitinden sonra taşınmazı 4 oğluna paylaştırmak için parselasyon yaptırdığını ancak davalı oğlunun parselasyon tapularına imza atmaktan imtina edip 4 adet parselin üzerinde kalmasını sağladığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, davalının temyiz talebi de ek karar ile reddedilmiştir.Ancak; davalı, tebligat yapılan adreste hiç oturmadığını, tebligatların geçersiz olduğunu belirterek gerek ek karara ve gerekse asıl karara karşı temyiz isteğinde bulunmuştur.Hemen belirtilmelidir ki, yetkili makamlar tarafından bir takım hukukî işlemlerin, bunların hukukî sonuçlarından etkilenmeleri amaçlanan kimselere kanuna uygun şekilde bildirimi ve bu bildirimin de usulünce yapıldığının belgelenmesi olarak tanımlanan tebligat, iddia ve savunma hakkının, daha da özelde hukukî dinlenilme hakkının tam olarak kullanılması ve bu suretle adil bir yargılamanın yapılmasını sağlayan çok önemli bir araçtır.Bilindiği üzere, iddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır.Öte yandan, tebligatın tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligat buraya yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu′nun 10. maddesinde düzenlenmiştir.Somut olayda, davalıya tebligat çıkarılan adresin davalının tebligat adresi olduğuna dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmamadığı gibi, mernis kayıtlarının tetkikinden gerek dava dilekçesinin gerekse gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihlerde davalının yurt dışında ikamet ettiği görülmektedir.Hal böyle olunca, davalının ek karara yönelik temyiz isteğinin kabulüyle, yerinde olmadığı anlaşılan EK KARARIN ORTADAN KALDIRILMASINA.Davalının easas yönelik temyiz itirazına gelince; usulüne uygun biçimde tebligat yapılmak suretiyle davalıya savunma hakkı tanınarak yargılama yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligatlarla yetinilip savunma hakkı kıstlanarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.Davalının asıl karara yönelik temyiz itirazının da açıklanan nedenden ötürü kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.