22. Hukuk Dairesi 2014/31339 E. , 2014/36772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2014
NUMARASI : 2013/1630-2014/35
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Davacı ile davalı arasındaki işe iade davasına ilişkin davada yerel mahkemenin kararı Dairenin 02.05.2014 tarihli 2014/9948 esas, 2014/11074 karar sayılı kararıyla bozulmuştur.
Davacı avukatı tarafından kararın maddi hataya dayalı olarak verildiği gerekçesiyle maddi hatanın düzeltilmesi istemiyle talepte bulunulmuştur.
Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi:
Davacının davayı bir aylık hak düşürücü süre içinde açtığı anlaşılmış ve bu gerekçeyle davanın reddine dair daire kararının da maddi hataya dayandığı belirlenmiştir. Bu sebeple Dairenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının ortadan kaldırılmasına karar verildi
Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren davacının iş güvencesi kapsamında yer almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiği bu sebeple de işe iade şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İş güvencesinden yararlanma şartlarından biri de belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmadadır. Somut olayda öncelikle davacının belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi iş sözleşmesiyle çalıştığının ortaya konulması gereklidir.
Davacı araştırma görevlisi olup, tabi olunan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 33. maddesine göre, “Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcılarıdır. Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, bölüm başkanı, dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler.”
Görüldüğü gibi davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi Kanun gereği yapılabilmektedir. Davacıyla da bu kapsamda belirli süreli iş sözleşmeleri yapılmıştır. Davacı belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığından iş güvencesi kapsamında değildir. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde değildir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-)Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından harcın yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 290,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine kesin olarak 24.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.