Esas No: 2022/5796
Karar No: 2022/8060
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5796 Esas 2022/8060 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5796 E. , 2022/8060 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2017 tarihli ve 2015/397 Esas, 2017/733 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 08.07.2020 tarihli ve 2018/927 Esas, 2020/1604 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.10.1998-06.03.2015 tarihleri arasında (askere gidilip gelinen süre hariç) davalı işyerinde sigortasız olarak çalıştığını, iş sözleşmesine davalı tarafça haklı neden olmaksızın son verildiğini, müvekkili davacının işyerine gelen malları indirdiğini, işyerine istiflediğini, satılınca yükleme işi yaptığını, hatta işverenin verdiği temizlik, düzen, banka işleri vs. gibi diğer işleri de yaptığını, bir işyerinde çalışan hamalın başka işyerinin işini yapamadığını, işverenin emir ve talimatı altında olduklarını, müvekkili davacının haftada 6 gün 14-16 saat çalıştığını, hale gece mal geldiği için gece de çalıştığını, buna rağmen fazla çalışma alacağının ödenmediğini, dinî bayramlar, Cumhuriyet Bayramı ve yılbaşı hariç genel tatillerde de çalıştığını, ancak karşılığının ödenmediğini, mazeret izni dışında yıllık izin kullandırılmadığını, mal yüklenen müşterilerden ücretin alınarak daha sonra işçilere dağıtıldığını, günlük 100,00 TL civarında ücret aldığını, aylık ücretinin 3.000,00 TL olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde çalışmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının bağımsız olduğunu, müvekkili ile ilgisi olmayan bir ücret aldığını, sigortasız çalıştırmanın mümkün olmadığını, işyerinin sebze ve meyvelerin gelip gittiği bir yer olduğunu, müvekkilinden mal alan perakendecilerin, manavların, marketlerin vs. mallarını hamallar vasıtası ile yüklediklerini ve ücreti hamallara ödediklerini, davacının da başka hamallar gibi ücret karşılığında mal yüklediğini, davacının bağımsız çalıştığını, işyerinde çalışmadığı için diğer dava konusu alacaklara da hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanık beyanları doğrultusunda, davacının askerde geçirdiği 21.08.1999-22.02.2001 tarihleri arası hizmet süresinden dışlanarak davacı tanığı beyanı doğrultusunda 23.02.2001 - 06.03.2015 tarihleri arasında günlük 100,00 TL ücret ile çalıştığını ispatladığı, davacının aylık ücretinin brüt 3.628,75 TL olduğu, işverence işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadan işten ayrıldığının ispatlanmadığı, dolayısıyla davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığını, talebi doğrultusunda genel tatillerde çalıştığını ispatladığı; ancak karşılığı ücret alacaklarının ödendiğinin işverence ispatlanmadığı, davacı asılın celse beyanı da değerlendirildikten sonra ödenmeyen yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi değişikliğini kabul etmediklerini, değişiklik talebi kendilerine tebliğ edilmeden dosyanın başka bilirkişiye verilmesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen hususlarına yerine getirilmediğini, davacının hal kartının olup olmadığının halden sorulması gerektiğini, davacının hizmet tespiti davası açıp açmadığının ilgili Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulması gerektiğini, ilk bilirkişi raporu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile ortadan kalktığından ek değil yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken hatalı rapora dayanarak ek rapor alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki ücret miktarına itiraz etmelerine rağmen bu itiraz yokmuş gibi davacının ücretinin beyanı doğrultusunda kabul edilmesinin hatalı olduğunu, gerekçeli karardaki davacının çalışma süresine dair gerekçenin de tamamen hukuka aykırı olduğunu, davacının halde hamal olarak çalışıyor olabileceğini ancak müvekkili yanında işçi olarak çalışmadığını, müvekkili ile davacı arasında sözlü veya yazılı bir iş sözleşmesi olmadığını, dolayısıyla ortada bir iş sözleşmesi olmadığından iş sözleşmesinin feshinin de söz konusu olmadığını, aralarında işçi işveren ilişkisi bulunmadığından davacıya bir ücret ödemesinin de söz konusu olamayacağını, kaldı ki davacının müvekkili ile ilgisi bulunmayan bağımsız yerlerden ücret aldığını, bunun da 100,00 TL olduğunu ikrar ettiğini, davacının da ücreti mukabilinde diğer hamallar ile mal yüklemiş olabileceğini, ücretini de malı alanın ödediğini, hamal ücretinin hal yönetimi tarafından belirlendiğini, taraflar işçi işveren sıfatına haiz olmadığından Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nda hamalların küçük sanat erbabı olarak ifade edildiğini, davacının serbest çalışan olduğunu, aralarındaki ilişkinin taşıma sözleşmesi olabileceğini, davacı ve davalı tanıklarının birbirini teyit etmeyen beyanlarının gerçek kabul edilemeyeceğini, ücrete ilişkin açık itirazları dikkate alınmadan fahiş miktar üzerinden yapılan hesaplamanın açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacının fazla çalışma ve tatil ücreti alacağı taleplerinin tamamen hukuka aykırı olduğunu, dosyada bu alacak kalemlerine ilişin somut delil bulunmadığını, sadece çelişkili davacı tanık beyanları ve hukuka aykırı bilirkişi raporunun mevcut olduğunu, müvekkilinin işçisi olmayan serbest hamalın ne zaman çalıştığı hususunda müvekkilinin bir bilgisi bulunmadığını, yıllık izin ücretine ilişkin olarak da sadece davacının beyanı dikkate alınarak hüküm kurulduğunu, davacının hamal olup keyfine göre çalıştığını, dolayısıyla müvekkili nezdinde yıllık izin ücreti alacağı da mevcut olamayacağını, isticvabın usulüne uygun yapılmadığını, Mahkemece tüm itirazları ve taleplerine rağmen sektör bilirkişisi görevlendirilerek rapor alınmadığını, davacı tanıklarının görgüye dayalı bir tanıklıkları olmamakla birlikte davacının akrabaları olduklarından tanıklıklarının geçersiz olduğunu, ayrıca tüm taleplerin zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçeleri ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) hükümlerine tabi iş ilişkisi bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davacının talep konusu kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası,
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrası; 8 inci maddesinin birinci fıkrası, 32, 37, 41, 44, 47, 53 ila 59 uncu maddeleri hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde sehven davacının 46 gün yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu belirtilmesine rağmen, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının 246 gün bakiye yıllık izninin bulunduğu ve davacının 246 gün izin ücreti alacaklısı olduğunun kabulü ile yıllık izin ücreti alacağının bu miktar üzerinden hüküm altına alındığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Temyiz olunan kararın, yukarıda yer alan (2) numaralı paragrafta belirtilen ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.