22. Hukuk Dairesi 2013/27736 E. , 2014/36855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2011/492-2013/783
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı şirket hakkında yapılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu, davacının davalı şirkete ait iş yerinde belirli süreli sözleşmeye istinaden 29.04.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, sözleşmenin daha sonra yenilenip belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüştüğünü, çalışmasının iş sözleşmesinin feshedildiği 11.04.2011 tarihine kadar mimar olarak devam ettiğini, son aylık net ücretinin 3.179,00 TL olduğunu, 2011 Mart ve Nisan (kısmi) ücretlerinin ödenmediğini belirterek haksız itirazın iptali ile takibin 100,00 TL ücret alacağı üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, aylık net ücretinin 3.000,00 TL olduğunu, 2011 Mart ve Nisan ayları ücretlerinin ödenmediği iddiasının doğru olmadığını, davacının şantiyeye gidip gelirken kullandığı şahsi aracının komple bakım ve tamir masrafı 5.032,36 TL"nin şirketçe ödenmesini talep ettiğini, bunun 2.000,00 TL"sinin ödenebileceği, bakiyesinin ise kendisine katkı primi altında verileceğini ve bakiye 3.032,00 TL"nin maaşından mahsup edileceğinin bildirildiğini ve bu şartlar altında 5.032,36 TL servis bedelinin ödendiğini, şirketin üstlendiği 2.000,00 TL"nin araç tamiri katkı payı adı altında davacıya ödendiğini, hal böyle iken davacının 2011 Mart ayından mahsubu gereken 3.032,00 TL yi kabul etmediğini ve hazırlanan ibranameyi de imzalamadığını, 2011 Mart ayı net ücreti 3.059,74 TL"nin belirtilen alacağın mahsubu ve asgari geçim indiriminin ilavesi suretiyle davacıya ödendiğini, yine 2011 Nisan ayı kısmi ücretinin de 1.100,00 TL olarak belirlenip, 298,58 TL avans ödemesinin mahsubu suretiyle bakiye 888,54 TL olarak 26.04.2011 tarihinde banka hesabına yatırıldığını, ücret alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Davacı, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak yaptığı icra takibine işverenin itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve icra inkâr tazminatına karar verilmesinin talep etmiştir.
Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur.
Alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, takibe itiraz eden takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir.
2004 sayılı Kanun"un 68 ve 68/a maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir.
Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur.
İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın iptali davasını itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açabilir.
İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır. Buna göre davada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 316/1-g. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanır.
İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kısmen ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine karar verilmelidir.
Mahkemece yapılan yargılamada davaya konu icra takibine yönelik olarak dava edilen kısım bakımından itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş, ıslahla artırılan miktar bakımından eda davası sonucuna göre hüküm kurulmuş olup, itirazın iptali olarak açılan davada eda davası sonucuna göre hüküm kurulması hatalıdır. Davacı tarafından açılan davanın itirazın iptali davası olduğu dikkate alındığında mahkemece davanın itirazın iptali olarak neticelendirilmesi gereklidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.