Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3196
Karar No: 2020/4748
Karar Tarihi: 05.10.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3196 Esas 2020/4748 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/3196 E.  ,  2020/4748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    KARAR-
    Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakan babası ... "na ait 323, 360, 366, 385 ve 719 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanın verdiği vekâletname ölümünden sonra kullanılmak suretiyle kardeşinin oğlu davalı ..."e satış suretiyle temlik edildiğini, anılan vekaletnamede mirasbırakanın ölümünden sonra da geçerli olacağı şerhinin bulunduğunu, ancak mirasbırakanın söz konusu vekaletnamenin düzenlendiği sırada akli melekelerinin yerinde olmadığını, bu nedenle temlikin geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı adına kayıtlı 323, 360, 366, 385 ve 719 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş; 16.03.2010 tarihli duruşmada, miras payı oranında iptal-tescil ya da tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescilini talep ettiğini bildirmiştir.Davalı, mirasbırakanın ölümünden önce bakım ve ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının ise mirasbırakan ile ilgilenmediğini, askerde olması nedeniyle devir işlemlerinin mirasbırakanın sağlığında gerçekleşemediğini, ancak mirasbırakanın verdiği vekâletname ile devir işlemlerinin mirasbırakanın ölümünden sonra vekil aracılığı yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, vekâlet ilişkisinin vekil ya da müvekkilin ölümü ile son bulacağı, somut olayda ise dava konusu taşınmazların devir işlemlerinin mirasbırakanın ölümünden sonra vekil aracılığıyla yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile miras payı oranında iptal-tescile ilişkin karar, Dairece; “... Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak ve taraf teşkili sağlananarak yapılan yeniden yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazların devir işlemlerinin mirasbırakanın ölümünden sonra vekil aracılığıyla yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile miras payı oranında iptal-tescile ilişkin karar, Dairece bu kez; “...hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları ( 21/03/2007 tarihli ... Sağlık Ocağı raporu ), hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın 2659 sayılı Yasanın 7 ve 16. maddeleri hükümleri gereğince Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde raporunun alınması, miras bırakanın hukuki ehliyete sahip olmadığı saptanır ise davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesi, miras bırakanın ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde ise vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası bakımından yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca inceleme yapılması, mahallinde keşif yapılarak taşınmazların satış tarihindeki değerlerinin tespit edilmesi, bu değerlerin miras bırakana ödenip ödenmediğinin açıklığa kavuşturulması, ayrıca Mahkemece davanın kabulüne gerekçe olarak temlikin murisin ölümünden sonra yapıldığı ve ölüm ile vekaletin son bulduğu gösterilmiş ise de, vekaletnamenin murisin ölümünden sonra da geçerli olacak şekilde düzenlendiğinin gözetilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yeniden yargılama sonucunda, Adli Tıp Kurumu raporu ile mirasbırakanın vekaletname tarihinde hukuki ehliyeti haiz olduğu, ancak temlik sonucunda mirasbırakana yahut terekesine bir bedel ödenmediği gerekçeleri ile davanın kabulü ile davacının miras payı oranında iptal-tescil kararı verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1929 doğumlu mirasbırakan ... ’nun 15.12.2007 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacı oğlu ... , dava dışı çocukları ... , ... ve ... ’nın kaldığı, davalının mirasbırakanın torunu olduğu; dava konusu 323, 360, 366, 385 ve 719 parsel sayılı taşınmazlar mirasbırakan ... "a ait iken, mirasbırakanın 21/03/2007 tarih ve 599 yevmiye no"lu düzenleme şeklindeki vekaletname ile dava dışı ... "yı satışa yetkili olmak üzere vekil tayin ettiği, vekaletnamede “öldükten sonra da geçerli olmak üzere” şerhinin bulunduğu, mirasbırakanın 15.12.2007 tarihinde vefat ettiği, vekil Hasan’ın dava konusu taşınmazları 05/12/2008 tarihinde mirasbırakanın torunu davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği kayden sabit olup, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 15.07.2017 tarihli raporu ile mirasbırakanın 21/03/2007 tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; Dairenin 2. bozma ilamında, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası yönünden vekil ile temlik alan arasında el ve işbirliği olması halinde davanın kabul edilebileceğine işaret edilmiş olup davalı temlikin bakım karşılığı yapıldığı savunmasında bulunmuş, eldeki davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla hak sahibi olabilecek mirasbırakanın kızı tanık Fatma, terekeye temsilci atanmadan önceki ifadesinde mirasbırakanın davalının yanında kaldığını, mirasbırakana davalının baktığını beyan etmiştir.Şu halde, mevcut delillerle HMK 190. ve TMK 6. maddeleri gereğince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının davacı tarafça usulen kanıtlandığını söyleyebilme imkanı yoktur.Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi