
Esas No: 2016/9609
Karar No: 2018/4151
Karar Tarihi: 31.05.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9609 Esas 2018/4151 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI(TEMLİK EDEN) : ... Metal İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.
TEMLİK ALAN : ...
KATILMA TALEBİNDE
BULUNAN : Girişim Varlık Yönetim A.Ş
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ile katılma isteği reddedilen .... Varlık A.Ş vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 16.07.2009 tarihli dilekçe ile; müvekkilinin maliki olduğu ... ilçesi, ... beldesi,... mahallesi 292 parselden ifrazen oluşan 178 ada 98 parselin bir bölümünün, 178 ada 99 parselin ise tamamının .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2006 tarih ve 2005/342 - 2006/477 E.K. sayılı ilamıyla tapu kayıtlarının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verildiğini, 178 ada 98 parsel üzerinde fabrikasının bulunduğunu, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup her iki taşınmazın zemini yönünden 2.000TL, 178 ada 98 parsel üzerindeki fabrikanın kurulması, sökülmesi, taşınması sebebiyle 2.000TL, yeniden fabrika kurulması, müşteri kaybı, yoksun kalınan kâr sebebiyle 2.000TL, tapu iptali tescil davasında ödenen yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden 2.000TL olmak üzere toplam 8.000 TL tazminatın avans faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu yönünden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesince adli yargının görevli olduğu belirtilerek bozulmuştur.
Bozma sonrasında davacı vekili 01.03.2012 havale tarihli ıslah dilekçesiyle kâr kaybı ve tapu iptali ve tescil dosyasında ödenen yargılama giderleri ile vekalet ücreti alacakları hariç tutulup fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere toplam 1.616.643,50 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsilini istemiştir. Davacı vekili 15.03.2012 tarihli oturumda ise müşteri kaybı ile tapu iptali tescil davasında ödenen yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin alacaklarından vazgeçtiklerini belirtmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, 1.582.991,90 TL tazminatın 4.000TL’sinin dava tarihinden, 1.578.991,90TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hazineden alınarak davacıya ödenmesine, müşteri gelirinden doğan zarar ve tapu iptali tescil davasına ilişkin taleplerin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 11.02.2014 gün ve 2013/21552 E. - 2014/2728 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.
-2-
2016/9609 - 2018/4151
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “ ...Davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan çelik konstrüksiyon fabrika binaları ile içindeki makine ve teçhizatın demontaj, nakliye ve montaj masraflarına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği ancak dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak açılan davada; zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilip, davacının gerçek zararın tespiti için arsa mı, arazi mi olduğu belirlenip, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, taşınmazlar arsa vasfında ise emsal karşılaştırması yapılarak; arazi vasfında ise gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespiti için mahallinde yapılacak keşif sonucu alınacak bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmadan taşınmazlara soyut ifadelerle bedel tespit eden rapora göre yazılı şekilde hüküm kurulmasının, davalı Hazine harçtan muaf olduğu halde, aleyhine harca hükmedilmesinin doğru görülmediği “ belirtilmiştir.
Davacı şirket, mahkemece hükmedilen 1.582.991,90 TL alacağını ... 2. Noterliğinde düzenlenen 15.01.2014 gün 223 yevmiye nolu temlikname ile ...’a temlik etmiştir.Alacağı temlik alan ... davada kendisini davacı şirketin avukatıyla temsil ettirmiştir. ...vekili 07.07.2014 havale tarihli dilekçe ile; ... Bank’ın temlik alacaklısı olduklarını, anılan bankanın davacı şirkete verdiği krediye teminat teşkil etmek üzere 178 ada 78 ve 79 parseller üzerine ipotek tesis ettiğini,... Bank AŞ’nin kredi borcunun tahsili için K... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/2607 takip sayılı dosyası ile krediyi kullanan davacı şirket ve kefilleri hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, bu taşınmazlardan doğacak tüm hak ve alacakların ipotek alacaklısı olarak müvekkiline ait olduğunu, ipotek alacağının rüçhanlı ayni alacak olduğunu, haciz alacaklarından önce geldiğini, alacakları halen devam ettiğinden davaya katılma taleplerinin kabulüne, davadan doğacak tüm hak ve alacaklar üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 21.10.2014 tarihli oturumda; katılma talep eden Girişim Varlık A.Ş’nin belirttiği hususların takip aşamasına ilişkin olduğundan davaya müdahale koşulları bulunmadığı gerekçesiyle nihai hükümle birlikte temyizi kabil olmak üzere katılma isteğinin reddine karar verilmiştir.
Daha sonra yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 1.557.302,11 TL tazminatın 4.000TL’sinin dava tarihinden, 1.553.302,11 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ile katılma isteği reddedilen Girişim Varlık A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK’nın 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1980 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 292 parsel sayılı 5.940 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tarla niteliği ile ... ve ortakları adlarına tespit edildiği, ... tarafından açılan dava üzerine... Tapulama Mahkemesinin 6.07.1986 tarih 1983/59-1986/84 E.K. sayılı kararı ile ... ve paydaşları adlarına tescil edildiği, davacı şirketin 13.07.2004 tarihinde satış yoluyla malik olduğu, 05.05.2005 tarihinde 178 ada 98 ve 99 parsellere ayrıldığı, her iki parselinde davacı şirket adına kayıtlı olduğu, taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesine “15.07.2004 tarih 2456 yevmiye nolu Tekfen Bank lehine 800.000.000.000,00ETL (800.000,00TL) bedelli fekki bildirilinceye kadar süreli ipotek şerhinin, 27.06.2005 tarih 2670 yevmiye nolu Tekfenbank A.Ş lehine 3.000.000,00 TL bedelli fekki bildirilinceye kadar süreli ipotek şerhinin, İİK’nın 150/c maddesi gereği ipoteğin paraya çevrilmesi için takibe geçildiği şerhinin, ....1. İcra Dairesinin 2014/1 sayılı iflas sayılı yazısının ve pek çok banka lehine haciz şerhlerinin” konulduğu, Hazine tarafından 04.07.2005 tarihli dilekçe ile tapu maliki şirket aleyhine açılan, Orman Yönetiminin katıldığı dava üzerine ....1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.2006 tarih 2005/342-2006/477 E.K. sayılı kararıyla 2.634,85 m2 yüzölçümlü 178 ada 99 parselin tamamının, 178 ada 98 parsel sayılı taşınmazın ise b, c ve e harfleri ile işaretlenen toplam 1.544,73m2 yüzölçümlü kesiminin tahdit içinde iken Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ancak eylemli orman olduğu gerekçesiyle tapu
-3-
2016/9609 - 2018/4151
kayıtlarının iptaline orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 22.10.2008 tarihinde kesinleştiği, kararın henüz infaz edilmediği, anılan davada ipotek alacaklısı Tekfenbank A.Ş’nin taraf olarak yer almadığı, davacı ipotek borçlusu şirket tarafından 16.07.2009 tarihinde eldeki davanın açıldığı, mahkemece davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu yönünden reddine karar verildiği, temyiz üzerine 4. Hukuk Dairesince bozulduğu, mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı vekilinin 01.03.2012 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu artırdığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, temyiz üzerine 5. Hukuk Dairesince az yukarıda özetlenen bozmanın yapıldığı, davacı şirketin, mahkemece hükmedilen 1.582.991,90 TL alacağını Düzce 2. Noterliğinde düzenlenen 15.01.2014 gün 223 yevmiye nolu temlikname ile ...’a temlik ettiği, ipotek alacaklısı ....A.Ş. vekili tarafından davacı şirket ve kefil Celal İpek hakkında 594.337,37 TL asıl alacak 8.792,94 TL faiz alacağının tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ....İcra Dairesinde 2012/2607 takip numarasıyla icra takibi başlatıldığı, ...vekilinin 07.07.2014 havale tarihli dilekçe ile Euro Tekfen Bank’ın temlik alacaklısı olduklarını belirterek katılma dilekçesi verdiği, katılma harcının ödenmediği, Euro Tekfen Bank ile yapıldığı iddia edilen alacağın temlikine ilişkin yazılı belgenin sunulmadığı, yerel mahkemece katılma isteğinin esas hükümle birlikte temyizi kabil olmak üzere reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas - 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında bozmadan sonra ıslahın yapılamayacağı kabul edilmiş, yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 06.05.2016 gün ve 2015/1 E. - 2016/1 K. sayılı kararında 04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas - 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına benzer gerekçelerle “bozma kararı sonrası ıslah yapılamayacağı ve İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediğine” karar vermiştir.
Bu durumda bozma sonrasında verilen ıslah dilekçesine değer verilerek hüküm kurulamaz. Ne varki, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görev bozmasından sonra davacı 01.03.2012 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talep sonucunu artırmış ise de mahkemece ıslah dilekçesine değer verilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, Yargıtay 5. Hukuk Dairesince bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı yönünde bozma yapılmayıp araştırma bozması yapılmış, mahkemecede 5. Hukuk Dairesinin bozma kararı uyarınca işlem yapılıp ıslah dilekçesi esas alınarak hüküm kurulmuştur. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulmakla davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğundan bu aşamada bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı yönünde bozma yapılmamıştır.
Ancak tazminat istemine konu taşınmazın beyanlar hanesine “....1.İcra Dairesinin 2014/1 sayılı iflas yazısı vardır” yönündeki şerhin 20.03.2014 tarih 3982 yevmiye numarasıyla konulduğu, davalı Hazine vekilininde son oturumda davacı şirketin iflas ve tasfiye aşamasında olduğu yönünde beyanda bulunduğu halde yerel mahkemece davacı ...hakkında iflas kararı verilip verilmediği, verilmiş ise hangi tarihte verilip kesinleştiği yönünde araştırma yapılmadan işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
Diğer taraftan katılma talebinde bulunan Girişim Varlık A.Ş; ipotek alacaklısı Tekfen Bank’ın temlik alacaklısı olduğunu belirttiği halde mahkemece anılan temlike ilişkin belgeler getirtilip incelenmeden, ipotek alacaklısının alacağını Girişim Varlık A.Ş’ye temlik edip etmediğini tespit etmeden ve ipotek borçlusunun iflas edip etmediğini belirlemeden katılma dilekçesinde belirtilen hususların takip aşamasına ilişkin olduğu yönündeki soyut gerekçe ve eksik inceleme araştırmaya dayalı olarak katılma isteğinin esas hükümle birlikte temyizi kabil olmak üzere reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 193. maddesinde “ İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur.
-İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer.
-İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz.
-4-
2016/9609 - 2018/4151
-Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı devam edilir ve satış bedeli 151 inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. Şu kadar ki, takip alacaklısı, iflastan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipten vazgeçerek, rehnin 185 inci maddeye göre satılmasını isteyebilir.”
-Yine İİK’nun 194.maddesinde “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz.
-Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işlemez.”
Yine 6098 sayılı TBK’nın 188/1 maddesinde ise “ Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 881 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ipotek; kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesi olanağını sağlayan sınırlı bir ayni hak olup, rüçhanlı alacaklardandır. Alacağın temliki ise 6098 sayılı TBK’nın 183-193. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenlemeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ipotek borçlusu davacı şirket alacağını temlik alacaklısı ...’a temlik etmeden önce hakkında iflas kararı verilmiş ise eldeki tazminat davasında İİK’nın 194. maddesi gözetilerek durma kararı verilecektir. Şayet davacı şirket alacağını temlik ettikten sonra hakkında iflas kararı verilmiş ise bu durumda eldeki tazminat davasında hükmedilecek tazminat iflas masasını ilgilendirmeyeceğinden durma kararı verilmeyip, tazminat davasına devam edilecektir.
Yine tazminat istemine konu taşınmazın beyanlar hanesinde ipotek şerhinin bulunması, ipoteğin sınırlı aynı haklardan ve rüçhanlı alacaklardan oluşu karşısında ipotek alacaklısı, ipotekten kaynaklanan haklarını ipotek borçlusu ile ipotek borçlusunun temlik alacaklısına karşıda ileri sürebilecektir. Aynı şekilde ipotek alacaklısının temlik alacaklısıda, ipotek alacaklısının haklarına halef olduğundan ipotekten kaynaklanan haklarını ipotek borçlusuna ve ipotek borçlusunun temlik alacaklısına karşı ileri sürebilecektir.
Bu durumda ipotek hakkı, sınırlı ayni haklardan ve rüçhanlı alacaklardan olduğundan, ayrıca ipotek konusu taşınmaz hükmen orman olduğundan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılacak takip sonuçsuz kalacağından yine ipotek borçlusunun iflas etmesi halinde ise İİK’nın 193/1-2 maddeleri uyarınca iflas eden hakkında genel haciz yoluyla icra takibi de yapılamayacağından, mevcut takiplerinde düşmesine karar verileceğinden ipotek alacaklısının alacağını Girişim Varlık A.Ş’ye temlik etmesi halinde temlik alacaklısı olan Girişim Varlık A.Ş’nin, davaya katılma isteminde bulunmasında hukuki yararının olduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca ipotek alacaklısı Tekfen Bank’ın ipotek alacağını katılma isteminde bulunan Girişim Varlık A.Ş’ye temlik edip etmediği ve ipotek borçlusu davacı ... İnş. Tur. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin iflas edip etmediği araştırılmalı, iflas etmiş ise iflasa ilişkin karar ve belgeler getirtilip incelenmeli, Tekfen Bank’ın ipotekten kaynaklı alacağını Girişim Varlık A.Ş’ye temlik ettiğinin belirlenmesi halinde Girişim Varlık A.Ş’ye katılma harcını ödemek üzere yeterli önel verilmeli, katılma harcının ödenmesi halinde katılma isteği kabul edilerek delil ve belgeleri istenmeli, davacı şirketin, alacağını ...’a temlik etmesinden önce iflas ettiğinin tespit edilmesi halinde 2004 sayılı İİK’nun 194. maddesi gözetilmeli, davacı şirketin alacağını ...’a temlik ettikten sonra iflas ettiğinin belirlenmesi durumunda ise tarafların delil ve belgelerin getirtilip incelenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
-5-
2016/9609 - 2018/4151
Kabule göre de; Ereğli ilçesinin 2009 yılına ilişkin münavebe planı, ürün maliyet cetveli İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden getirtilmediğinden, yine emsal alınan taşınmazın 2009 yılı itibariyle imar durumu, emsal ile 178 ada 98 parselin emlak vergisine esas m2 birim fiyatları Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulmadığından hükme dayanak yapılan ziraat ve inşaat bilirkişi raporları da denetlenememektedir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekili ile katılma isteği reddedilen .... Varlık A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.