22. Hukuk Dairesi 2014/25409 E. , 2014/37076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2012/223-2013/287
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini, işyeri yönetmeliği uyarınca, aylık ücrete üçer aylık dönemler sonunda zam yapılması gerekirken, Temmuz 2003 tarihinden itibaren aylık ücretlere zam yapılmadığı, bu şekilde aylık ücret alacaklarının ve buna bağlı maaş ikramiyesi, hizmet ikramiyesi ve yıllık izin ücreti alacaklarının eksik ödendiğini beyanla, fark alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin 1996 yılından bu yana, iktisadi hayattaki değişim, maliyetlerin artması, ekonomik şartlar sebebiyle, yönetim kurulu kararıyla ücret artışı konusundaki kararların defalarca değiştirildiğini, en son 16.07.2004 tarihinde, personele, ücret artışları ile ilgili gerekli ve ayrıntılı açıklamanın yapılarak, personel ücretlerinin enflasyona göre ayarlanması uygulaması yerine, karşılaştırılmalı ücret piyasa verileri, bireylerin performansı ve şirketin karlılığı gözetilerek değerlendirme esasının kabul edildiğini, davacının bu uygulamaya herhangi bir itirazının bulunmadığını, bu şartların zımnen kabul edilmiş sayıldığını, yedi yılın ardından bu davanın açılmasının iyiniyet ve dürüstlük açısından değerlendirilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, somut uyuşmazlık yönünden ücret zamlarına ilişin değişiklik 2004 yılında yapılmış olduğunu davacının bu tarihten itibaren itiraz etmeden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden ücretlerini aldığını, aradan ücrete ilişkin beş yıllık zamanaşımı süresinden daha fazla zaman geçtiğini, bu kadar uzun süre ses çıkarılmamasının değişikliğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde kabul edildiği anlamına geleceğini belirterek, davacının fark ücret alacağı, fark ikramiye alacağı ve fark izin ücreti alacağına yönelik açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak dairemizce önce; işyerindeki ücret artışı uygulamasında yapılan değişikliğe yaklaşık yedi yıl gibi uzun bir süre boyunca herhangi bir itirazda ya da karşı talepte bulunmamasına rağmen, bu denli uzun bir süre sonra, yazılı rızasının alınmadığı gerekçesiyle, ücret artışından kaynaklanan haklarını talep etmesinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesinde ifadesini bulan, dürüst davranma ilkesiyle bağdaşmadığı, hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu, işverende işçi davranışına bağlı gelişen güvenin korunması gerektiği, işveren uygulamasının çalışma koşulu haline geldiğinin kabul edilerek fark ücret alacaklarının ve buna bağlı fark ikramiye ve yıllık izin alacaklarının reddine karar verilmesi gerektiği görüşü benimsenmekte ise de; benzer nitelikli uyuşmazlık hakkında verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2013 tarih 2012/9-1166 esas 2013/279 karar sayılı içtihadı üzerine konunun Dairemizce yeniden etraflıca ele alınması sonucu, anılan Yargıtay Hukuk Genel Kurul içtihadının Dairemizce de benimsenmesi karar verilmiştir. Anılan sebeple, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultuusnda, mahkemce verilen davanın reddine yönelik hüküm hatalı olup davanın esasına girilerek karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.