22. Hukuk Dairesi 2013/28081 E. , 2014/37077 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2011/1132-2013/308
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek davalıdan kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve ücret zammı alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın feshettiğini, hiçbir alacağı olmadığı belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği gerekçesiyle ve bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında fazla mesai alacağında takdiri indirim yapılıp yapılmadığı hususu tartışmalıdır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Fazla çalışmanın şahit anlatımları ile belirlenmesi durumunda, davacının mazeret, hastalık vs. gibi sebeplerle çalışamadığı günler de bulunabileceği gözetilerek belirlenen miktardan uygun bir indirim yapılması uygulamada istikrar kazanmıştır.
Somut olayda, dosya kapsamından davacının fazla mesai yaptığı anlaşılmakta ise de, şahit beyanları ile bu sonuca varıldığından mahkemece; uygun bir indirim yapılarak fazla mesai alacağı hüküm altına alınmalıdır.
3-Mahkemece hüküm kurmaya esas alınan 2.10.2012 tarihli bilirkiş raporuna göre davacının hak kazandığı kıdem tazminatı 5.802,08 TL"dir. Ancak mahkemce hem kısa kararda hem gerekçeli kararda 5.302,08TL üzerinden hüküm kurulduğu görülmüştür. Davacının çalışma süresi açısından bilirkişi raporundaki gibi 5.802,08 TL üzerinden hüküm kurulması gerekirken 5.302,08 TL"ye hükmedilmesi hatalı olmuştur.
4- Yargılama sonunda kurulan hükümde, davacı tarafından yargılama aşamasında yatıralan harçların davacıya iadesine karar verilmemesi ve reddedilen (1.422,00 TL) alacak miktarlarına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı yararına 440,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.320,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi de hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.