22. Hukuk Dairesi 2013/23953 E. , 2014/37086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2013
NUMARASI : 2010/770-2013/170
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin Mudanya itfaiye müdürlüğünde 1999 yılında itfaiye eri olarak çalışmaya başladığını, 2005 yılında itfaiye teşkilatının Bursa Büyükşehir Belediyesine bağlanması ile birlikte 2005 yılından itibaren de 26.05.2008 tarihine kadar Bursa Büyükşehir Belediyesinde ara vermeksizin itfaiye eri olarak görev yaptığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini belirterek davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının fazla mesai yapması halinde ücretinin ödendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 63. maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun"un 41. maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün diğer hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63. madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması nedeniyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3x3=) 9 saat takip eden hafta ise (4x3=) 12 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır.
Çalışma şeklinin 24 saat mesai 48 saat dinlenme şeklinde olduğu durumlarda ise, işçi birinci hafta 3 gün ikinci ve üçüncü haftalar 2 gün dördüncü hafta yine 3 gün çalışacağından, ilk hafta (3x3=) 9 saat, ikinci ve üçüncü haftalarda (2x3=) 6 saat, dördüncü hafta ise yine (3x3=) 9 saat fazla çalışmış sayılacaktır.
İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık kırkbeş saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak kırkbeş saate kadar olan çalışmaları “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılır (İş Kanunu, Md. 41/3). Bu şekilde fazla saatlerde çalışma halinde ücret, normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmibeş fazlasıdır.
Somut olayda, davacının 24 saat çalışma 48 saat dinlenme şeklinde çalıştığı tartışmasızdır. 24 saat çalışma 48 saat dinlenme prensibine göre çalışan davacının 1 ay içindeki çalışması haftalık olarak hesaplandığında 1. hafta 3 gün, 2.hafta 2 gün, 3.hafta 2 gün, 4. Hafta 3 gün olmak üzere çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu çalışma süresine göre davacının haftalık çalışma süresi 1. ve 4. haftalarda 42 saat 2. ve 3. haftada ise 28 saat olup haftalık 45 saatlik süre aşılmamaktadır. Ancak 11 saati geçen her çalışma haftalık 45 saat aşılmasa dahi fazla çalışmadır.
Buna göre, davacının 1. ve 4. haftalarda 3x3=9 saat 2.ve 3.haftada ise 2x3=6 saat aylık toplam 30 saat fazla çalışması söz konusudur.Hesaplamaların bu şekilde yapılarak yıllık izin ve raporlu bulunan süreler varsa düşülüp hakkaniyet indirimi uygulanarak fazla çalışma hesabı yapılması gerekirken mahkemece bilirkişi tarafından yapılan aylık varsayımsal hesaba göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.