Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1237
Karar No: 2019/4907

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1237 Esas 2019/4907 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1237 E.  ,  2019/4907 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/05/2017 tarih ve 2014/355 E. - 2017/344 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/11/2017 tarih ve 2017/567-2017/680 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin Sitil-Set Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti.’nin 1999 yılından beri ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı ..."in yönetim ve temsil yetkisini üzerine almasından sonra, müvekkilinin şirketin kuruluşundan itibaren gerçek kâr payının hesap edilip kendisine ödenmesi talebine çeşitli tehditler ile karşılık verdiğini, müvekkilinin şirkette bulunan çalışma masasının çekmecesi kırılarak bir kısım kayıt ve belgelerin alındığını, 06.09.2004 tarihi itibariyle ortağı olduğu şirketle ilişiğinin kesildiğini, tek başına karar almaya yetkisi olmadığı halde bu durumun 3. kişilere duyurulduğunu, müvekkilinin şirket merkez ve şubelerine sokulmadığını, şirket hesaplarını inceleme ve bilgi edinme hakkının elinden alındığını, 03.11.2004 tarihinde ...’in şirketteki hissesinin 10.000.- TL’lik kısmını usulsüz olarak ..."a devrettiğini, iş yerini kapattığını, alınan bu kararların geçersiz olduğunu, ortaklığın artık devam ettirilemeyeceğini ileri sürerek davalı Sitil-Set Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti."nde 06.09.2004 tarihinden sonra şirket müdürü ..."in şirket adına tek başına ve ortak olmayan ...ile birlikte aldığı kararların geçersizliğinin tespitine, davacının şirketten çıkmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak sermaye payının gerçek değerine uyan 10.000.- TL ayrılma akçesinin ve 10.000.- TL ödenmemiş olan kâr payı alacağı olmak üzere toplam 20.000.- TL’nin Sitil-Set Tekstil San ve Tic. Ltd. Şti.’nden alacağın doğduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının bahsettiği hususların 2004 yılında meydana geldiğinden tüm taleplerine karşı zamanaşımına uğradığını, davacı ... in şirketin %1 hissesine sahip sembolik ortağı olduğunu, davacının şirketin eski bir çalışanı olup şirket sermayesine herhangi bir aktarımı olmadığını, her seferinde şirketin çalışmasını engellemek için davalar açıp problemler çıkarttığını, ilk önce savcılığa şikayette bulunduğunu, bu şikayet neticesinde takipsizlik kararı verildiğini, daha sonra dava açtığını, davanın müvekkili lehine sonuçlanarak Yargıtay"ca onandığını, aynı zamanda şirket çalışanı olan davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, buna ilişkin de dava açıldığını ve tüm işçilik alacaklarının ödendiğini, davacının kötü niyetli hareketlerle müvekkili şirketin çalışmasını engellemeye çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında önceden açılmış ve karara bağlanmış davalar, davalının 2. cevap dilekçesindeki beyanları ve tanık beyanları dikkate alınarak güven ilişkisinin bozulduğunun anlaşıldığı, davacının ortaklıktan ayrılmasının ve ek bilirkişi raporunda hesaplanan çıkma payının uygun olduğu, kar payı istemlerinin değerlendirmesine gelindiğinde; 2000 ve 2001 yıllarında kar payına ilişkin alınan kararların oy birliği ile alındığı, bu yıllara ilişkin alacağın 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, sonraki yıllara ilişkin ise öncelikle bir ortaklar kurulu kararı bulunması gerektiği, hali hazırda buna ilişkin karar olmadığı, ortaklar kurul kararlarının iptali konusunda; 08/10/2004 tarihli kurulun 14 nolu kararı ve 27/06/2007 tarihli kurulun 1 nolu kararlarının çağrısının usulüne uygun olmadığı ve davacının da kararlara katılmadığı, 28/01/2009 tarihli kurulun 2 nolu kararı ve 09/02/2011 tarihli kurulun 3 nolu kararlarının da çağrısız ve davacının katılımı olmadan sahte imza ile alındığı, 19/11/2013 tarihli kararın ise dava tarihinden sonra alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalı Sitil Set Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhinde açtığı genel kurul kararlarının geçersizliğinin tespiti isteminin kabulü ile; davalı şirketin 08/10/2004 tarih (14) nolu, 27/06/2007 tarih (1) nolu, 28/01/2009 tarih (2) nolu, 09/02/2011 tarih (3) nolu, 09/02/2011 tarih (3) nolu 5 adet ortaklar kurulu kararının yokluk malul olduğunun tespitine, 19/11/2013 tarih (5) nolu karar dava açıldıktan sonra alındığından ve davanın konusunu oluşturamayacağından bu kararla ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının ortaklıktan çıkma talebinin kabulü ile; davacı ..."in İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 414045 sicil nosunda kayıtlı davalı Sitil Set Tekstil San.ve Tic. Ltd. Şti. ortaklığından haklı sebeple çıkmasına izin verilmesine, 976,99 TL ortaklıktan çıkma payının karar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin ortaklıktan çıkma payı talebi ile koşulları oluşmayan kâr payı alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, taraf vekilleni istinaf isteminde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin verdiği kararda, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraflar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, alınmadığı anlaşılan 44,40 TL temyiz ilam harcı ile 218,50 TL temyiz başvuru harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/06/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Dava genel kurul kararının butlanının tespiti istemine ilişkindir. Her hak gibi genel kurul kararının butlanının ileri sürülmesi de dürüstlük kuralı çerçevesinde mümkündür (MK m.2). Butlanın ileri sürülmesi bakımından bir süreye uyulması zorunluluğunun bulunmadığı kabul edilse bile, butlana ilişkin tesbit talebinin maksatlı gayrımeşru ve icapsız olarak geciktirilmesi, hakkın kötüye kullanılmasıdır. Bu durum karşısında uzun süre sessiz kalan davacının somut olayda butlanı ileri sürmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır ve korunamaz. Bunun sonucu olarak genel kurul kararına yönelik davanın reddi gerekir. Bu nedenle genel kurul kararının butlanla malul olduğunun tespitine ilişkin davayı kabul eden mahkeme kararını onayan çoğunluk görüşüne katılamıyorum.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi