Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2900
Karar No: 2019/4910
Karar Tarihi: 26.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2900 Esas 2019/4910 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2900 E.  ,  2019/4910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Adana 2. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16.03.2018 tarih ve 2017/339-2018/255 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın 10 yılı aşkın süredir bireysel müşterisi olduğunu, banka çalışanının müvekkiline vadeli mevduat hesabındaki parayı bir yıl süre ile çekmemesi koşuluyla mevduat faizine ek getiri sağlayan bir bankacılık ürünü satma hususunda öneride bulunduğunu, müvekkilinin parasını bir yıl süre ile çekmemesi durumunda aylık vadesinin işlemeye devam edeceğini, bankanın özel faiz uygulayabileceğini, faize ek bir getirisinin olabileceğini ve bu taahhüdü vermesi ile ek getirinin kendisine ödeneceğini, bu taahhüdün hiçbir riskinin olmadığını söylediğini, müvekkilinin bu mahiyette olan bir getiri için ikna olduğunu ve parasının 190.000,00 TL"lik kısmını taahhüt ederek, bir kısım matbu evraklar imzalayarak banka ile sözleşme imzaladığını, davaya konu opsiyonlu döviz mevduatı ve opsiyon işlemleri çerçeve sözleşmesi ve egzotik opsiyon işlem sonuç formunun hile ile imzalatıldığını ve müvekkilinin iradesi dışında sözleşmenin gerçek mahiyeti ve amacı gizlenmek suretiyle imzalandığını, müvekkilinin hile ile aldatılması sonucu maddi kayıplara uğradığını iddia ederek, sözleşmenin geçmişe dönük olarak butlan sebebiyle iptali ile bu sözleşme nedeniyle uğranılan zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 19.000,00 TL maddi 1.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 26.01.2017 tarihinde talebini ıslah ile toplam 316.361,25 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, sermaye piyasaları işlemlerinin tüketici mahkemesi görev alanına girmediğini, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 48. maddesinde belirtilen kredi sayılan haller arasında vadeli işleme ve opsiyon sözleşmelerinin de dahil edilmesi nedeniyle davacıya genel kredi sözleşmesi imzalatıldığını, işbu davanın asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacıyı yanılttığı, manevi tazminatın şartlarının somut olayda gerçekleşmediği, davacının menfi zararı ile birlikte toplam 324.845,05 TL talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 19.000 TL’nin dava, 297.361,25 TL’nin ıslah tarihi itibariyle işleyen yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ve davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, opsiyon sözleşmesinin butlanının tespiti ve sözleşmeden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Yukarıda da özetlendiği gibi davacı öncelikle 19.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, Dairemiz bozma ilamı ardından maddi tazminat talebini 316.361,25 TL olarak ıslah etmiştir. Islah tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 177. maddesinde ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği düzenlenmiştir. Yine, mülga 1086 sayılı HUMK"nın 84. maddesi de aynı mahiyettedir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E- 2016/1 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, bozma sonrası ıslahın söz konusu olmayacağı nazara alınmadan davacı vekili tarafından bozma sonrası ıslah edilen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, gerekçeli kararın hüküm kısmında dava, 324.845,05 TL üzerinden kabul edilmiş olup bu haliyle davacı talebinin de aşıldığı anlaşılmakta olup bu husus kabul şekli itibariyle de yerinde olmayıp kararın davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    3- Bozma sebep şekline göre, davacı vekilinin, faize ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlarla davacı ve davalı vekillerinin (2) ve (3) numaralı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı taraf lehine BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi