Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11303
Karar No: 2019/1131
Karar Tarihi: 14.02.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/11303 Esas 2019/1131 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/11303 E.  ,  2019/1131 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili; 24/05/2013 tarihinde orman yangını çıktığını, işletme müdürlüklerince düzenlenen suç tutanağında yangının ... Elektrik Dağıtım A.Ş"e ait enerji nakil hattına ait hastanenin alt yanında bulunan elektrik hattında başlamış olduğunu, tanık ... ... ifadesinde tellerin çarpışması ve tellerden kıvılcım çıktığını söylediğini, davalı taraf ve şirketin gerekli bakım ve onarımını, uyarılara rağmen onarmamakla kusurlu olduğunu, belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 2.996,25 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket vekili; yangınla müvekkil kurumun ilgisi olmadığını, yangın tarihinden yirmi gün önce yangın bölgesinde ormanlık alanın temizliğinin yapıldığını, enerji nakil hatlarının tellerinin aralıklarının standartlara uygun olduğunu, yangına sebebiyet vermesinin olanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalılardan ... elektrik dağıtım A.Ş dışındaki davalıların yangına sebebiyet verip vermedikleri tespit edilemediği, davalıların kusurunu ispat edemediği, davalı elektrik şirketinin gerekli bakım ve onarımının yapıldığı, tel ve direklerin tehlike yaratmayacak ve yangın çıkarmayacak nitelikte inşa edildiği, üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olmasına rağmen olay tarihinde hava şartlarının normalin üzerinde rüzgarlı olması nedeni ile meydana gelen yangında mücbir sebep nedeni ile illiyet bağının kesildiği ve yangının çıkmasının aşırı rüzgar nedeni ile mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaati ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin davalılar ..., ... ve ...’e yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- ) Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklanan yangın nedeniyle,uğranılan maddi zararın tazminine ilişkindir.
    Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58)
    Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
    Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur.
    Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
    Dosyanın incelenmesinde; suç tutanağına göre; yangının rüzgarın fazla olması nedeniyle elektrik tellerinin birbirine çarparak kıvılcım oluşturması nedeniyle çıktığının belirtildiği, yargılama sorasında bilirkişi raporu alınmadığı, dava konusu olaya ilişkin ceza dosyasında alınan bilirkişi heyeti raporunda da iletkenlerin aşırı rüzgar sebebi ile normalden fazla etkilenerek birbirine temas etmesi sonucu çıkan arkın yere düşmesi ile kurumuş ölü örtünün tutuşmasına neden olduğunun belirtildiği, bu şekilde rüzgar nedeniyle illiyet bağının kesildiği yönünde değerlendirme yapıldığı, ancak kusursuz sorumluluk gereği elektrik tellerinden çıkan kıvılcım ile oluşan zarar arasında illiyet bağının bulunduğu, şiddetli rüzgarın illiyet bağını kesici niteliği bulunmadığı, böylelikle illiyet bağının kurulamadığına ilişkin değerlendirmenin isabetli olmadığı, rüzgarın etkisinin hakkaniyet indirimi konusunda dikkate alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
    Açıklandığı üzere; kusursuz sorumlu işletme her türlü özeni gösterse de zararın meydana gelmesini önlemek mümkün olmadığından illiyet bağının kurulduğu dikkate alınarak sorumluluğu gerçekleşmiş bulunmaktadır.
    O halde; mahkemece kusursuz sorumluluk ilkesi gereği, olayın meydana gelmesi sonucunda ortaya çıkan zarar ile davalının faaliyeti arasında illiyet bağı bulunduğu gözetilerek davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi