Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/21935
Karar No: 2014/37328

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/21935 Esas 2014/37328 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/21935 E.  ,  2014/37328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Aydın 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 31/05/2013
    NUMARASI : 2012/286-2013/169

    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"nun işverenin ödeme aczine düşmesi başlığını taşıyan Ek 1. maddesine göre, davalı şirket çalışanlarına üç aylık ödenmeyen ücret alacaklarının ücret garanti fonundan ödendiğini, ancak davalı şirketin Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde 2010/189 esas numarasıyla açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemenin 2010/589 karar ve 28.12.2010 tarihli kararı ile feragat sebebiyle reddedildiğini, iflasın ertelenmesi durumunun ortadan kalktığını, bu sebeple ücret garanti fonu kapsamında davalı şirket çalışanlarına ödenen 10.792,23 TL"nin kanuni faizi ile birlikte ödenmesinin istendiğini, ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, borçlu şirkete ödeme emri gönderildiğini, ancak davalı şirketin itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, Aydın 2. İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin dayanağının olmadığı, 2008-2009 yılında meydana gelen ekonomik bunalım sonucunda şirkete kredi veren bankaların kredilerin kapatılmasını istemesi, pazarda talep daralması oluşması ve benzerleri sebeplerle şirketin ödeme güçlüğü içine düştüğünü, borçlarını ve tesiste çalışan işçilerin ücretlerini ödeyemediğini, bu sebeple Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açarak iflasın ertelenmesini istediklerini, mahkemece iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, iflasın ertelenmesi kararına itiraz üzerine mahkemece itirazın kabul edilip, 12.10.2009 tarihli ek kararla iflasın ertelenmesi kararının kaldırılmasına karar verildiğini, bu kararın da temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesince bozulduğunu, bozma kararından sonra iflasın ertelenme isteminin ve davanın geç sonuçlanacağı, şirket çalışanlarının ve müşterilerinin olumsuz etkileneceği düşünülerek envanterde kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların bir bölümünün satılarak küçülme ve satıştan elde ettiği parayla ödeme yolu üzerinde çalışılmaya başlandığını, 6111 sayılı Borçların Yapılandırılması ile ilgili Kanunun da bu kararın verilmesinde etkili olduğunu, neticede şirketin gayri menkullerinin satıldığını, bu işlemler sırasında banka kredilerinin durdurulması, borçlularının ödemelerini aksatmaları, pazarda oluşan daralma sebebiyle şirketin acze düştüğü, işçilerin 2009 yılının Şubat, Mart, Nisan aylarının ücretlerinin ödenmesi için 4447 sayılı Kanun"dan faydalanmak için davacı kuruma başvurduklarını, bu fondan 21.115,70 TL"nin karşılıksız olarak ödendiğini, daha sonra iflasın ertelenme davasında feragat etmeleri üzerine davacı kurumun yapılan ödemeyi geri istediğini, bu talebin dayanağının bulunmadığını, iflasın ertelenmesi davasından şirketin ekonomik durumunun düzelmesi, tedbir kararına ihtiyaç duyulmamasından değil, mahkemenin iflas kararı vermesi halinde şirketin alacaklarının ve işçilerin durumunun daha kötüye gidebileceği, yem fabrikasının ve alabalık işletme tesislerinin satılması ve borçların bir bölümünün ödenip, bakiyesinin ileri tarihlerde ödenmesi hususunda anlaşma yapılması ve borçlu bulundukları bankaların, borçlarını yapılandırarak uzun bir süreye yayması ile 6111 sayılı Kanunla Vergi ve Sosyal Sigortalar Kurumu Borçlarının otuzaltı aya yayma imkanının bulunması sebebiyle feragat ettiklerini belirterek, açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasından feragat edilmesi ve davanın reddine karar verilmesi sebebiyle, işçilere yapılan ödemelerin istenmesinin kanunun ve Sosyal Sigortalar Sisteminin özüne aykırı olduğunun düşünüldüğü, yapılan bu ödemelerin, daha sonra şartların ortadan kalkması sebebiyle iadesinin isteneceğine dair kanunda herhangi bir düzenleme de bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı kurumun talep üzerine davalı işverenin işçilerine ücret garanti fonundan ödediği miktarın tahsili için başvurduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmiş olup, yapılan ödemenin iade edilip edilmemesi hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    4447 sayılı Kanun"un 51. maddesinde "Bu Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet sözleşmeleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri ve bu Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar." şeklindeki düzenleme ile hak kazanma şartları düzenlenmiştir.
    Yine aynı Kanun"un Ek madde 1 ile "Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası veya iflasın ertelenmesi nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ayrı bir Ücret Garanti Fonu oluşturulur. Bu madde kapsamında yapılacak ödemelerde işçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son bir yıl içinde aynı işyerinde çalışmış olması koşulu esas alınarak temel ücret üzerinden ödeme yapılır. Bu ödemeler 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 78. maddesi uyarınca belirlenen kazanç üst sınırını aşamaz. Ücret Garanti Fonu, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin yıllık toplamının yüzde biridir. Ücret Garanti Fonunun oluşumu ve uygulanması ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir." şeklindeki düzenleme ile de işverenin ödeme aczine düşmesi halinde yapılacak ödemeler düzenlenmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işyerinde çalışan yedi işçinin ücretinin işverenin ödeme güçlüğüne düşmesi sebebiyle ücret garanti fonundan ödendiği, davalı işverenin ise, Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/189 esas sayılı dosyasında iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğu, mahkemece iflasın ertelenmesine karar verildiği, ancak kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine davalı işverinin davasından feragat ettiği anlaşımaktadır. Davalı işverenin açtığı iflasın ertelenmesi davasından feragat etmesi üzerine ise, davacı kurum ücret garanti fonundan yapılan ödeme için gereken şartların baştan itibaren bulunmadığını belirterek yapılan ödemenin iadesi için icra takibine geçmiş, davalının itirazı üzerine söz konusu takip durmuştur.
    Davacı kurum, işverence Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/173 esas, 280 karar sayılı iflas erteleme kararını ibraz ederek Ücret Garanti Fonu ile ilgili başvuruda bulunması üzerine ücretini alamayan işçilere Ücret Garanti Fonundan ödeme yapmıştır. Söz konusu kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 10.02.2010 tarihli ilamı ile bozulması üzerine Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/189 esas, 589 karar sayılı kararı ile feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı işverenin açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasından feragat etmesi ve dosyadaki bilgi ve belgeler kurumun ödeme yaptığı tarihte davalı şirket işçilerinin fondan yararlanma şartlarının mevcut olmadığını göstermektedir. Dolayısı ile şartları mevcut olmadığı halde davalı işverenin ödemek zorunda olduğu ücretin kurum tarafından ödenmesi sebebiyle işverenin sözü edilen ücreti kuruma ödeme yükümlülüğü doğacağı açıktır. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 30.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi