22. Hukuk Dairesi 2017/22484 E. , 2019/11251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacıların murisinin Köy Hizmetleri ... İl Müdürlüğü"nde geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı sırada, 2001 yılı itibariyle Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün tüzel kişiliğinin kanun gereği ortadan kaldırılması ile davalı ... bünyesinde çalışmaya başladığını, vefat ettiği 30/06/2011 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, 2001 yılında kadrolu işçi statüsüne geçirilirken geçici işçilikte çalıştığı sürelerin kıdem hesabında dikkate alınmadan işe yeni başlayan bir işçi gibi başlangıç derece ve kademesinde işe başlatıldığını, bu sebeple hak kaybına uğradığını ileri sürerek murislerinin davalı Kurum bünyesinde kadrolu işçi statüsüne geçirilirken yapılan derece ve kademe intibakının yanlış olduğunun tespiti ile mülga Köy Hizmetleri Müdürlüğü nezdinde geçici işçi olarak işe başladığı tarihten daimi/kadrolu statüye geçtiği tarihe kadar ki hizmet süresinin hesaplanarak derece ve kademesinin yeniden belirlenmesine, belirlenecek derece ve kademesine göre muris ödenmesi gereken ücret farkı ve akdi ilave tediye farkı ile birlikte bir kısım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacıların murisi işçinin mevsimlik işci olarak çalıştığını, ayrıca tüm çalışma süresine göre belirlenen ücretlerin tamamının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın tespit talebinin kabulüne alacak taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 105. maddesine göre, eda davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesi talep edilir. Aynı Kanunun tespi davasını düzenleyen 106. maddesine göre ise, “(1)Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.(2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.(3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.”
Somut uyuşmazlıkta, davacılar murislerinin kadrolu işçi statüsüne geçirildiği sırada davalı tarafından yapılan derece ve kademe intibakının yanlış olduğunun tespiti ile geçici işçilikte geçen hizmet süresi dahil edilerek belirlenecek çalışma süresine göre derece ve kademesinin yeniden belirlenmesini ve yeni derece kademe üzerinden murise ödenmesi gereken fark alacakların hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, davacıların dava tarihinden önceki talebi üzerine davalı Kurum"ca muris işçinin mevsimlik işçi statüsünde geçen sürelerine göre mevcut derece ve kademesine 2 derece ve 4 kademe eklenmek sureti ile intibak işlemlerinin yapılarak ölümü tarihinde 9. derecenin 16. kademesinde olduğu kabul edilmek suretiyle yine davadan önce (26/12/2013 tarihinde) 3.732,61 TL net fark işçilik alacaklarının kendisine asaleten davacı ..."a velayeten davacı ..."ye ödendiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da, davacılar murisinin ölüm tarihi olan 30/06/2011 tarihinde 9/16 derece ve kademede olması ve intibakının buna göre yapılması gerektiğinin belirlendiği, bu durum karşısında dava tarihinden önce eldeki davada talep olunan fark işçilik alacaklarının davacılara ödendiği, ayrıca bilirkişi raporunda saptanan fark işçilik alacakları toplamının davalı Kurum"ca davadan önce ödenen miktardan az olduğu bu sebeple fark işçilik alacaklarına yönelik davanın reddi gerektiği, ancak her ne kadar davadan önce davalı Kurum"ca yapılan intibak üzere fark işçilik alacakları ödenmiş ise de tek başına bu durumun, yapılan intibak ve buna bağlı yapılan ödemelerin doğru olup olmadığının yani bu alacakların hesabına esas olacak derece ve kademenin tespiti için açılacak davada hukuki yarar bulunmadığı şeklinde işçi aleyhine yorumlanamayacağı, İdarenin tek yanlı işlemi ile yaptığı intibakın ve buna bağlı yapılan fark alacak hesabının yanlış olma ihtimalinin her zaman olabileceği, bu sebeple davacıların murisleri işçinin derece ve kademesinin tespiti için dava açmakta hukuki yararı olduğu gerekçesiyle davanın tespite ilişkin kısmının kabulüne, işçilik alacaklarına ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacıların fark alacakların tahsiline ilişkin istemi, tespit isteğini de içermekte olup; somut olayın özelliklerine göre tespit ve alacak davasının ayrı ayrı açılması mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki, dosya kapsamına göre davalı İdarece yapılan intibak işleminin doğru olduğu hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Bu halde, mahkemece tespit ve alacak talepleri birbirinden ayrı değerlendirilerek davacının tespit isteğinde hukuki yararının bulunduğu sonucuna varılması yerinde değildir. Eldeki davada davacıların murisinin mevsimlik işçilikte geçen çalışma süresi dahil edilmek suretiyle çalışma süresinin, derece ve kademesinin yeniden belirlendiği, intibakının doğru şekilde yapıldığı, buna göre belirlenen fark alacakların da dava tarihinden önce davacıların murisine ödendiği anlaşıldığından, davanın tümüyle reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde tespit isteğinin kabulüne dair hüküm kurulması hatalıdır. Temyiz edilen kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.