Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4436
Karar No: 2020/4808
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/4436 Esas 2020/4808 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/4436 E.  ,  2020/4808 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.10.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... ve davalı ... gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, yanılma (hata) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, davalıların mirasbırakanı ... ile 7839 sayılı parseldeki toplam 102/255 arsa payını (isabet eden 7, 8, 9 ve 10 no’lu daireleri ) satın alma konusunda anlaştıklarını, ne var ki mirasbırakan ... adına kayıtlı bitişik 7840 sayılı parseldeki 13/255’şer payların adlarına tescil edildiğini, 7839 ve 7840 sayılı parseller üzerinde bitişik nizam bir bina bulunduğunu, girişlerinin ayrı olduğunu, devir sırasında hata yapıldığını, yıllar sonra açılan ortaklığın giderilmesi davası neticesinde bu durumu öğrendiklerini ileri sürerek, davalıların murisi adına kayıtlı 7839 sayılı parseldeki 102/255 payın iptali ile 26/255’şer payların ... ve ...ile 25/255’şer payların da ... ve ... adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı ..., davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.Davalı ..., kendi adına asaleten, kısıtlı kardeşi davalı ...’a vesayeten; davayı kabul ettiğini, davacıların 7839 sayılı parseldeki 7, 8, 9 ve 10 no’lu daireleri babası ...’tan satın aldıklarını ve aldıkları tarihten itibaren kullandıklarını, kendilerinin bu yerlerde haklarının olmadığını beyan etmiştir.Diğer davalı ..., resmi senedin aksinin ancak yazılı delil ile kanıtlanabileceğini, tapu kayıtları karşısında iddiaların yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, resmi kayıtlar dikkate alındığında iddianın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Mirasbırakan ...’nun 09.02.2009 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davalı çocukları ..., ..., ... ve ...’u bıraktığı kayden sabittir.Hemen belirtilmelidir ki, kayıt maliki ...’nun terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olup, mirasçılarının tümünün davayı kabul etmesi halinde kabul beyanının kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı ortadadır. Mirasçılardan ..., davayı kabul etmediği gibi, mirasçı ...’ın vasisi ...’ye davayı kabul edebilmesi için vesayet makamından verilmiş bir izin dosya içerisinde bulunmamaktadır.Ne var ki, kabul beyanı dışında toplanan deliller ile işin esası incelendiğinde; 08.09.2003 tarih ve 6100 yevmiye no’lu akitle; 7840 sayılı parselin 92/255 payı ... adına kayıtlı iken, ...’un 79/255 payı üzerinde bırakarak 13/255 payı davacı ...’ta sattığı, 10.09.2003 tarih ve 6147 yevmiye no’lu akitle; 7840 sayılı parselin 79/255 payı ... adına kayıtlı iken, ...’un 66/255 payı üzerinde bırakarak 13/255 payı davacı ...’a sattığı,24.09.2003 tarih ve 6533 yevmiye no’lu akitle; 7840 sayılı parselin 54/255 payı ... adına kayıtlı iken, ...’un 28/255 payı üzerinde bırakarak 13/255 payı davacı ...’a, 13/255 payı da dava dışı ...’e sattığı, ...’in de temlik aldığı 13/255 payı 09.01.2008 tarih ve 330 yevmiye no’lu işlemle davacı ...’e sattığı, 7840 sayılı parseldeki davacıların toplam arsa payının 52/255 olduğu, halihazırda 7840 sayılı parselde mirasbırakan ... adına kayıtlı bir pay bulunmadığı kayden sabittir. Dava konusu 7839 sayılı parselde ise davalıların mirasbırakanı ...’nun 102/255 payın maliki olduğu tespit edilmiştir.Her ne kadar tapu kayıtlarında, dava konusu 7839 sayılı parsel 210 m2’lik arsa niteliğinde ve 7840 sayılı parsel de 210 m2’lik tarla niteliğinde kayıtlı ise de; keşfen saptandığı üzere 7839 ve 7840 sayılı parseller üzerinde bitişik nizam şekilde bodrum kat+zemin kat+beş normal kat+çatı katı olmak üzere iki farklı bina bulunduğu, 7839 sayılı parselde binanın 26 dış kapı numarasını ve 7840 sayılı parseldeki binanın 24 dış kapı numarasını aldığı ve girişlerinin farklı olduğu, anılan taşınmazlar üzerinde kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulmadığı, imara aykırı yapılar olması nedeniyle de kurulamadığı, her iki binada da 7, 8, 9 ve 10 no’lu dairelerin 4. ve 5. katlarda bulunduğu anlaşılmıştır.17.03.2015 tarihli keşif zabtında, 26 kapı numaralı ( dava konusu 7839 sayılı parsel ) binanın 7, 8, 9 ve 10 no’lu dairelerinde davacıların, 24 kapı numaralı ( 7840 sayılı parsel ) binanın 7, 8, 9 ve 10 no’lu dairelerinde ise dava dışı 3. kişilerin ikamet ettiği tespit edilmiştir.Bu tespitlerden sonra öncelikle aşılması gereken sorun, hata nedenine dayalı eldeki davanın süresi içerisinde açılıp açılmadığıdır. Davacı taraf, dava konusu 7839 sayılı parsel için açılan ortaklığın giderilmesi davasında komşularına yapılan tebligatlar ile durumu öğrendiklerini iddia etmişlerdir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1675 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası incelendiğinde, ... ( ... mirasçısı ) tarafından 7839 sayılı parselin paydaşları davalı gösterilerek 15.11.2013 tarihinde, eldeki davanın ise 06.02.2014 tarihinde süresi içerisinde açıldığı, davalı tarafın öğrenmenin daha önce olduğunu da kanıtlayamadığı görülmüştür.İşin esasına geçildiğinde, davacıların 7840 sayılı parselden pay satın almalarına rağmen çekişmesiz bir şekilde temlik tarihlerinden itibaren 7839 sayılı parsel üzerinde bulunan 7, 8, 9 ve 10 no’lu dairelerde oturdukları, bu durumun tarafların kabulünde olduğu, ... mirasçılarından ... ve ...’nin kabul beyanları ...’un terekesi yönünden geçersiz olsa da ispat hukuku bakımından davacıların iddialarını doğruladığı birlikte değerlendirildiğinde davacıların çekişmeli temlikler ile esaslı hataya düştükleri saptanmıştır. Kural olarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Ne var ki, 7839 ve 7840 sayılı parsellerde kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulmadığından kabul edilecek pay oranlarının doğru bir şekilde saptanması elzemdir.Hal böyle olunca, alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetinin oluşturulması, mahallinde heyet halinde keşif yapılması, davacıların fiilen oturdukları 7839 sayılı parseldeki 7, 8, 9 ve 10 no’lu dairelerde kat irtifakı kurulsa idi anılan dairelere isabet edecek arsa paylarının ayrı ayrı belirlenmesi, yine 7840 sayılı parseldeki 7, 8, 9 ve 10 no’lu dairelerde kat irtifakı kurulsa idi anılan dairelere isabet edecek arsa paylarının ayrı ayrı belirlenmesi, bu tespitler yapılırken her iki binadaki daireler arasında nitelik, nicelik, yüzölçümü vb konuların saptanması, 7840 sayılı parselde 7, 8, 9 ve 10 no’lu daireler için davacılara düşecek arsa paylarının belirlenmesi ile belirlenen bu paylar oranında 7839 sayılı parselde davalıların mirasbırakanı ... adına kayıtlı payın iptali ile davacılar adına tesciline, yine belirlenen paylar gözetilerek davacılar adına kayıtlı 7840 sayılı parseldeki payların iptali ile davalılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi