11. Hukuk Dairesi 2017/5364 E. , 2019/4926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/09/2017 tarih ve 2014/657-2017/559
sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekillerince istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25/06/2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Hüseyin Öztürk ile davalı vekili Av. Eda Azık Kurbanoğlu dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Almanya’da mukim müvekkili ile dava dışı Penguen Gıda A.Ş. arasında 01.06.2001 tarihli “Finansman, Mağazacılık Lojistik ve Hizmetler Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme ile, anılan şirketin üreteceği konserve ürünlerinin müvekkilince satın alınması ve Bursa Serbest Bölgesinde kurulacak PFZ A.Ş. depolarında muhafaza ve pazarlanması, PFZ A.Ş.’nin tüm hisselerinin bedelsiz olarak müvekkiline devri, tüm malların karşılığının müvekkilince tahsilinden sonra bu hisselerin iadesi, müvekkilinin davalıyı veya herhangi bir kişiyi tek yetkili imza sahibi olarak atayabileceği, müvekkilinin tüm ödemeleri üretici Penguen...A.Ş"nin HSBC Bank İstanbul Şubesi’ndeki hesabına yapacağı, mallar nihai müşteriye gönderilmek üzere gemiye yüklendiğinden müvekkilinin bu malları PFZ A.Ş’ye fatura edeceği ve PFZ. A.Ş’nin nihai müşteriyle üretici arasında kararlaştırılan sözleşme fiyatını müşteriden fatura karşılığı tahsili ve nihai müşteri ödemeyi yaptıktan sonra bir işgünü içerisinde fatura miktarının müvekkiline ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, daha sonra davalının müvekkilince PFZ. A.Ş’yi idare ve temsile yetkili kılındığını, Penguen Gıda Dış Tic. A.Ş. tarafından hisse senetlerinin yerine tanzim olunan ilmühaberleri müvekkiline verilmek üzere davalıya teslim ettiğini, ancak ilmühaberlerin ihtarnameye rağmen davalı tarafından müvekkiline verilmediğini, ayrıca HSBC Bankası’nın PFZ hesabından davalı tarafından 278.000 Euro’nun alındığını, bu paranın da iadesi konusunda müvekkilince gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, PFZ hisseleri yerine düzenlenen ilmühaberlerin müvekkiline teslimini ve 278.000 Euro’nun faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın dayandığı sözleşmenin tarafı olmayan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin PFZ (Penguen Gıda Dış Tic. A.Ş.) hisselerini vekaleten değil, asaleten devraldığını, davacı iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre, ilmuhaberelerin teslimine ilişkin karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, davacının alacak talebinin ise dava tarihi olan 12/06/2006 tarihi itibariyle 362.065,77 EURO olduğu, bu tutarın PFZ A.Ş. tarafından nihai müşterilerinden tahsil edilemeyen mal bedellerinden kaynaklandığı, bu durumda 01/06/2001 tarihli sözleşmesinin 6.8. maddesinde nihai müşteri ödemeyi yaptıktan sonra 1 gün içerisinde RVW" ye ödeneceği gözönüne alındığında 362.065,77 EURO" nun RVW alacağının dava tarihi itibariyle muaccel olmadığı, RVW "ye 283.920,74 EURO ödeme yapıldığı, 31/12/2012 tarihi itibariyle bakiye kalan 78.145,03 EURO olarak muacceliyet kazanmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, davalının elinde bulunan dava dışı PFZ şirketine ait ilmühaberlerin davacıya vekaleten davalı tarafından alınmış olduğu iddiasıyla davalının elinde bulunan ilmühaberlerin teslimi ile davalının PFZ hesabından çektiği paraların davacıya verilmesi istemlerine ilişkindir. Davacı, davalıdan dava dışı şirkete ait hisse senetlerini temsil eden ilmühaberlerin teslimi ile davalı tarafından PFZ hesabından çekilen paraların tahsilini istemiş olup, yapılan yargılama ve mahkemece de uyulan Dairemizin 05.03.2009 tarihli, 2007/13740 Esas- 2009/2564 Karar sayılı bozma ilamında davalının elindeki dava dışı PFZ A.Ş"ye ait ilmühaberlerin davacıya ait olup, davalının davacıya vekaleten bu ilmühaberleri almış olduğunun tespiti karşısında mahkemece davalının elindeki ilmühaberlerin davacıya teslimine ilişkin olarak ilmuhaberlerin teslimine ilişkin karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Dairemizin 2011/5057 Esas 2013/6898 Karar sayılı bozma ilamında, ""... davalının davacının vekili olarak işlemlerde bulunduğu gibi dava dışı PFZ şirketini temsil ve ilzama yetkili yönetici olarak da görev yaptığı anlaşılmıştır. Davalı, çekilen paraların bir kısmını PFZ şirketinin işlerini yürütmek için yapılan harcamalarda kullandığını, bir kısmının ise kendisine ödenmeyen vekalet ücretine ilişkin olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalının bu konudaki savunması harcamaya ilişkin belge sunmadığından ve vekalet ücretini doğrudan hesaptan çekemeyeceği gerekçeleriyle yerinde görülmeyerek davacının istediği miktar hüküm altına alınmış ise de davalının yapıldığını iddia ettiği harcamalara ilişkin belgesinin olmaması sırf bu nedenle bu yöndeki savunmasını geçersiz kılmayacağı gibi hak ettiğini iddia ettiği vekalet ücretine ilişkin savunması da incelenerek, çekilen paraların hangi amaçla çekildiği, hangi harcamalarda kullanıldığı, çekilen paralar ile neler yapıldığı gibi hususlar üzerinde durulup, bu konularda inceleme yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuca göre davalının davaya konu para çekim işlemlerinin yerinde olup olmadığının takdir ve tayini gerekirken .."" denilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına karşı tarafların karar düzeltme istemleri, ""..mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulması halinde dava dışı PFZ şirketinin davacıya muaccel bir borcunun bulunduğunun anlaşılması ve davalı tarafından PFZ"nin banka hesaplarından çekilip davacıya iadesi gereken bir miktarın varlığının belirlenmesi halinde, davalının çekilen paraların bir kısmının PFZ şirketinin işlerini yürütmek için yapılan harcamalarda kullanıldığı bir kısmının ise kendisine ödenmeyen vekalet ücretine ilişkin olduğu yönündeki savunmasının değerlendirileceğinin tabii bulunması karşısında.."" denilerek reddedilmiş, mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacının alacak talebi, Dairemizin 2011/5057 Esas 2013/6898 Karar sayılı bozma ilamında yapılması gerekli görülen araştırma ve değerlendirmeler yapılmaksızın, dava tarihi itibariyle davacı alacağının muaccel olmadığı gerekçesi ile reddedilmiş ise de; davacının PFZ şirketinden olan alacağının muaccel olmadığının kabulü isabetli değildir. Zira, sözleşmenin 6.8. maddesinde ""...PFZ.. nihai müşteri ödemeyi yaptıktan sonra 1 iş günü içerisinde fatura miktarını RWW"ye ödeyecektir"" düzenlemesi bulunmakta olup, PFZ"nin nihai alıcılardan henüz tahsil edilmeyen veya tahsil edilmiş olmasına rağmen davacıya ödenmesi için sözleşmede öngörülen süresi dolmamış başkaca alacaklarının olması, davalı tarafından çekilen paralar yönünden yukarda alıntılanan Dairemizin 2011/5057 Esas 2013/6898 Karar sayılı bozma ilamında işaret edilen incelemelerin yapılmasına engel değildir. Bu itibarla mahkemece uyulmasına karar verilenDairemiz bozma ilamı muvacehesinde bir değerlendirme yapılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
(2) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine,
27/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.