21. Hukuk Dairesi 2016/11717 E. , 2017/1064 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.10.2003-30.08.2005 tarihleri arasında 2003-2004 yıllarında günlük net 30 TL , 2005 yılında ise 35 TL günlük net ücretle davalı işyerinde geçen ve Kurum"a eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda nitelikli işte çalıştığı iddiasında bulunan davacının prime esas gerçek kazancının ispatı konusunda, Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri kapsamında hizmet tespitine yönelik davalarda, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretin ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na, davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Öte yandan, nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.
Davacı işçi, davalı işyerinde nitelikli işçi (İnşaat Ustası) olarak çalıştığını ileri sürmektedir.
Dairemiz bozma ilamına karşı uyma kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi dosyada toplanan kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davalı işyerine ait 2004/5-9 aylara ait dönem bordrolarının getirtildiği, bordrolarda adı geçen çalışanların tanık olarak duruşmalarda dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; Mahkemece her ne kadar Dairemizin 2014/11661 Esas ve 2014/24548 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de yapılan yargılamada işyerinin kapsam ve büyüklüğünün araştırılmadığı, emsal ücret araştırmasının yapılmadığı böylece yetersiz tanık beyanları ile sonuca gidildiği anlaşılmakla davacının davalı işyerinde pozisyonunun şüpheden uzak olarak belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Mahkemece bozma kararı gerekleri yerine getirilmemiş olup 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Mahkemece yapılacak iş, davalı işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından ve Devlet İstatistik Enstitüsü"nden emsal ücret araştırması yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum ve davalı işyeri vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ye iadesine
16.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.