22. Hukuk Dairesi 2012/10476 E. , 2013/5 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, bayram-genel tatil ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, zamanaşımı definde bulunarak, davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığını, sezon başında davacının arandığını, ancak davacının başka yerde çalışmaya başlayacağını söylediğini, yapılan yazılı tebligatında da adresten ayrılması sebebiyle tebliğ edilemediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacıya iş başı yapması yönünde yapılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, sonrasında davalının üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, davacıyı işe çağırdığını kanıtlayamadığı, tebligat kanununa uygun bir tebligatın da yapılmadığı, buna göre davacının yeni mevsimde işe çağrılmadığı da dikkate alınarak davalı vekilinin aşağıda belirtilen bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla mesai ücret alacağının olup olmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla
çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Mevcut dosya kapsamında tahakkuk bulunan imzalı bordrolar var ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu ayların hesaplama dışında bırakılıp bırakılmadığı anlaşılamamaktadır. Bu sebeple rapordaki bu belirsizliğin giderilerek gerektiğinde yeniden bilirkişi raporu aldırılmak suretiyle davalının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunduğu da dikkate alınarak davacının fazla mesai ücret alacağının ne kadar olduğunun tespiti gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.