Esas No: 2022/6506
Karar No: 2022/7246
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6506 Esas 2022/7246 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6506 E. , 2022/7246 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
I. DAVA
Davacı vekili, davacının davalıya ait... Devlet Hastanesinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 Kanun Hükmünde Kararname ( 696 sayılı KHK ) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, kadroya geçerken belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını, iş sözleşmesinin ücret kısmında belirli bir rakam yazılmadığını, sözleşme hükmünün "asgari ücretin %..." fazlası şeklinde düzenlendiğini, 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile birlikte 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye ( 375 sayılı KHK ) eklenen geçici 23 üncü madde gereğince davacının kadroya geçmeden önce aldığı ücret ile diğer mali ve sosyal hakların kadroya geçtikten sonra da uygulanmaya devam etmesi gerektiğini, davacının alt işveren bünyesinde çalışırken davalı İdarenin yapmış olduğu hizmet alım ihalesi gereğince asgari ücretin %35 fazlası ile çalıştığını, sürekli işçi kadrosuna geçirilirken de asgari ücretin %35 fazlası üzerinden geçirildiğini, kadroya geçtikten sonra 31.12.2018 tarihine kadar asgari ücretin %35 fazlası üzerinden ücretini aldığını, 2019 yılına gelindiğinde ise Aile Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı 01.02.2019 tarihli yazısına istinaden yanlış bir yorumla davalı İdare tarafından davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle düşürüldüğünü ancak işçinin ücretinin düşürülebilmesi için yazılı muvafakatının alınması gerektiğini, ücretin düşürülmesine dair davacının yazılı muvafakat vermediğini, aylık ücretinin eksik ödenmesi nedeniyle dava konusu diğer ücretlerinin de eksik ödendiğini ileri sürerek eksik ödenen ücreti ile ilave tediye, ikramiye, fark ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, ücretinin kanun hükmünde kararnamaler ile toplu iş sözleşmesine uygun olarak hesaplanıp ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 3. İş Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2020/125 Esas, 2020/460 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 18.03.2021 tarihli ve 2021/41 Esas, 2021/495 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kesinlik sınırı altında kaldığından hareketle davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiş, bu karara karşı temyiz talebi ise 20.05.2021 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.09.2021 tarihli ve 2021/7500 Esas, 2021/11834 Karar sayılı ilâmı ile özetle davacının çalışmasının devam ediyor olması ve geleceği etkileyecek tespit talebi ile alacak davasının birlikte açılması karşısında verilen kararın kesinlik sınırı altında kaldığından söz edilemeyeceği vurgulanarak ek karar bozularak ortadan kaldırıldıktan sonra, davacının işverenle imzaladığı iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça öngörülmediği, fark taleplerin reddi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozmaya uyulmuş ve kadroya geçiş aşamasında düzenlenen iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça öngörülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle davacı ile işveren arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının öngörüldüğünü, davacının kadroya geçmeden de asgari ücretin belirli bir oran fazlası ile çalıştırıldığını, nitekim aynı konum ve kadroda çalışan başka işçilerin asgari ücretin belirli bir oran fazlası ile çalışmaya devam ettiğini, davanın reddine dair kararın eşit davranma ilkesine aykırılık oluşturduğunu iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.