Esas No: 2022/6580
Karar No: 2022/7365
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6580 Esas 2022/7365 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6580 E. , 2022/7365 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 35. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin (TEİAŞ) hizmet alımı sözleşmesi ile hizmet satın aldığı dava dışı yüklenici firmalar işçisi olarak davalıya ait işyerinde trafo merkezinde çalıştığını, davacının çalışmalarına karşı davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu, davacının sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı işverenlik arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, davalı TEİAŞ'ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmalarına karşı sorumlu olmadığını, davacının çalışmalarına ve tüm özlük haklarına karşı yüklenici firmanın sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığını, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarına karşı sorumlu olduğunu, davacının sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğunu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini, dosyada bulunan bilirkişi raporunda gerekli hesaplamaların doğru olarak yapıldığı gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde; davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğunu ancak Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi öncesi kamu işveren sendikasının görevlendirilmediğini, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) ilgili maddelerine göre de davanın reddi gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak talebini davalı TEİAŞ'a karşı ileri süremeyeceğini, davacı ile davalı TEİAŞ arasında imzalanan herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının çalışmalarına karşı davalı işverenliğin sorumlu olmadığını, davalı işverenin ihale makamı konumunda bulunduğunu, bundan dolayı davacının tüm özlük hakları ile çalışmalarına karşı yüklenici firmanın sorumlu olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
...davacının TİS'ten kaynaklanan alacaklar hususunda daha önceki dönem açısından dava açmadığı tespit edilmiştir. Bu bağlamda dosyadaki bilirkişi raporunda davacının işe giriş çıkış tarihlerinin, sendika üyelik tarihinin, davacının unvanının çalıştığı işyerinin işvereni olan alt işverenin, bu işverenin imzaladığı toplu iş sözleşmesinin, uygulanması gereken toplu iş sözleşmelerinin ve talep konusu alacaklara ilişkin toplu iş sözleşmesi hükümlerinin her davacı açısından ayrı ayrı denetlenebilir şekilde belirlendiği tespit edilmiştir.
Eldeki somut dosya açısından yapılan incelemede ise; davalı TEİAŞ'ın hizmet alım sözleşmesi imzaladığı yüklenici firmalardan hizmet satın aldığı, davacının yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait trafo merkezinde çalıştığı, yapılan işin yardımcı iş mahiyetinde olduğu, yukarıda belirtildiği üzere davacının çalışmalarına karşı ve aynı zamanda alt işverenin taraf olduğu TİS'e karşı davalı işverenin sorumlu olduğu, davacının TİS imzalamaya yetkili sendika üyesi olduğu buna ilişkin belgenin dosyada bulunduğu, TİS'ten faydalanma hakkının bulunduğu, ancak TİS'ten kaynaklı haklarının ödenmediği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların dosya kapsamıyla örtüşür nitelikte olduğu hesaplamalara karşı davalı tarafın ileri sürdüğü istinaf sebebinin yerinde olmadığı sonuç olarak, mahkemece verilen kararda bir hatanın bulunmadığı, davalı tarafın istinaf başvurusunun yerinde olmadığı tespit edilmiştir..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin talep ettiği toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
1.4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin altıncı fıkrası şöyledir:
"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."
2.6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu.
3. Değerlendirme
Somut olayda, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacının davalıya ait işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığı, davalı TEİAŞ tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi gereğince yapıldığı, davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından verilen karar gereğince yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinden faydalandırılmadığı, asıl işveren olan davalının 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin altıncı fıkrası gereğince davacının alacaklarından sorumlu olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararları isabetli olup davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.