22. Hukuk Dairesi 2012/9947 E. , 2013/42 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde 10.12.2003-12.12.2007 tarihleri arasında şube müdürü olarak çalıştığını iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, yıllık izin hafta tatili ve işçilik ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasnı talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi halen devam etmesi sebebiyle feshe bağlı alacakların talep edilemeyeceğini, hak ettiği tüm alacakların kendisine ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kimi zaman çalışma yaşamında çeşitli sebeplerle, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçekte alınan ücretle örtüşmediği görülmektedir. Bu durumda kabule konu edilecek alacak kalemlerinin belirlenmesi bakımından gerçek ücretin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin çalıştığı süre, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve benzer işi yapan işçilere ödenen ücretler gibi hususlar göz önünde tutulduğunda işçiye ödenen ücret hususunda tereddüt oluştuğunda tanık ifadeleri dikkate alınmalı ve ancak tanık ifadeleri ile şüphe giderilemediği halde işçinin meslekte geçirdiği süre, davalı işyerindeki çalışma süresi, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Dosya içerisinde bulunan davacı tarafça sunulan ücret belgeleri, banka kayıtları ve bordrolar kendi aralarında örtüşmemekle yukarıda belirtilen kıstaslar çerçevesinde emsal ücret araştırması yapılarak dosya kapsamnındaki tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle davacının aldığı ücreti tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile ücretin belirlenmesi bu bağlamda ücret ve fazla mesai ücretleri hakkında karar verilmesi isabetsizdir.
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Davacının işçilik ücretine dair talebinde açıklık bulunmamaktadır. Bu nedenle kanunun yukarıda anılan düzenlemesine göre hakimin davayı aydınlatma ödevi gereği davacının tam olarak hangi dönem işçilik ücretlerini talep ettiği, çalışılan süre olarak belirtilen zaman aralığı içerisinde kendisine kısmi de olsa ücret ödemesi yapılıp yapılmadığı davacı taraftan sorularak açıklığa kavuşturulmalı, ayrıca ücretin ödendiğini ispat külfetinin davalı taraf üzerinde olduğu hususu göz önünde tutularak değerlendirme yapılması gerekmekte iken yazılı gerekçe ile işçilik ücretine dair talebin reddine karar verilmesi isabettir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.