10. Hukuk Dairesi 2019/2815 E. , 2020/3532 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2017/489-2018/340
Dava, yersiz ödenen aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında "3201 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince, borçlanılan süreler gözetilerek yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, yurtdışındaki çalışma veya çalışmaya dayalı yardım ilişkisinin sona ermesi gerekmekte olup; 22.3.2012 tarihli TR 4 belgesinde uyuşmazlık konusu 1.1.2007-31.12.2008 tarihleri arasında “sigortadan muaf cuzi çalışma” bildirimi ile davacının çalıştığı gözetildiğinde, davacının aylık başlangıç tarihi itibariyle kesin dönüş şartı yerine getirmediğinden aylığa hak kazanmadığı dikkate alınarak 5510 sayılı yasanın 96/a maddesi kapsamında istirdadına karar verilmelidir. İstirdada karar verilirken davacı Kurumdan davalı adına yatırılan 17.7.2008, 18.8.2008 ve 17.9.2008 tarihli aylıkların iade edilip edilmediğinin sorularak sonucuna göre karar verilmesi..." gerektiği belirtilmiştir.
Almanya"da geçen ev kadınlığı süresi olan 1979 günü 4/b"den, çalışılan süre olan 5233 günü 4/1-a kapsamında borçlanan ve 27.2.2007 tarihli tahsis talebine istinaden 1.3.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan davacının Almanya"da 31.12.2011 tarihine kadar çalıştığının tespiti üzerine aylığın başlangıçtan itibaren kesilerek 17.5.2007-17.9.2008 tarihleri arası ödenen aylıklar yönünden borç tahakkuk edildiği, borcun ödenmemesi üzerine iş bu davanın açıldığı, Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, kuruma iade edilen aylıklar gözetilmeden ve yersiz aylıklar yönünden 7.387,72TL" nin yasal faiziyle, 6.698,01TL kısmının faizsiz olarak iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6"ncı maddesinde belirlenmiştir. Tahsis yapılabilmesi için aranan koşullardan birisi, yurda kesin dönülmüş olmasıdır.
Kesin dönüşün, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade ettiği; “sosyal sigorta ödeneği” deyiminden, çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödeneklerin amaçlandığı; “sosyal yardım ödeneği” ibaresinin ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlamını taşıdığı kabul olunmaktadır.
Bu bağlamda, 3201 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince, borçlanılan süreler gözetilerek yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, yurtdışındaki çalışma veya çalışmaya dayalı yardım ilişkisinin sona ermesi gerekmekte olup; 22.3.2012 tarihli TR 4 belgesinde uyuşmazlık konusu 1.1.2007-31.12.2008 tarihleri arasında “sigortadan muaf cuzi çalışma” bildirimi ile davacının çalıştığı gözetildiğinde, davacının aylık başlangıç tarihi itibariyle kesin dönüş şartı yerine getirmediğinden aylığa hak kazanmadığı dikkate alınarak faizlerden sorumlu tutularak 5510 sayılı yasanın 96/a maddesi kapsamında istirdadına karar verilmelidir. İstirdada karar verilirken davacı Kurumdan davalı adına yatırılan 17.7.2008, 18.8.2008 ve 17.9.2008 tarihli aylıkların iade edildiği yönünde PTT yazısıda gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekili ve davalı"nın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı"ya iadesine, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.