Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13073
Karar No: 2019/11277
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/13073 Esas 2019/11277 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalıya ait özel okulda belirli süreli iş sözleşmesiyle beden eğitimi öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak çalışan işçinin haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından feshedilmesi nedeniyle açtığı dava sonucunda, mahkeme maddi haklılığı kabul ederek bakiye süre ücretine ilişkin tazminat alacağı ile haksız fesih tazminatının hüküm altına alınmasına karar vermiş ancak hesaplama yöntemi hatalı olduğu ve gerekli indirimlerin yapılmadığı gerekçesiyle karar temyiz edilmiştir. Yargıtay ise belirli süreli iş sözleşmelerinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin kalan süreye ait ücretlerden indirilmesi gerektiğine dikkat çekmiş, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasına hükmetmiştir. Kanun olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 438/1. maddesi bakiye süre ücreti tazminatı ve 438/3. maddesi haksız fesih tazminatı hükümleri anılmıştır.
22. Hukuk Dairesi         2016/13073 E.  ,  2019/11277 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait özel okulda belirli süreli iş sözleşmesiyle beden eğitimi öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak 18/09/2014 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin süre bitiminden önce haklı bir sebep olmaksızın 24/10/2014 tarihinde işverence feshedildiğini ileri sürerek, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438/1. maddesi uyarınca bakiye süre ücretine ilişkin tazminat alacağı ile aynı Kanunun 438/3. maddesi uyarınca haksız fesih tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce feshine dayalı olarak işverence ödenmesi gereken kalan süreye ait ücretler konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438. maddesinin birinci fıkrasında, “İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir.” hükmü; ikinci fıkrasında ise “Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir.” hükmü düzenlenmiştir.
    Bakiye süre ücretinin istenebilmesi için, iş sözleşmesinin haklı bir neden bulunmaksızın işverence feshedilmiş olması gerekir. İşverenin feshi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde yazılı sağlık sebeplerine, ahlâk ve iyi niyet kuralları ile benzerlerine uymayan hallere veya zorlayıcı sebeplere dayanması halinde, sözleşmenin kalan süresine ait ücretler yönünden işçinin talep hakkı doğmaz.
    6098 sayılı Kanun’un 438/2. maddesine göre işçinin, sözleşmenin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak indirim yapılmalıdır.
    İşçiye belirli süreli iş sözleşmesinin varlığına rağmen ihbar tazminatı ödenmişse bu tutarın, bakiye süre ücretinden gerekli indirimler yapıldıktan sonra kalan miktar üzerinden mahsup edilmesi gerekir.
    Somut olayda, Mahkemece, davacının belirli süreli iş sözleşmesinin davalı işverence süresinden önce haklı bir sebep olmaksızın 24/10/2014 tarihinde feshedildiği, davacının 18/02/2015 tarihinde başka bir işverene ait işyerinde işe girdiği gerekçesiyle, 24/10/2014-18/02/2015 tarihleri arası için (3 ay 24 gün üzerinden) bakiye süre ücreti 6.840,00 TL tutarında hesaplanmış; karar gerekçesinde gerekli indirimlerin dikkate alındığından bahisle 6.840,00 TL’ye hükmedilmesinin yeterli olduğu ifade edilmiştir. Ancak, benimsenen söz konusu hesap yöntemi hatalıdır. Diğer taraftan indirim noktasında gerekli araştırma da yapılmamıştır.
    Öncelikle; şu hususa dikkat edilmelidir ki, bakiye süre; fesih tarihi ile iş sözleşmesinin kararlaştırılan yürürlük bitiş tarihi arasındaki süredir. Mahkemece bakiye süre belirlendikten sonra, bu süre içerisinde davalı işverence ödenmesi gereken toplam ücret miktarı hesaplanmalıdır. Davacının bakiye süre içerisinde bir kısım tarih aralıklarında başka işverene ait işyerinde çalışması olduğu anlaşılmakla, çalıştığı dava dışı işveren ya da işverenlere yazı yazılarak, davacıya ödenmiş ücretlere ilişkin bordro ve sair belgeler istenilmeli, işçinin başka bir işten elde ettiği gelirler tespit edilmelidir. Ayrıca başka işverene ait işyerinde çalışmadığı tarihler bakımından ise iş arayıp aramadığı araştırmalıdır. Sözleşmenin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar olup olmadığı, bakiye süre içerisinde bilerek elde etmekten kaçındığı gelirin bulunup bulunmadığı yönleri de değerlendirilmelidir.
    Yapılacak araştırma neticeleriyle birlikte tüm dosya kapsamı yeniden incelenerek, bakiye süreye ilişkin ödenmesi gereken toplam ücret miktarından, 6098 sayılı Kanun’un 438/2. maddesi hükmüne göre gerekli indirimlerin yapılması, ayrıca davacıya ödenmiş ihbar tazminatı miktarının da mahsup edilmesi suretiyle sonuca ulaşılmalıdır.
    Eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi