Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4085
Karar No: 2019/1192
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/4085 Esas 2019/1192 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/4085 E.  ,  2019/1192 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, 2002 yılının Nisan ayında, evinin damında çalışırken, mevzuata aykırı olarak evin çok yakınından geçen elektrik tellerine elindeki demir çubuğun değmesi sonucunda, elektrik akımına kapılarak yaralandığını, her iki kolunun da bileğinden kesildiğini, olayda davalının kusurunun bulunduğunu, çalışamayacak durumda ve bakıma muhtaç olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6.000,00 TL maddi ve olay nedeniyle duyulan üzüntü ve ızdıraptan dolayı 9.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 15.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davacının aynı olay nedeni ile diğer davalıya açtığı tazminat davası da bağlantı nedeni ile birleştirilmiş , yargılama birlikte yürütülmüştür.
    Davalılar, olayda kusur bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir .
    Mahkemece, davacının kendi tedbirsizlik ve dikkatsizliği sonucu elektrik akımına maruz kalarak kollarının kesilmesine sebebiyet verdiği ve davalının hiçbir kusurunun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Anılan karar, Dairemizin 2014/5848 Esas – 2014 /12830 Karar sayılı ve 01/10/2014 tarihli kararı ile; "... Mahkemece, enerji nakil hattının projesine uygun olup olmadığının tespiti için, ilgili belediyeden binanın ve enerji nakil hattının imar durumlarının, plan ve projelerin celbedilmesi, elektrik tellerinin olayın meydana geldiği binaya olan yatay ve dikey mesafelerinin belirlenmesi, davalı şirket açısından tehlike sorumluğuna ilişkin değerlendirmeler içeren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların kusur oranlarının da gerekçeleriyle belirtildiği, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi heyetinden ( ... veya ... mahkemeleri aracılığıyla) bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir ... " gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuş, bozma kararında belirtilen incelemeler yapılmıştır. Bozma kararından sonra alınan elektrik mühendisi, hukukçu, iş güvenliği uzmanı tarafından hazırlanan bilirkişi kurulu raporunda davacının tam kusurlu olduğu, davalıya kusur yüklenemeyeceği belirtilmiş, davacı bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Mahkemece, 12/05/2017 tarihinde keşif yapılmış, keşifte elektrik direkleri ve tellerin keşif tarihi itibari ile zeminde bulunmadığı, direk yerlerinin belli olduğu, olay tarihi itibari ile bulunan direk ve enh tellerinin bulunmadığı gözlemlenmiştir. Keşfe katılan ... mühendisi bilirkişi ise raporunda, enh emniyet uzaklığının uygun olduğunu ancak davalının kusursuz sorumlu olduğunu belirtmiştir .
    Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58)
    Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
    Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur.
    Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
    Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği 5. maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Mahkemece; davalılar açısından yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin; Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğine göre somut olayı aydınlatan, elektrik direklerinin olaydan sonra yerlerinin değiştirilmesi konusunu da değerlendiren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, daha önce rapor sunmamış konusunda uzman bilirkişilerden (elektrik mühendisleri) rapor alınarak, çelişki giderildikten sonra varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ile çelişkili bilirkişi raporlarından öncekine dayanarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi