3. Hukuk Dairesi 2018/5633 E. , 2019/1193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının ölçüsüz enerji kullanıldığını tespit ettiğini , devreye alınan soğuk hava deposu nedeni ile güç tüketiminin arttığının düşünüldüğünü, trafo patlaması nedeni ile tutulan tutanağa dayanarak 123.632.03.- TL bedelli fatura gönderildiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, faturada hata bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) HMK.nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
HMK’nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda, elektrik mühendisi ve mali müşavirden oluşan bilirkişi kurulu raporunda, davacının 1 faz gerilim trafosu olmadan çalışılan döneme ait eksik tüketimden kaynaklı borcu hesaplanmış, davalı rapora itirazlarını bildirmiş mahkemece itirazlar değerlendirilmeden bilirkişi raporu esas alınarak hüküm oluşturulmuştur .
Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik elektrik mühendisi bilirkişi kuruluna, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli, itirazları karşılayan yeni bir bilirkişi raporu hazırlatılarak, davalı kurumun davacı taraftan istemekte haklı olduğu gerçek alacak miktarının net olarak belirlenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, itiraza uğrayan ve uzman olmayan bir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hükmün tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.