3. Hukuk Dairesi 2017/4280 E. , 2019/1198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile 01/12/2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi yaptıklarını , davalının kiralamış olduğu araçların kira bedellerini ve faturaları ödemediğini , başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacıya borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir .
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, takibin 35.398.65.-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa sözleşmede kabul edilen faizin uygulanmasına, kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) 6100 sayılı HMK"nun 266.maddesi hükmü uyarınca; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Somut olayda, dosyaya sunulan ve mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda davacının davalıdan talep edebileceği (kira, aşırı yıpranma, km aşımı bedeli olarak) asıl alacak miktarının 35.398.65.-TL, faiz miktarının 1.829.26.-TL olduğu belirtilmiş, davalı nedenlerini de açıklayarak bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Mahkemece, anılan bilirkişi raporu hükme dayanak alınmıştır .
Mahkemece, başka uzman bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kuruluna sözleşme hükümlerine göre uyuşmazlığın çözülmesini sağlayan, tüm itirazların da karşılandığı bir rapor hazırlatılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, itiraza uğrayan bilirkişi raporu dayanak alınarak hüküm oluşturulması bozmayı gerektirmiştir .
3-) İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Ne var ki icra inkar tazminatı, niteliği gereği ancak itirazın iptali davası sonucunda davanın tamamen veya kısmen kabulüne karar verilmesi koşuluna bağlı olarak hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminattır. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir. Somut olayda alacak miktarı likit, belirlenebilir durumda değildir, bilirkişi raporu ile aydınlığa kavuşmuştur . Anılan nedenle davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ; Yukarıdaki 1. bentte açıklanan sebeplerle sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.